Türkiye’nin “Guaido”ları

Türkiye’nin “Guaido”ları

Veysi Erken

            Fıtratı gereği insanoğlu kavgacı ve birbiriyle didişen varlıktır.

            Kavganın temelinde “değerler” bulunur.

            Değerler “vahye” ve onun tebliğcisi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) “Uygulamaları”na dayanıyorsa insanlar “Habil”leşir, aksi takdirde şeytanın telkinleriyle “kabil”leşir.

            İçtimaî (sosyal) hayatın her alanında bu iki anlayışın tezahürlerini görüyor ve yaşıyoruz.

            İnsanın hayatı bu iki anlayışın mücadelesi arasında sürmektedir desem mübalağa etmediğimi düşünüyorum.

            “Kabil” anlayışının varisleri tarih boyunca Siyonist haçlı zihniyetiyle varlıklarını devam ettirmişler ve ettirmektedir.

            “Kabil”ci anlayış dün tapınakçı- haşhaşi biçiminde kanlı yüzünü gösterirken bugün fetö- tapınakçı işbirliği ile devam ettirmektedir.

            Bu kanlı el ve yüz bütün mazlum ve mağdur coğrafyalarda varlığını devam ettiriyordur.

            Bu kanlı ve iblisi yüz Siyonist haçlı piyonu olarak Venezuela’da “guaido” kılığında tezahür ederken, Mısır’da sisi, Suriye’de Esed, Irak’ta Deaş, Türkiye’de fetö biçiminde ortaya çıkmaktadır.

            Adı ve sıfatı ne olursa olsun bütün bu örgütler ve kişiler siyonist haçlı zihniyeti denilen ahtapotun kolları olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

            Bu hakikat unutulduğu zaman lanetli yapı hemen kollarını, örgütlerini ve piyonlarını harekete geçirmekte tereddüt etmez.

            Bilinmelidir ki, “unutmak pusu”dur.

            Bu lanetli yapı asırlardır İslam’ı yaşama ve yaşatma azminde, niyetinde ve kararlılığında olan milletler ve topluluklarla uğraşmışlardır ve uğraşmaya devam etmektedirler.

            Bu kanlı yüz kendileriyle işbirliği yapıp pişman olup tevbe edenleri de yok etmeye çalışıyorlar. Denilebilir ki, bun tiplere olan düşmanlıkları daha fazladır.

            Ülkemizde olup biten budur.

            Siyonist haçlı zihniyeti ülkemizi yok etmek, gelişmeleri durdurmak ve ileri teknoloji hamlemizi ortadan kaldırmak için mankurtlaştırdığı guaidolarını piyasaya sürmüş bulunmaktadır.

            Her türlü gelişmeyi ve yatırımı kötüleyenlere bakın ülkemizdeki guaidoları anlarsınız.

            Kimi terörü kutsamakta, kimi camileri ve ezanı hedef almakta, diğeri köprüleri yıkacağını ilan etmekte, bir başkası beraber sallamakta ve joker rolünü oynayanlar yapıları içerde çökertme niyetiyle yola çıkmaktadır.

            Yani anlayacağınız şudur aziz dostlar.

            Yüzyıllardır sürdürülmekte olan haçlı zihniyetinin saldırıları yeni bir ivme ve şekil kazanmıştır.

            Bu kanlı ve katil zihniyet tarih boyunca muhtelif ad ve kılıklarla mankurtlaştırılmış köleleriyle mazlum ve mağdur milletlere saldırmış ve saldırmaya devam etmektedir.

            Bu kanlı ve katil zihniyet kendine kölelik etmeyen herkesi yok etme çabasındadır.

            Bu zihniyet Karzaileri, Sisileri, Guaidoları piyasaya sürdüğü gibi ülkemizdeki guaidolarını piyasaya sürmüştür.

            Türkiye’deki guaidoların dili ve söylemleri aynıdır. Görünüşte yapıları farklı görünse bile eylemleri aynıdır.

            Özellikle “one minute”den sonra guaidolar daha hızlı bir şekilde sahaya sürülmüşlerdir ve bunlar kanlı yüzlerini gezi parkında, Hatay’da, Ankara’da ve imkân buldukları bütün il, ilçe ve beldelerimizde göstermişlerdir.

            Göstermeye devam edeceklerdir.

            Bundan hiç şüphem yok.

            Parti lideri, STK temsilcisi, akademisyen, bürokrat, sanayici, işveren, işçi, esnaf kılıklı guaidolara dikkat.

            Türkiye’nin fetihlere ihtiyacı var,

            Siyonist haçlı zihniyetini durduracak zaferlere hasreti var.

            İlk yapılması gereken şey ülkemizi her fırsatta kötüleyerek, efendilerine şikâyet ederek ve Siyonist haçlı zihniyetine kölelik yaparak ülkemizi çökertmeyi hedefleyen guaidoları teşhis ve teşhirden geçer.

            Fetönün gayrı İslami yapı olduğu gerçeğini milletin zihnine ve gönlüne nakşetmekle mümkün olur.

            Selam ve Sabırla…