Devlet Aklı ve Yönetimi Yanıltmaya
Çalışanlar
Veysi ERKEN
Modaya uyalım ve devlet aklı
diyelim.
Evet, “devlet Aklı”ndan bahsedilecekse onlarca yıl sonra ilk olarak “devlet Aklı”ndan bahsedilebilir.
Yıllardır “devlet aklı” denilen akıl, başka devletlerin aklından başka bir
şey değildi.
“Bizden
bir şey olmaz”, “Aman etrafımızda olan bitenle ilgilenmeyelim”, “Suriye’de,
Irak’ta, Libya’da, Türkistan’da, Kafkas’larda, Balkan’larda olandan bitenden,
katliamlardan, ABD işgalinden, AB sömürüsünden bize ne?” diyen akıl bizim
aklımız değildi.
Uzun bir zaman bizim akıl olmayan akıl tarafından idare edildik.
Şükür artık, “bir dakika”, “dünya beşten büyüktür”, “Türkiye’nin kaderi Balkanlar,
Kafkaslar, Türkistan coğrafyası ile birdir” diyen bir akla sahibiz.
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da,
Afganistan’da ve dahi Türkiye’de Amerikalıların, İsraillilerin, Rusların,
İngilizlerin, Almanların ne işi var diyen bir ufuk, bir anlayış ve bir akıl
oluştu.
Türkiye’yi Amerika’nın valisi idare
etmiyor, elçiler haddini ve işini bilmeli ve bilecektir tarzında meydan okuyan
bir devlet aklı oluştu.
Bu akıl etrafa ziya saçmaya başladı.
Suriye’de Amerikalıları kovmaya azmetti.
Bu akıl ortak akıl haline geldi.
Milliyetçisi, ülkücüsü, solcusu fark
etmez. Kendini bu ülkenin sevdalısı gören herkeste oluştu bu akıl.
Bu ülkenin her sevdalısı artık
işgalcileri ve tapınakçıları bu akılla sorgular hale geldi.
15 Temmuz işgal hareketi cenabı
Allah’ın lütfü keremiyle bu ortak akıl ile yerle yeksan edildi.
İşgalciler ve uşakları sorgulanır
oldu.
Siyonist haçlı tapınakçıları
emellerinden vazgeçecekler mi?
Elbette ki, hayır.
Uşaklarını muhtelif adlarla ve
örgütlerle devreye sokacaklardır.
Bundan asla şüphe edilmemelidir.
Uyanık, diri ve güçlü olunmalıdır.
Aksi takdirde piyonlar hemen
harekete geçer.
Geçtiler bile.
Mesela işgal hareketine karşı
yapılanları boşa çıkarmak için mağduriyet kavramı devreye sokuluyor.
Baksanıza Cumhurbaşkanının bir sözü
çarptırılarak piyasaya sürülüyor.
Kanaatime göre ilk önce Cumhurbaşkanına
bir söz söyletiliyor, sonra da o söz işgalcilerin piyonları çarptırılarak
yorumlanıyor, mağdur edebiyatı oluşturuluyor.
Örnek mi istiyorsunuz?
İşte örnek “at izi it izine karıştı”.
Eminim ki, bu söz kasıtlı
söyletilmiş ve üzerine hemen atlanmıştır.
Bakınız bu söz üzerine FETÖ veya başka örgütlerin sözde
itirafçıları bile yorum yapıyor. Liboşlar, görevliler, uşaklar vs. hemen televizyonlarda
arz-ı endam ettiriliyor Sözler çarptırılarak yorumlatılıyorlar
Uşakların söyledikleri, yazdıkları
ve pompaladıklarına bakınız.
Türkiye’de milyonlarca mağdur
oluşmuştur.
Bu ifadeler bilerek ve istenerek
abartılıyor ve 15 Temmuz direnişini zayıflatmayı hedefliyor.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere
bütün yetkililere sesleniyorum.
Metin yazarlarınızdan başlamak üzere
etrafınızdakilere, danışmanlara ve yorumculara dikkat ediniz.
Lütfen söylediklerini, önünüze
koydukları metinlerini ve sizlere ilettiklerini iyi tahlil ediniz.
Aksi takdirde size söylettikleri bir
ifadeyi cımbızlayarak sizin ve ülkemizin aleyhine kullanmaktan çekinmezler.
Oluşan devlet aklını heba etmekten
çekinmezler.
FETÖ ve türevleri olan örgütlerin
birer Siyonist haçlı maşası olduğunu unutmadan kendini hala gizlemesini
becerenlerin tuzağına düşmeyiniz.
Vatandaşın yanıltılmasına müsaade
etmeyiniz.
Oluşan ortak akıl ülkemizi eski
ihtişamına kavuşturacak bir akıldır.
Yeter ki, etrafta hala varlığını
devam ettirmekte olduğunu düşündüğüm alçakların tuzağına düşmeyiniz,
düşmeyelim.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?