Yeni Yapılanmada DENETİM
Veysi ERKEN
Türkiye’ye yönelik Siyonist haçlı
zihniyetinin saldırıları hiç bitmedi ve bitmeyecek. Bu saldırıların temelinde Siyonist
haçlı zihniyetinin sapık inancı yatar.
Bununla ilgili yüzlerce yazı yazdım.
Her fırsatta bu sapık anlayışı
milletimize hatırlatmak durumundayız ki, insanlar gaflet uykusundan uyansınlar.
Şayet insanımız gaflet uykusundan
uyandırılamazsa Siyonist haçlı zihniyetinin piyonluğuna soyunacak binler
bulunur.
Nitekim üzülerek belirtiyoruz ki, Siyonist
haçlı zihniyeti tarafından devşirilenlerin miktarı fazladır. Kendi insanına
silah çevirecek, tepesine bomba yağdıracak kadar kahpeleşen, ihanete saplanan,
kölelik ve tetikçilik yapanlar az değildir.
Son ekonomik saldırıyı alkışlayacak
kadar hainleşen pek çok siyasetçi, akademisyen, memur vs. görülmektedir.
Bu millet cenabı Allah’ın nusretiyle
(yardımıyla) bu saldırıyı püskürtecektir
inşallah.
Esas konumuz yeni yapılanmada DENETİMDİR.
Malumumuzdur ki, devlet
yapılanmasında yasama, yürütme ve
yargıdan bahsedilir ve DENETİMİN
üstü örtülür, geçiştirilir.
Özellikle yönetme gücünü eline
geçiren genel anlamda kendini “la yüs’el”
olarak görür.
Hâlbuki bizim medeniyet
anlayışımızda hiç kimse “la yüs’el”
değildir. Herkes yaptığından, yapacağından sorumludur ve yapılanlar herkesin(ilgililerin,
o işten etkilenenlerin) denetimine
açıktır.
Bu anlayış “emr-i bilma’ruf ve nehyi an-il-munker”in gereğidir.
Dolayısıyla DENETİM gücüne her alanda işlerliğin kazandırılması yeni yönetim
yapılanmasında bir zorunluluktur.
Özellikle kamu adına iş yapan
herkesin iş, eylem ve alan standardının belirlenmesi ve işlerin hangi sürelerde
ve hangi şartlarda yapılacağının belirlenmesi gerekir.
Bir günde bitirilebilecek bir iş ve
işlemi sürüncemede bırakan kişi mutlak anlamda denetlenmesi ve gecikmelerin
hesabının ondan sorulması gerekir.
Daha önce bu konuyu defalarca dile
getirdim.
İşini zamanında bitirmeyen bir
mühendisten, doktordan, büro elamanından, eğitimciden, müdürden, genel
müdürden, bakandan vs. hesap sorulmalıdır.
Böyle bir sistem devreye sokulduğu
takdirde işlerdeki gecikmeler, yamukluk, hırsızlık, rüşvet vs gibi ahlaki
olmayan davranışlar azalacaktır.
Tapu dairelerindeki düzelmeler
eskisiyle mukayese edilemeyecek örnekliktedir. Bilgi edinme hakkı kanunu
çerçevesinde oluşturulan BİMER, CİMER gibi iletişim yolları, Alo 147 gibi
hatlar unutulmamalıdır.
Tabii ki, sağlıklı DENETİMİN
yapılabilmesi CİMER yeterli değildir. Sağlıklı DENETİM için mevzuatın kısa, öz
ve şeffaf olması gerekir.
Mevzuat, bir başka deyişle yönetimde
kullanılan ilke ve kurallar açık ve anlaşılır olursa personel işini daha az
aksatır.
Bu durum yeni keşfedilen bir şey
değildir.
Hukukun gereğidir.
Bilinen husus şudur.
“Az
ve açık kural çok hukuk” demektir. İşleri yamultmak isteyen bürokrat ve
bürokrasi kuralları çoğaltmaya, ifadeleri anlaşılmaz şekilde uzatmaya, mevzuata
ama ancak, lakin vs. ifadeleri yerleştirmeye çalışır.
Özellikle Sayın Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN’A
sesleniyorum.
Yeni göreviniz gereği yönetimde DENETİMİ işler hale getiriniz.
Merkez
yönetime bağlı olan ve teknik iş ve işlemlerin merkezinde, bir başka deyişle
vatandaşın muhatap olduğu alanların mevzuatını sadeleştiriniz, erişebilirlilik imkânlarını
çoğaltınız ve görevini zamanında, gününde ve yerinde yapmayan personelden hesap
sorulacak denetim mekanizmasını oluşturunuz ki, görevliler kendini “la yüs’el”
olarak görmesin, monarklık taslamasın.
Selam ve Sabırla…
NOT: Açıklanan 100 günlük
programa bakılırsa bürokrasi yine bildiğini okuyacak. Umarım ki, Başkan Sayın
Tayyip ERDOĞAN kendini bürokrasi konusunda yanıltmayacak kişilere danışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?