Gayrı İslami anlayışla ve kötülüklerle mücadelede İnanç (İslâm) “1” olmadıkça…
Veysi ERKEN
Türkiye’de İslam dışı zararlı ve insanı yok edici alışkanlıkların arttığını herkes dillendirmektedir.
Tespit doğru olmakla birlikte doğru bir mücadelenin – bilerek- yapılmadığını düşünüyorum.
Bununla birlikte samimi bir şekilde insanımızı bu tür zararlı ve kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, alışkanlık kazanmış olanları kurtarmak için çaba sarf eden birey ve kurumlar vardır. Çaba sarf eden her kim olursa olsun değerlidir.
Tespitlerime göre gayrı İslami yaşayış ve anlayışla mücadelede başarı için mücadeleyi iki kısım şeklinde düşünmek gerekir. Birinci kısımda “gayrı İslami düşünceler, alışkanlıklar, ilkeler ve kuralların” ortaya konulması, teşhis edilmesi. ikinci kısımda “bunlardan korunma yöntemlerinin tespiti ve eğitimi” olmalıdır.
Bu tür bir anlayış geniş kitlelere benimsetilebilirse öze dönüşün hızlanacağı kanaatindeyim.
Umulur ki, gönüllü teşekküllerimiz bu tür faaliyetlere katkı sağlar.
Bu anlayış şöyle bir misal ile izah edilebilir.
Bilindiği üzere “1 ve 0 başlığı” adı altında anlatılan bir yöntemden bahsedilir.
Malum olduğu üzere “1” rakamının sağında sıfırlar arttıkça değer büyür. “1” “10”, “100”, “1000”, “10000” vd. olur. “1” yok olursa “0”ların değeri kalmaz. Bu örnek doğrudur.
Önemli olan “1” nedir? Veya insan hayatının vazgeçilmezi “1” ne olmalıdır?
Değişik yerlerde “1” yerine değişik kavramlar kullanılır. Bazı anlatımlarda misaldeki “1” yerine “kişilik” “0”lar yerine “başarı”, “zenginlik”, “makam”, “şöhret” gibi kavramlar konulur ve denilir ki, “kişilik” yok olursa diğer unsurların da bir anlamı kalmaz.
Bizim anlayışımıza göre “gayrı İslami düşünüş, alışkanlık, yaşayışla vs. mücadelede” “1”in yerine “İslami ilke ve kurallar” kavramının konulması gerekir. Yaklaşımımız açısından doğrudur.
Benim tespitlerime göre gayrı İslami alışkanlıklarla mücadelede insanın vazgeçilmez değeri yani “1”i inanç/İslam olmalıdır veya olmak mecburiyetindedir.
Bilinen bir hakikattir ki, inanç/ İslam ilke ve kuralların yaşanmasındaki zafiyet oluşan insanlarda fuhuş, kumar, alkol, diğer uyuşturucu ve zararlı madde alışkanlığı daha fazla görülür. Bu sadece Türkiye’nin bir gerçeği değil, tüm dünya Müslümanlarının ve ülkelerinin bir hakikatidir.
İnsanların habis davranışlara, cinayete, şiddete, haksızlığı, İffetsizliğe, zararlı maddelere, kısaca kötü fiillere neden daha fazla kapıldığını izah etmek ve inanç İslam ile bağlantılarını kurmak durumundayız.
Mesela cinayet, şiddet, uyuşturucu, içki, kumar vs. fiillerini en çok kimler işler. Bu soruyu sorduğumuzda karşımıza İslami değerleri az veya hiç yaşamayanlar çıkar. Allah’ın ipine sarılmayan, bırakan savrulur.
Bu bir gerçekliktir ve insan olan, Müslüman olan bunu asla yok farz edemez.
Bir misal de mukayeseli olsun. Mesela Hıristiyanlar şarabı bir dinî ayinle ilgili olarak gördükleri için onlarda yaygın. Müslüman Allah’la irtibatı oldukça bunu haram olarak görür böylece yaygınlık kazanmaz. Tersinden baktığımızda ülkemizde “Maraş otu” ve yemen, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılan bazı otların haram kabul edilmediğinden yaygın bir şekilde kullanıldığını görürüz.
Lafın havada kalmaması için mücadelenin “1”inin çok iyi tespit edilmesi gerekir.
Bazı dönemlerde mesela 28 Şubat sürecinde kırıntı şeklinde var olan “değerlerimizin” adeta silindir ile ezilmesinden sonra ortaya çıkan inanç/İslam boşluğu ve bozukluğu”nun sonuçları ortadadır.
Malum süreçte “Kur’an kursları ve imam hatip okulları” kapatılarak Kur’an öğretimi yasaklanarak “inanç/İslam boşluğu” oluşturulmuş ve “kötü davranışlar” teşvik edilmiştir.
Sonuç ortada.
İnanç/İslam boşluğunun sonuçları, kumar, fuhuş, zararlı madde bağımlılığı, soygun, hortumculuk, hırsızlık, gasp, kapkaççılık, cinayet, boşanma, aldatma vs.dir. Yani inanç boşluğunun eseri her türlü kötü fiil ve davranıştır.
Kötülükle mücadeleyi kazanmak istiyorsak, mücadelenin “1”ini iyi ve doğru tespit etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, bu (1) mutlak anlamda Kur’an ve Sünnetle belirlenmiş ilke, kural ve değerlerdir. Amasız, ancaksız, fakatsız olarak.
İslam ahkâmı (1) olunca (0) mesabesindeki kötülüklerle mücadele kolaylaşır. Şiddet, cinayet, uyuşturucu ve alkol tüketimi, ailenin dağılması, cinayetlerin artması,hukukun ortadan kalkması azalır veya sıfıra yakın olur. Nehyi anil munker olur.
Tersinden de bakacak olursak İslam ahkâmı (1) olumlu fiilleri inşa etmek kolaylaşır. Emri bil maruf ile ilgili iş ve işlemler kolaylaşır.
Kısaca, unutulmamalıdır ki, ilk düğme yanlış iliklenirse gerisi de o şekilde gelir. Çünkü ilk düğme ve adım “yön” belirleyicidir.
Zararlı maddelerle ve bütün kötü fiil ve davranışlarla mücadelede “1” belirleyici ise o (1)’de , “ İslam’ın ahkâmı/değerleri” olmak mecburiyetindedir.
Gerisi lafazanlıktır.
İslam’ı yaşadığını iddia eden herkes mücadelesinde İslam ahkâm ve değerlerini (!) yapmak ve yaptırmak mecburiyetindedir. Bilhassa hukuk denilen mevzuatta.
Bildiğim, gördüğüm ve yaşadığım budur.
Tıpkı merhum Akif’in dediği gibi : “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmet’e râm ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol”
Benim bildiğim yol budur.
Selam ve Sabırla… 07.09.2021.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?