İyilikleri Başa Kakma veya Heba etme
Veysi ERKEN Dr.
"İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir. Maide 2"
Allah iyilik ve takva üzerine yardımlaşmamızı emrederken iyiliğin ne olduğunu da açıklamaktadır.
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. Bakara 177"
Ayette belirtildiği gibi davranılmaz ve yapılanlar başa kakılırsa fiil iyilik olmaktan çıkar boşa harcanan emek ve mal olur.
“Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının arkasından başa kakıp incitmeyenler için rablerinin katında özel karşılık vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir. İyi sayılan bir söz ve bir bağışlama, arkasından eziyet gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, halîmdir. Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa çıkarmayın. O kimsenin misali, üzerinde toprak bulunan düzgün ve yalçın bir kayadır; kayanın üzerine şiddetli bir yağmur yağmış, onu çıplak halde bırakmıştır. Bu gibilerin kazandıkları hiçbir şeyden istifadeleri olmaz ve Allah, inkârcı topluluğa hidayet vermez. Bakara-262-264
Allah vahiyle nasıl davranmamızı ve yaşamamızı insan oğluna nebi ve resulu ile bildirmiştir.
Bizler de Hz. Muhammed Mustafa ‘nın sav. vahyi öğrettiği gibi yaşamalıyız.
İbn sina ayetlerden ve Hz. Peygamber’in sav. yaşayışından ilhamla iyiliğin şartı beştir der.
Bu şartlar şunlardır.
1-Tez olmalı
2-Gizli olmalı
3-Gözde büyütülmemeli
4-Sürekli olmalı
5-Yerini bulmalı
Bu şartlara uyulduğu takdirde fiillerimiz iyilik, birr, ihsan, hayır, ikram mesabesinde olur ve “başa kakma” olmadan yerini bulur. Böylece emeğimizi ve imkanlarımızı boşa harcamamış oluruz.
Selam ve Sabırla… 09.08.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?