Öz dönüşten Yana mısınız, Karşı mısınız?
Veysi Erken Dr.
Bilhassa son beş altı senedir Türkiye’de iki zihniyetin daha da belirginleştiğini görürüz.
Tabii ki, zihniyet tahlili yapabilenler bu zihniyetleri kolaylıkla fark eder.
Zihniyet: Belirli görüş, inanç ve alışkanlıkların etkisiyle oluşan düşünme tarzı, zihin yapısı: http://www.lugatim.com/s/zihniyet biçiminde tanımlanır.
Zihniyetin oluşumunda ve hayatiyetinin devamında inanç ilke ve kuralları ortadan kaldırılırsa toplumun hayatı ve hayata bakışı değişir.
Birinci zihniyet Cumhur ittifakı çerçevesinde toplanmıştır. Eksiği, fazlası, kusuru vs. ile birlikte kendini şu şekilde ifade etmektedir. “Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslar arası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra,
İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.” https://www.milliyet.com.tr/siyaset/cumhur-ittifaki-protokolu-nun-tam-metni-2662293
Evet, Türkiye’deki cumhur ittifakı yanında bir başka zihniyet türetilmiştir. Bu zihniyet kendini millet ittifakı zihniyeti diye anlamlandırmakla beraber ittihatçılar gibi dışarıya bağımlı oldukları hemen belli olmaktadır. Biden Erdoğan’ı hedef alırken İttihatçıların hiçbir tepkisi olmamıştır ve olmamaktadır. https://www.youtube.com/watch?v=Q_VH8gPjtIs
Yine Soros Türkiye’yi durdurun derken bunlar neredeyse alkış tutar pozisyondalar. Baba-oğul Soros, Açık Toplum Vakıfları'nın üst düzey yetkilileri sıfatıyla New York Times gazetesinde yayımlanan yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında, ''Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan varlığını her devlette hissettiriyor'' diyerek Türkiye ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
https://www.sivildusunce.com/haber/sorostan-batiya-turkiyeyi-durdurun-cagrisi-h219.html
Kısaca bu zihniyet Türkiye’deki bütün olumlu gelişmelerden ve yatırımlardan rahatsızdır. Mavi Vatan’a Gök vat’a karşı olduğu gibi Türkiye’nin dünyanın her tarafına ulaşma çabasını da baltalama peşindedir.
Bu zihniyet ittihattı atalarının mirası peşindedir. Ülkeyi dağıtmak birinci görevleridir. Melun ittihatçı yapıyı Yahya Kemal "İttihat ve Terakki kadar bin türlü zihniyeti, bin türlü yaratılışı, bin türlü emeli bir araya toplamış ve dağılmamış, bilâkis, zaman geçtikçe daha ziyade toplanmış ve kuvvetlenmiş siyasî bir cemiyeti Avrupa'nın ve Asya'nın tarihinde göstermek imkânsızdır.
İttihatçı ittifakının içinde en dinsiz masonlar yanında en şedîd İslâm İttihatçıları; en geniş insaniyetçi ve medeniyetçiler yanında en dar kafalı milliyetçiler bulunduğu gibi, en seciyeli tanınmış adamlarla seciyesizlikleri herkesçe malûm adamlar, maddî menfaatlerden uzak, temiz vatanperverlerle vurguncular ve harb zenginleri yan yana ve biri birini çok sever olarak görülüyordu. Böyleyken İttihat ve Terakki dağılmadı. Bu terkibi Talat vücuda getirmiştir." Yahya Kemal, Çocukluğum, Gençliğim, Siyasî ve Edebî Hatıralarım, 3. baskı, 1986, s. 171-176. biçiminde tavsif etmiştir.
Herkesi bu iki zihniyeti doğru okumaya, anlamaya, tefekkür etmeye ve hükmünü buna göre vermeye davet ediyorum.
Özetle Cumhur zihniyeti ne kadar öze dönmeye, ülke hayrına iş yapmaya çalışıyorsa siyasilerin ifadesiyle zillet zihniyeti o kadar yıkmaya ve dağıtmaya çalışıyor.
Anlaşılacağı üzere cumhur “öze dönüş” zillet “özden kopuş” zihniyetidir.
Öze dönüş zihniyeti olan Cumhur zihniyeti eksiyi fazlası, hatası sevabıyla bize ait değerleri ihya ve yaşatmaya çalışır, zillet ise özden kopuş zihniyeti, varsa/ kalmışsa bize ait değerlerin kırıntılarını bile ortadan kaldırmaya çalışır.
Özden kopuşun ataları olan “İttihatçı” zihniyet oluşumundan beri bize ait değerleri, İslamî ilke ve kuralları ortadan kaldırmakla memur edilmiştir.
Bilindiği üzere bir zihniyetin oluşumunda etkili olanları onun başlatıcıları ve vazettikleri ilke ve kurallardır.
Ülkemizin neredeyse her şeyini kaybettiren bu zihniyet maalesef bugün de varlığını en çok CHP ve iltisaklılarında devam ettiriyor ve her olumlu icraata karşı çıkıyor.
Tarihin derinliklerine uzanmaya gerek yok. Yetmişli yıllardan itibaren bu zihniyetin karşı çıkmadığı bir proje göremezsiniz.
Maalesef bu yapı ve zihniyet en çok CHP ve türevlerinde devam ediyor. Bu zihniyet tarih boyunca “tahripkâr” olmuştur. Olmaya devam ediyor.
Bunun içindir ki, bu zihniyette olanlarda komplo, kumpas, şantaj, yalan, hile ve hurda eksik olmaz.
İttihatçı zihniyetin içinde yer alanlara söyleyeceğim şudur. O bataklıktan kurtulunuz ve öze dönmeye çalışınız. Geliniz öz dönüşe katkı sağlayınız, eksiklikleri ve hataları tenkit ediniz ki, öze dönüş hızlansın. Bunu yapmadığınız takdirde pınar suyu olsanız bile lağımın içinde yok olursunuz. Ebucehillerin yolundan giderek ülkeye katkınız olmaz.
Bilenler bilir, bilenler bilmeyenlere öğretmeli.
Merhum Necdet Sevinç “Pınar suyu lağım suyuna karıştırılmamalı” derdi.
Temennim tam öze dönüş gerçekleşir ve “İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye küresel bir güç haline gelir ve dünyaya nizam verir.”
Selam ve Sabırla… 28 Aralık 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?