29 Nisan 2019 Pazartesi

TURAN YOLUNDA Kİ ŞEHİD AĞABEYİMİZ; TURAN İBRİM...


TURAN YOLUNDA Kİ ŞEHİD AĞABEYİMİZ; TURAN İBRİM...

Veysi ERKEN

            Aziz dostlar.
            Bugün Aziz dost Mehmet Güneş Beyefendiden aldığım bir mesajı okurken içim tekrar tekrar burkuldu. Hakkı Şafakses beyin kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Belki “titreyip kendimize döneriz”. Zira bizim neslimizden kendini, ilke ve ülkülerini kaybeden, yoldan sapan ve dünyevileşen o kadar arkadaşımız oldu ki, herkesi unuttuğumuz gibi şehitlerimizi de unuttuk.
            Bu yüzden bugün yazı yazma arzum ve hevesim kalmadı. Bugün İslam davasında ve ilayı kelimetullah için şehitlerimizi ve gazilerimizi yâd edelim ki, geleceğimiz parlak olsun. Çünkü unutmak pusudur. İşte o yazı:

TURAN YOLUNDA Kİ ŞEHİD AĞABEYİMİZ; TURAN İBRİM. 29 NİSAN 1980

“ŞEHÂDETNİN 39. YILINDA MINNET VE HÜRMETLE YÂD EDER, TURAN AĞABEYE; YÜCE RABBİMİZDEN RAHMET VE MAĞFİRET, EFENDİMİZ ALEYHİSSELÂTÜ VESSELÂM'DAN ŞEFKAT VE ŞEFÂAT NİYAZ EDERİM. RÛHU ŞÂD, MEKÂNI CENNET, MAKÂMI ÂLÎ OLSUN.
ONUN, CÜMLE ŞEHİT VE GEÇMİŞLERİMİZİN RUHU İÇİN EL FATİHA!...
               * * *
Turan ağabeyimizin ve cümle şehitlerimizin  mücadelesi ve şehâdeti “ ÜLKÜCÜ HAREKETİN” sadece geçmişteki maddî ve mânevî fazîletlerinin destansı bir sayfası değildir. Şehitlerimizin ruhundan aldığımız güç ve kuvvet, aynı zamanda kutlu mefkûremizin muhtaç olduğu birlik ve beraberlik  ile, gelecekteki zaferlerin mânevî mayası ve meşalesi olacaktır / olmalıdır.
                  * * *
İbretle okunması gereken bir şehâdet destanı:

ÜÇ KAN HİKAYESİN’DEN !...

O 1979 yılının Eylül ayı. Bursa’da Taner Kalkancı ülküdaşımız pusuya düşürülür….Sekiz kurşun yarası alır… Hastaneye yetiştirilir…Ameliyata alınır…Ameliyat uzun sürer...Kan yetmez..Acil kana ihtiyaç vardır..İkinci, üçüncü ameliyat gerekmektedir…
Gün geceye dönmüştür…
Çevre illere telefon edilir…
İzmir Ocak Başkanı Mehmet Ali Metin, Bursa’dan Himmet Ağabeyin acil kan yetiştirin imdadına 17 ünite kan hazırlar.
Elde taka bir Murat 124…Başka araç yoktur. Bir ağabeylerinin Renault arabasını isterler. Araba geldiğinde çeyrek depo benzin vardır. 
Yetmiş beş liraya dolan depoyu tam doldurabilmeleri için elli yedi liraya ihtiyaç vardır. Ocakta bulunan sekiz on arkadaş ceplerini boşaltır, otuz sekiz lira toplarlar. On dokuz liraya ihtiyaç kalır.
Tam bu sırada başkanın odasına Turan İbrim ağabeyleri girer. Eczacı olan Turan Ağabeyleri:
- Hayırdır çocuklar, bu ne telaş?
- Abi, Bursa’ya kan yetiştirmemiz lazım, arabayı bulduk, benzin parasını denkleştiremedik.On dokuz liraya ihtiyaç var. 
- Hadi şanslısınız, bizim eczane bugün nöbetçi,arayalım bakalım kasada kaç lira var?
Gültepe’deki eczane aranır…Kalfaya Turan ağabeyleri sorar:
- Kasada kaç lira var?
- 27 lira abi.
- Hemen çırakla ocağa gönder..
- Peki abi.
Para gelir. Turan ağabeyleri cebindeki 20 lirayı da ekler.
- Yolda lazım olur.Allah yolunuzu açık etsin, haydi yola koyulun bakalım…
Sabaha karşı saat 03.30’da hastaneye yetişirler. Hastanede toplanan kan 117 üniteyi bulur.
Ama bu kanlar Taner’e nasip olmaz. 03.05’te ülküdaşları ruhunu teslim etmiş, ülkücü şehitler arasında yerini almıştır.
Ramazan ile Yasin bitkin, yorgun ve üzgün, Öğle namazında Ulu Camii’nden cenazesi kaldırılacak olan Taner ülküdaşlarına son görevlerini yapmak için izin almak üzere İzmir Ocak Başkanı Mehmet Ali Metin’i ararlar. 
- Başkanım, yetiştik yetiştik ama maalesef… Taner 03.05’te ruhunu teslim etmiş..Müsaade edersen cenazesini kaldırdıktan sonra yola çıkmak istiyoruz.
Telefonun diğer ucunda Başkanları titrek bir sesle,
- Allah rahmet eylesin. Bursalı ülküdaşlarımız şehidimizin cenazesine yeter. Siz buraya öğlen namazına yetişin, Turan İbrim Ağabeyi eczanesinde kurşunladılar…Şehit oldu !..
—————
“Neden yazmıyorsunuz yaşadığınız hatıraları halâ “  diyen arkadaşlarımız ah bir bilseler ki o yaşananları anlatacak her harf ciğerimize saplanan bir kurşun ve yazılan her satır yüreğimizi kanatan izlerdir.
Yaşadığımız bir “tiyatro” değildi ki anlatabilelim !..
Ne kahramanlıkları, ne acıları ve ne ihanetleri yaşadı “ÜLKÜCÜ HAREKET !..”
Yukarıda ki bir kaç satırlık hikaye “titrek bir kalem ve kağıdı ıslatan yüzlerce göz yaşı”  ile yazıldı.
Ve 20 yıldır “Üç kan hikâyesi !..” canlı ve en çok okunan geçmişte yaşadıklarımızın bir saniyelik özeti !..
Çünkü o hepimizin yaşadıklarının üç beş satırlık bir parçası !..
Mekanın Cennet olsun Turan ağabeyim. HAKKI ŞAFAKSES”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?