16 Eylül 2024 Pazartesi

Değişim Ama Nasıl?

 Değişim Ama Nasıl?

 

Veysi ERKEN Dr.

 

Değişimden bahsedilir. 

Değişim bir hâlden başka bir hâle geçmeyi/ geçirilmeyi anlatır. Su buharlaşır, buz olur, başka madde katılır çay olur misali.

Değişim tekâmül veya tereddi yönünde olabilir. Müspet veya menfi de denilebilir.

Değişim baskı, zorbalıkla da olabilir, serbest de.  İster serbest ister zorlayıcı olsun fark etmez, kişilikte, toplamsal hayatta farklılık oluşur.

Ülkemizde bir dönem zorlayıcı, baskıcı, zorbalığa dayalı bir değişim olmuştur. Daha doğru bir ifadeyle dönüştürme, Değerlerinden, İslam’dan koparılma olmuştur.

Maalesef bunun neticesinde, baskılar sonucunda zihinlerde ve zihniyette ve yaşayış tarzında değişmeler olmuştur.

Artık insanlar İslami ilke ve kurallara göre düşünemez ve yaşayamaz hâle dönüşmüştür.

İslam'ın insanı dönüştürme ilke, kural ve yöntemleri zihinlerden kazınınca tereddi biçiminde serbest dönüşümler ve savrulmalar başlamış oldu.

Tabii ki, iletişim vasıtaları, arkalarındaki güçler ve yerli görünümlü uşaklar, piyonlar ve ajanlar da daha etkili hale gelmiş oldu ve dönüştürülmeye vasıta olmuşlardır.

Tereddi yönündeki dönüşümü anlama babında dönüşmeyi sağlayanların  "amaç”larına bakmak gerekir.

Amaç ve hedefler belliydi.

İnsanımızı ahlaksızlaştırmak ve ülkemizi dağıtmak.

Dün Fatih Sultan Mehmet gibi gönülleri fethetmeye çalışan nesiller bugün batı/batıl zihniyete sahip hale dönüşmüştür.

Artık bu alçaklar amaçlarına erişmiş ve insanımız gönüllü ve serbest bir şekilde onlar gibi yaşamaya başlamıştır.

Artık ben o ben değilim diyerek batıl zihniyetin dostları olmuştur.

Dün Fatih'in ülkü ve emeline sahip olanlar, bugün dolaylı olarak Ayasofya'nın açılmasını hazmedemeyenlerin safına savruldular. Fatih;

 “Niyetim Allah yolunda cihat etmektir.  

Bütün gayretim dini İslam’ın muzafferiyeti içindir. 

 Allah’ın inayeti, maneviyat erlerinin himmeti ile

Ehli küfrü baştanbaşa kahreylemektir niyetim” diyordu ve bu ülküye sahipti.

Dün Fatih gibi nizamı âlem diyenler, bugün batılın değerleriyle ülkeye nizam vermeye çalışanların dostu, ortağı, şeriki ve aşığı oldular.

Tereddi edenler hidayete ererler mi?

Şeytanın yolunu terk edip değişerek hidayete ererler mi?

Elbette hidayeti nasip edecek olan Allah’tır.

Bizler ümitvarız.

Ayette “De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” buyrulur.

Bunun için diyoruz ki, değişip hidayete erebilirler bunun için İslamî terbiye ve çevre şart.

Selam ve Sabırla… 16.09.2024

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?