Afganistan’da (Türkistan) olmamızı istemeyen Türkiye’nin muhalifleri

 Afganistan’da (Türkistan) olmamızı istemeyen Türkiye’nin muhalifleri

Veysi ERKEN

Türkiye’ye ne zaman güçlenmeye, kalkınmaya ve yeni atılımlara yönelse paçalarına Siyonist haçlı zihniyetinin piyonları saldırmaya, hareketsiz bırakmaya ve mümkün olduğu kadar yok etmeye çalışır hale getiriliyorlar.

Bizden görünümlü ve güya muhalefetler.

Artık şu ayan beyan oldu.

Türkiye’de muhalefet yok Türkiye’ye muhalefet var. Maalesef bizi zayıflatmaya çalışan baltanın “sapı” bizden.

Dün Suriye’de, Libya’da, Mavi vatan’da ne işimiz var diyen “sap”lar ile bugün Afganistan’da ne işimiz var diyen “sap”lar aynı.

Aynı “maşalar”, “piyonlar” ve “uşaklar”.

Türkiye güçlendikçe “insani yardımlar” dünyanın her tarafına bizim marifetimizle ulaştırılınca, gönülleri fethedince Siyonist haçlı zihniyeti kuduruyor ve “sap”ı bizden olan “balta”larla saldırıyor.

Evet.

Türkiye dünyanın her yerinde olmalıdır.

Türkiye “ilayı kelimetullah” doğrultusunda âleme nizam vermelidir.

“Merhamet”, “Sevgi” ve “Adalet” medeniyetini tekrar “ihya ve “inşa” etmelidir, ediyor.

Ve

Türkiye bunu başaracak biiznillah.

Bütün “sap”lara ve “Türkiye’ye muhalif” olan piyonlara ve uşaklara rağmen bu nizamı sağlayacak inşallah.

Artık uşaklara uşaklığı bırakın diyemiyorum.

Zira uşağın ve piyonun bir tek işi var o da uşaklık etmek.

Uzun bir vadede yetiştirildi bu uşaklar, her renkte varlar.

Ahtapotun kolları gibidirler.

Ahtapotun beyni onları istediği zamanda hareket ettiriyor.

Bugünün moda ifadesiyle “algı operasyonları” için piyasaya sürülüyorlar.

Alçaklıkta ve uşaklıkta sınır tanımıyorlar.

Soruyoruz bizden görünümlü uşaklara.

Yahu birgün de Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya, Almanya’ya, Rusya’ya, Çin’e bu coğrafyada ne işiniz vardır deyin. Bakınız bu coğrafyayı asırlardır “kan revan” içinde bıraktınız deyin.

Bu coğrafyayı “sömürdünüz iliklerine kadar, insanlarını köleleştirdiniz bebeğine kadar, kaynaklarını tükettiniz, son gramına kadar.

Sömürdünüz.

Demezler ve dahi diyemezler.

Çünkü bizden görünümlü uşaklar ve piyonlarsınız.

Onun için Kabil’de, Kaşgar’da, Sudan’da, Haiti’de ve dünyanın hiçbir yerinde olmamızı istemiyorsunuz.

Sizler sadece efendilerinizin piyonlarısınız, uşaklarısınız.

Merhum Muhsin başkan yahu siz bela mısınız diye soruyordu.

Evet, bunlar piyon belalılardır.

Türkiye’yi fakirleştirmek, dağıtmak ve yok etmek isteyenlerin “uşak” ve “sap” belalılar.

Bütün piyon belalılara ve uşaklara rağmen büyüyüp Turan olacağız inşallah, Doğu ve Batı Türkleri bir araya gelecek ve ümmetin birliğini sağlayacaklar biiznillah.

Hayalimiz var. Hakikat olacak inşallah.

Zaten hayali olmayanın hakikati olmaz diye bir tespit var.

Artık yerli, milli ve İslami olmadığınız aşikâr oldu.

Çıkın hayatımızdan, efendilerinizin topraklarına gidin ve bizler efendilerinize, sizlere rağmen Kabil’de, Sudan’da, Arakan’da, Bosna’da, İber yarımadasında ve dünyanın her yerinde olacağız inşallah.

Selam ve Sabırla…