Tedbir, Takdir, Ömür, Ölüm
Veysi Erken
Bu dünyaya kendi isteğimizle gelmedik ve isteğimizle de gitmeyeceğiz. Bize takdir edilen bir ömür vardır. Fert ve toplum olarak bu bu süreci yaşarız. Ve ölüm vaki olur. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım sonuç değişmez. Fert olarak öldüğümüz gibi toplum olarak helak olur gideriz. Bu gerçekle yaşamaya çalışmak ve tedbirler almak gerekir. Mesala toplumların helakının sebeplerini bilmek ve üzerinde tefekkür etmemiz ve ona göre tedbir almamız icab eder. Toplumların helakının sebeplerini öğrenmek isteyenler linkteki ayetleri inceleyebilirler. https://tevhidmeali.com/fihrist/m/memleketlerin-helak-sebepleri
Demek ki tedbir alınmamalı denilmez. Tedbir belirtiler üzerine alınır. Mesela fert olarak insanın yaşayış sürecini ele alalım. İnsan doğar ve yaşadığı süreç içinde hastalanır, belirtileri ortaya çıkar, tedbirini ona göre almaya çalışmalı diyoruz. Ama ölüm mukadder.
"Hastalandığım zaman bana şifa verendir. Canımı alacak olan, sonra beni yeniden diriltecek olandır. Şuara 80- 81" diyor Rabbulalemin.
Demek ki, şifayı verecek doktorlar değil Rabbulalemin. Elbette ki, şifayı bulmak için tedbir almak şarttır. Bu inancımızın gereği.
Ve
Öncelikle hastalıkların sebeplerini öğrenmeye çalışın der dinimiz. Çünkü her şey için bir neden yarattım der bizi halk eden Allah.
Tedbirler yaratılış ve ömür gerçeğini değiştirmez.
"Sizi toprak, sonra nutfe, sonra alaka aşamalarından geçirerek yaratan O’dur.
Sonra O sizi bir bebek olarak hayat alanına çıkarır; ardından güçlü çağınıza ulaşıncaya, sonra da yaşlılar haline gelinceye kadar sizi yaşatır; içinizden bazıları bundan önce vefat eder. Sonuçta belli bir vakte kadar yaşamaktasınız. Umulur ki (bunlar üzerine) akıl yorarsınız. Mümin 67"
"Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız şunu unutmayın ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra belli belirsiz et parçasından yarattık ki size (kudretimizi) açıkça gösterelim; ve biz dilediğimizin rahimlerde belirli bir vakte kadar kalmasını sağlarız, sonra sizi bebek olarak çıkarırız, ki daha sonra yetişkinlik çağınıza erişesiniz. İçinizden kimi erken vefat ettirilirken kimi de önceden bildiklerini bilmez hale gelinceye kadar ömrün en düşkün çağına eriştirilir. Öte yandan yeryüzünü kupkuru ve cansız görürsün; üzerine yağmur indirdiğimizde ise (bir de bakarsın) canlanıp kabarır ve her cinsten güzel bitkiler çıkarır. Hac 5"
"Sizi Allah yarattı, sonra da vefat ettirecektir. İçinizden, (sahip oldukları) bilgiden hiçbir şeyi bilmeyecek yaşa, ömrün en düşkün çağına kadar yaşatılanlar da vardır. Kuşkusuz Allah ilim ve kudret sahibidir. Nalh 70"
Ömrümüzün süresi takdire bağlıdır. Ayette bu gerçeklik şu şekilde ifade edilir.
"Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yarattı. Sonra da sizi birbirinize eş kıldı. O’nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır ne doğurur. Bir canlının ömrünün uzun olması da kısa tutulması da mutlaka yazgıya uygun olarak gerçekleşir. Kuşkusuz bunlar Allah için kolaydır Fatır 11"
Uzun yaşamak iyidir denilemez. Tersine döner hayat. Çocukluk dönemindeki zayıflık, güçsüzlük haline dönüşür. Çekilmez bir hal alır. Ayette,
"Kime uzun ömür verirsek onu yaratılış çizgisinde tersine çeviririz. Hiç düşünmezler mi! Yasin 67" denilir.
Benim ömür, tedbir, takdir, hastalık, şifa ve ölüm konusundaki bakış tarzım Kur'an'ı Kerim'de ifade edildiği gibidir.
Tedbire evet.
Belirtiler varsa evet.
Yoksa hastalık var diye hastalık icat etmek doğru değil.
Rabbulalemin bize firaset versin.
Hayatı belirttiği çizgide yaşamayı nasip etsin.
Şifa bulmak için dualarda ve tedbirlerle kalalım inşallah.
Selam ve sabırla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?