21 Ağustos 2021 Cumartesi

Seyahat Özgürlüğünü Kısıtlamak Hem Ülkeye Hem İktidarınıza Zarar verir

 Sayın Başkan ve Sayın Devlet hocam .Seyahat Özgürlüğünü Kısıtlamak Hem Ülkeye Hem İktidarınıza Zarar verir

 Veysi ERKEN

Hz. Muhammed s.a.v. “kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, sevdiriniz nefret ettirmeyiniz” diye yol gösterir.

Özellikle yönetimde bulunanlar için çok önemli ilkedir.

Yöneticiler “hududullah” dairesinde özgürlükleri genişletmekle mükelleftirler. Özgürlük alanlarını daraltmak ancak nefreti ve kırgınlığı oluşturur.

Hâlbuki medeniyetimiz sevgi ve merhamet medeniyetidir ve yöneticiler sevgiyi ve kolaylığı esas almalılar.

Tabii ki, biz Tayyip Erdoğan ve Devlet bahçeliden bunu bekliyoruz. Sevdirmeyi ve kolaylaştırmayı.

Hududullah çerçevesinde işleri sevdiriniz ve kolaylaştırınız.

Buradan hareket ettiğimizde tersini görüyoruz.

Maalesef işler kolaylaştırılmıyor, özgürlükler genişletilmiyor ve sevgi yok ediliyor.

Salgın bahane yasaklar şahane.

DSÖ hayatımızı mahvediyor, sahiplerinin emirleriyle.

Her gün bir çelişkili karar ve yıkımlar.

Maalesef Türkiye’de oluşturulan bütün kurullar yanlış kararlar alıyor ve dayatıyor.

Şu salgın denilen dönemi inceleyin neredeyse birbiriyle çelişmeyen iki karara rastlayamazsınız.

Ortada sanki başka hastalık kalmamış gibi bütün hastalıklar torbalanmış ve tarihin derinliklerine gömülmüş.

En son seyahat yasağı getiriliyor.

Zaten yasaklanmamış bir şey kalmadı neredeyse.

Yapmayın Sayın başkan.

Bu yasaklar hastalığı değil sevgi, kardeşlik ve kolaylıkları zedeliyor, ortadan kaldırıyor.

Sadece aşı öncesi ve sonrasının bir mukayesesini yapın Allah aşkına mesela 2020 ve 2021 Ağustos aylarının istatistiklerine. Doksan milyon doza yakın aşı yapılmış, 18 yaş üstü nüfusun yüzde yetmiş beşine yakın aşılama gerçekleştirilmiş.

Buna rağmen aşıdan sonra ölümlerin azalmamış olduğu görülür.

Yanlış ise resmi istatistikleri inceleyiniz lütfen.

Ve diyorum ki;

Sayın Bahçeli, değerli hocam.

Lütfen ittifak yaptığınız Başkanı uyarınız.

Etrafını saranlar onu ve ittifakınızı yanıltıyor.

Dün zakkumcuya adı çıkmış Ziya Özeli, bugün Abdullah Çoban hocaları engelleyen DSÖ zihniyeti ülkemize çöreklenmiş ve hayatımızı sınırlıyor.

Aldırdıkları kararlarla hem ilaç, aşı geliştirmeyi geciktiriyor hem de faz çalışmaları bitmemiş, hatta hastalığı taşıyıcılık anlamında arttırdığı söylenen aşı denilen maddelerle imkânlarımız sömürülüyor.

Sayın Başkan ve Devlet hocadan beklentimiz yasaklar ve nefret ortamı oluşturan uygulamalar değil, aksine sevgi ve merhamet medeniyetini ihya ve inşa ettirecek özgürlükler ve kolaylıklardır.

Gün bütün yasakların yasak edildiği gün olmalıdır.

Merhum Muhsin başkan bir hayalim var diye haykırıyordu hepimizin adına.

Evet, bir hayalim var o sözlerde ifadesini bulan.

“Bir hayalim var;

 Bütün vatandaşlarımızın ay yıldızlı bayrağın altında şerefle yaşadığı, bir TÜRKİYE hayal ediyorum. 

Bir hayalim var;

 Başını örtenle açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum. 

Bir hayalim var;

 Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni ayrımı olmadan. Zengin, fakir, yoksul ayrıcalığı görülmeden imtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir TÜRKİYE istiyorum. 

Kısacası  balkanlardan Çin seddine kadar kaynaşmış güçlü bir TÜRK dünyası hayal ediyorum.”

Bir hayalim var;

Salgın bahanesiyle hududullah çerçevesinde özgürlüklerin genişletildiği, sevgi ve merhametin yaygınlaştırıldığı ve işlerin seyahatlerle kolaylaştırıldığı bir Türkiye hayali.

Haydi, hemen bugün ve şimdi.

Salgın bahanesiyle oluşturulan korku ortamını ortadan kaldırmaya ve yasaksız Türkiye’yi oluşturmaya.

Selam ve Sabırla…

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?