19 Mayıs 2014 Pazartesi

Piranha Güruhu Faaliyette



Piranha Güruhu Faaliyette

Veysi ERKEN

Ülkemizin maddi ve manevi imkânlarını yok etmek isteyen “piranha” olarak isimlendirilen mel’un güruh bir türlü boş durmuyor.
Piranha güruhu her şeyi yakma, yıkma vesilesi haline getirmeye çalışıyor. Son yıllarda piranha güruhu iyice deşifre olmuş ve kolları ortaya çıkmıştır.
Piranha güruhu ve kolları deşifre olmasına rağmen boş durmuyor, faaliyetlerini ve yıkımlarını sürdürüyor. Piranha güruhu özellikle deşifre olmuş ve yıpranmış kollarını diğer kollarını kullanarak dinlendirmeye çalışıyor. Yeni oyunları sahnelemeye çalışıyor. (piranha güruhunun deşifresi için 2008 yılında yaptığım çağrıyı tekraren yayınlayacağım inşallah)
On yıllardır süre gelen piranhaların lanetli kalkışmaların son halkaları gezi, 17 Aralık ve son olarak Soma’daki facia ile ortaya çıkmıştır.
Soma’da yitirilen canlara rahmet dilemek, acılı ailelerin feryatlarını duymak varken onları kalkışma vasıtası yapma alçaklığını  sergileyen piranhaları bu millet fark etmiştir. Fark ediyor.
Soma’daki facia vahşi kapitalizmin yüzünü gösteren bir hadise iken, bu facia bahane edilerek vahşetlerini sürdürmek isteyen piranhaların oyununa figüranlık yapanları gördükçe kahroluyorum.
Hele hele adı zimmet grubuna çıkmışların kartelcilerle iş tutmaları oynanan oyunu daha da berraklaştırıyor.
 Her şeye rağmen ülkemizi kargaşaya ve felakete sürüklemek isteyen siyasi görünümlü bezirgânları seyrettikçe benim nazarımda merhum Yazıcıoğlu’nun hayali daha da anlam kazanıyor?
“Hayalleri olanlar asla uyumaz” diyor Pat Mesiti. Gençlere ve siyasilere sesleniyorum.
Sizin de huzura yönelik hayaliniz olsun. Uyumayın ve hayal kurun.
Kavgasız ve kargaşasız bir Türkiye ve dünya ile ilgili hayal kurun ve hayalinizi gerçekleştirmeye çalışın.
Fırıldak olmadan. Kimseyi aldatmadan ve fırıldaklara kanmadan kurun hayalinizi ve gerçekleştirmeye çalışın.
Zira huzurlu bir Türkiye ve dünya hayali ancak fırıldaklıklardan uzak bir zeminde kurulur ve gerçekleştirilmeye çalışılır.
Merhum Yazıcıoğlu hayallerini fırıldaklıktan uzak bir zeminde kuruyordu ve düz durmamanın kötülüğünü şöyle açıklıyordu.
“Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Yani, ruh bir saniyeliktir. Küf dedi mi gitti. Bunun da nerede geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Allah’ın izniyle, olsak da milletle olacağız. Olmasak da, milletle olmayacağız. Yarın ahirette Allah, bize ‘Niye iktidar olmadın’ diye sormayacak. Sorsa da ‘Vermediniz’ diyeceğiz.  19 Mart 2009 Karaman konuşması”
Hâsılı kelâm bütün gençlerimize ve siyasetçilerimize sesleniyorum.
İç ve dış mihrakların hayallerini öğrenin ve ülkemizi sömürme ve yok etme oyunlarını deşifre edin.
Âleme nizam verecek kendi hayalinizi kurun ve zimkart güruhunun oyununu bozun.
Selam ve Sabırla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?