Adalet Özgürlük Güven
Veysi ERKEN
Çarpık zihniyetle mücadelede en
önemli husus adalet, özgürlük ve güven niteliklerinin olmasıdır.
Mücadele teşhisin doğru konulması
ile başlar ve tedavi yönteminin uygulanmasıyla devam eder.
Bu anlamda FETÖ denilen çarpık ve
sapık zihniyetle mücadelede de teşhis ve tedavinin doğru olması gerekir.
Yıllardır ifade ediyorum.
Bugün fetö denilen sapık yapı ile
ilgili teşhis yanlış konulmuş ve tedavi süreci geç başlatılmıştır.
Yıllarca bu lanetli yapı bir cemaat
olarak görülmüştür.
Bu yanlışlık olmamalıydı.
Bilindiği üzere bütün gizli
örgütlenmeler yabancı menşelidir.
Fetö de böyle bir örgütlenmedir.
Kendi insanının aleyhine faaliyet
gösteren veya silah sıkan bütün örgütler yerli değil, kurdurulmuş örgütlerdir.
Bu tür örgütler Siyonist haçlı
zihniyetinin vazgeçilmezidir. Siyonist haçlı zihniyeti tarih boyuca muhtelif ad
ve renklerde örgütler kurmuş ve kurdurmuştur.
Tarihteki tapınakçı haşhaşi
işbirliği ve anlayışı günümüze kadar yansımıştır.
Bu zihniyet her tür dai ve fedai yetiştirmiş,
finanse etmiş ve sahaya sürmüştür. Coğrafyamızda insanımıza kan kusturan
örgütleri inceleyiniz hep aynı sonucu göreceksiniz.
Kısaca bugün dünün tekrarıdır.
Onun için bu örgütleri kurduran,
kullanan ve vahşi yapılara dönüştürenlerden medet ummak başlı başına bir
hatadır.
Bugün de aynı hatalar tekrar
edilmekte adalet, özgürlük ve güven zedelenmektedir.
15 Temmuz direnişi beşer aklını aşan
bir çıkıştır. İlahi irade ile gerçekleştiğine inanıyorum.
Bu direnişten sonra maalesef adaletin
tesis edilmediği kanaati toplumda yaygınlaşmaktadır.
Özellikle yapılan tasnife
bakıldığında ihanet çetesinin hain tabakası dışarıda, ticaret tabakası ile
işbirliği devam etmekte, ibadet tabakası ile uğraşılmaktadır.
Bu durum adalet duygusunu ortadan
kaldırdığı gibi özgürlük alanını da daraltmaktadır.
16 Nisan halk oylamasının
sonuçlarına bakıldığında bu durum açıkça hissedilir.
Özellikle bu konuda iktidar
sahiplerine duyulan güven azalmaktadır.
Adalet, özgürlük ve güven konusunda
halk tatmin edilemezse fetö tipi örgütlenmelerle yapılan mücadele akamete
uğrayabilir.
Cenabı Allah’ın huzurundan başka bir
yerde eğilmeyenlere sesleniyorum.
Geliniz adalet, özgürlük ve güven
duygularını ayakta tutunuz.
Kamet ve istikametiniz belli olsun.
Fetö tipi örgütlenmelerle her türlü
bağınızı koparınız.
Aksi takdirde 16 Nisanda hayır
ağırlıklı düşünen genç nesli tamamen çıkmaza sokarsınız.
Ülkemiz böyle bir zilletle karşı
karşıya kalmak istemiyor.
Teşhis doğru olmalıdır ki, tedavi
gerçekleşsin, mağduriyetler azalsın.
Bilinmelidir ki, mağdurlar üzerine
bomba yağdırılanlardır, tanklarla ezilmeye çalışılanlardır.
Bu mağduriyete vesile olan taşeron
fetö örgütü mensupları mağdur değil, birer uşaktır.
Efendileri Siyonist haçlı
zihniyetidir.
Mücadele bu zeminde yürütülmelidir
ki, adalet, özgürlük ve güven sağlansın.
Bu benim temennim ve hayalimdir.
Selam ve Sabırla…
NOT:
Ramazan ayında milletçe oruca tutulmak temennisiyle, her günümüz Cenabı
Allah’ın rahmet ve mağfiretinin tecelli ettiği, mağdur ve mazlumların yüzünün
güldüğü günler olsun. Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?