Fatih’in İzinde olacak Genç Yetiştirme niyeti var mı?
Veysi ERKEN Dr.
Yeni müfredat için taslak hazırlanmış ve herkesin değerlendirilmesine açılmış. Benzer bir taslak Erkan Mumcu döneminde de hazırlanmış ve görüşlerimi doğrudan bakana iletmiştim.
Sebebi de şu idi.
Programlar bu şekilde hazırlanmaması gerektiğine olan inancımdır. Bu tür çalışmalardan bir sonuç elde edilemez.
Program hazırlanırken bir tek soru sorulur ve cevabı aranır.
Nasıl bir insan?
Bilgi, beceri ve İslam ile mücehhez insan mı yoksa başka bir şey mi?
Soruyu bu şekilde sorarlarsa fikirlerimi ve takip edilmesi gereken yöntem ve ilkeleri ifade ederim. Ama gördüğüm kadarıyla böyle bir dertleri ve çabaları yok.
14.12.2006 yılında gençlerin yetiştirilme tarzları ile ilgili “Fatih’in yolu” diye bir yazı yazmıştım. Onu paylaşayım.
“Gençliğimizin haline bakıp ağlamak, sızlanmak, ahvah etmek moda oldu adeta. Hangi görüş mensubu ile konuşsak gençliğin tefessüh ettiğini/ bozulduğunu, değerlerini kaybettiğini söyler durur.
Evet, bir şeyler yapmak lazım. Gençliğin önüne bir model koymak gerekir. Ama ne yapılacak? Kim model olacak?
Bize kalırsa yapmamız gereken tek şey gençliğin “İslâmî” değerlerle donatılmasıdır. Ve önlerine buna uygun modellerin konulmasıdır. Böyle bir cehd bizi geçmişimize layık hale getirir.
Bakınız gençliğimize model olarak gösterilmesi gereken feth-i mubin’in önderi gayesini nasıl dile getirmiş ve bize miras bırakmıştır. Gazelinden öğrenelim:
İmtisal-û cahidu- fillah oluptur niyetim;
Dini İslâm’ın mücerret ğayretidür gayretim
Beyit anlaşılır halde şu şekilde ifade edilebilir “Niyetim Allah yolunda cihat etmektir. Bütün gayretim dini İslam’ın muzafferiyeti içindir.”
Merak ediyorum bize Avrupa’nın yolunu açan Fatihin amacına ne kadar yakınız. Gençliğimizi böyle bir amaç doğrultusunda yetiştirmeye gayret ediyor muyuz? Sistemin güçlülerinin böyle bir derdi var mıdır?
Amaca ulaşmak için kimin inayetini ve ne için talep etmektedir gençliğimiz, ebeveynimiz, öğretmenlerimiz ve dahi devletlûlarımız.
Milletin ülkesini yöneten Fatih:
Fazlı hakkı himmeti cünd-i ricalüllah
ile;
Ehli küfrü serteser kahreylemektir niyyetüm;
mısralarıyla inayeti Allah’tan dilemiştir. “Allah’ın inayeti, maneviyat erlerinin himmeti ile, Ehli küfrü baştanbaşa kahreylemektir niyetim” inayet talebinin niyetini ortaya koymuştur.
Fatih sağlam yere dayanmıştır yola çıkarken. Dayandığı yeri:
Enbiyavü evliyaya istinadım var benum;
Lütf-i haktan dur heman ümidi
fethu nusretüm
mısralarıyla terennüm etmektedir. “Ben peygamberlere evliyaya dayanırım. Fetih ve yardım ümidim Allahın lütfündandır” mısralarının açılımını önümüze koymaktadır.
Fatih cehd ve cihadın lafla olamayacağını bilir ve bunu:
Nefsü mal ile nola kılsam cihanda ictihad.
Hamdü lillah var gazaya sad hezeran
rağbetüm;
mısralarıyla ihsas etmektedir. “Nefs ve mal ile cihat ne güzel olur; Elhamdülillah benim gazaya çok rağbetüm var” diyerek hem kendisine hem de etrafına seslenen Fatih günümüzün güzel bir modeli olarak yaşamaktadır.
Fatih bütün yaptıklarını din-i mubin için yapmıştır. Ve bunu devlet adına temenniyle bildirmektedir.
İy Muhammed mucizatı Ahmedi muhtar ile;
Umarım galip ola a’day’ı dine devletüm;
Mısraları devletin temel gayesinin İslam düşmanlarına galip gelme olduğunu ortaya koyar. Yukarıdaki mısraların açılımı “Ey Muhammed senin mucizelerinle, Umarım devletim din düşmanlarına galip olacaktır” biçimindedir.
Gerçekten merak ediyorum.
Bizim böyle bir gençlik yetiştirme özlemimiz, talebimiz, çabamız, hedefimiz, gayemiz, gayretimiz ve niyetimiz var mıdır?
Bilen varsa bize de iletsin” ki program çalışmalarına katkımız olsun.
Selam ve Sabırla… 28.04.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?