Sessiz Geminin Yolcusu: Cuma Ağca
Veysi Erken
“Her nefis (canlı) ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz. Ankebut 57” ayeti bize ölümün kaçınılmaz olduğunu hatırlatır.
Sadece hatırlatma ile kalmaz hayatımızı Allah’ın emir ve yasakları ilkelerine göre tanzimi de öğretmiş oluyor.
Evet,
Cuma Ağca dostum da sessiz gemiye bindi.
Doksanlı yıllarda tanıştık merhum dostum Cuma Ağca ile.
Tabii ki, tanışıklığımızın serüveninden bahsedecek değilim.
Salgın döneminden önce yüz yüze görüşmüş ve merhum Salahattin Arpacı’nın kitaplarını almıştım.
Zira kitaplar benim kitaplarımın da yayınlandığı Berikan yayınlarından çıkmıştı.
Diyeceğim şudur.
Kitaplar görüşmemize vesile olmuştu.
O görüşmeden sonra ancak telefonla görüşebiliyorduk.
Diyebilirim ki, her ay en az bir sefer görüşmüşlüğümüz oluyordu.
En son telefon ettiğimde oğlu Recep telefonu açtı.
Babasının hastanede olduğunu ifade etti.
Yormamak için telefonu kendisine vermedi ve selamımı ilettiği gibi selamını iletti.
Daha sonra hem oğlu hem de kayın biraderi Murat Uludağ beyle görüştük.
Dün Biçer beyin mesajı ile vefat ettiğini öğrendim.
Vadesi dolmuş idi.
“İnsanlar hastalıktan değil ecelinden ölür” diye hoşuma giden bir söz vardır. Merhum Cuma arkadaşımız da ecelinden öldü.
Rabbulalemin “Hiçbir kimse Allah’ın yazılıp bir süreye bağlanmış izni olmadan ölmez. Kim dünya nimetini isterse ondan kendisine veririz; kim âhiret nimetini isterse ona da ondan veririz ve şükredenleri ödüllendireceğiz. Âli İmran 145” diye bize bu hakikati telkin ediyor ve hayatımızı nasıl tanzim etmemizin gerektiği ile ilgili yolu gösteriyor.
Bizler hayatımızı güzelleştirmeye ve hududullah çerçevesinde düzenlemeye çalışalım. Çünkü “Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez; hiç kimse nerede öleceğini bilemez; ama Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Lokman 34.”
Yarın ne elde edeceğimizi bilmeden yaşadığımıza göre hududullah çerçevesinde yaşayalım ki, akıbetimiz hayr olsun.
Sessiz geminin yolcusu merhum Cuma Ağca dostum iştigal sahası itibarıyla dünyamıza eserler bırakmış oldu.
Okuyanlar umarım ki Fatihalarını esirgemezler.
Sonu cehennem azabından kurtuluş vesilesi olan bir Ramazan ayında dar-ı bekâya irtihal eyledin.
Mekânın Cennet olsun.
Hepimizin varacağı yer Cennet-i âlâ olsun inşallah.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?