“Tevhid”te rahmet, “Tefrikte” azab vardır
Veysi ERKEN Dr.
Allah “Tevhidi/ birliği”, şeytan “tefriki/parçalanmayı” ister. Allah’ın vahyini yaşamak isteyenler ve yaşayanlar “Tevhid”in, şeytanın/batının, batılın peşinde olanlar, adımlarını ve yaşayışlarını takip edenler “tefrik”in oluşmasının gayetinde olur.
Ayette; “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. Âl-i İmrân-103” buyrulur.
Hakk, hakikat ve adaleti hâkim kılmak isteyenler bir yerde birleşirler/ birleşmek ve gereğini yerine getirmek mecburiyetindedirler.
Merhum Abdurrahim Karakoç;
“Birleşin ey! Yolları Kur-an'da birleşenler
Birleşin, itikatta, imanda birleşenler
Ayrılık yakışmıyor, bölünmek günah size
Birleşin ey! secde-i Rahman'da birleşenler!” diyerek birleşme paydasını anlayacağımız tarzda izah eder.
Evet.
“Tevhid” Allah’ın birliğine ve Hz. Muhammed’in risaletine inanmak, vahyi ve sünneti yaşamakla mümkündür.”
“Tevhid”e inananların arasına “firak ve adavet/ düşmanlık” girmez, girmemelidir. Merhum Mehmet Akif; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” tespitinde bulunur.
Doğrudur.
Çünkü iman bunu gerektirir. İman varsa kardeşlik imkânı vardır. Allah; “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız. Hucurât-10” buyurur ve “kardeşlik hukuku” bozulursa aranın düzeltilmesi istenir.
Ve.
Bilinmelidir ki, secde-i rahmanda birleşmekten, tevhid olmaktan kaçınanlar ancak ve ancak şeytanın uşakları, yolundan gidenlerdir. Ayette; “Onlara, Rahmân’a secde edin” denildiğinde, “Rahmân da neymiş! Biz, senin istediğin şeye secde eder miyiz?” derler ve bu istek onları haktan daha da uzaklaştırır. Furkân-60” ifadesini bulur.
Tevhid”in peşinde birbirine kenetlenmiş, sağlam örülmüş saflar halindedirler, öyle olmak mecburiyetindedir, Allah kenetlenenleri sever. Ayette; “Bilin ki Allah kendi yolunda sağlam örülmüş bir duvar gibi kenetlenmiş saflar halinde çarpışanları sever. Saff-4”
Hâsılı kelam, şimdi ve her zaman merhamete layık olmak için “Tevhid”te olalım, tevhidte kalalım. “Bir olalım, diri olalım, iri olalım hep birlikte kardeş olalım.”
Ve.
Bilelim ki, merhum Abdurrahim Karakoç’un diliyle;
“Ben Milletim uğruna adamışım kendimi
Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir.
Zulüm Azrail olsa, hep Hakkı tutacağım
Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir” diyebilelim. Gazze’ye, Doğu Türkistan’a, Arakan’a, Afrika’ya ve dünyanın bütün mazlumlarına bütün imkânlarımızla elimizi uzatalım, yanlarında olalım ki, Allah’ın düşmanları ellerimizle kahr-u perişan olsun. Ayetlerde; “Yeminlerini bozan, peygamberi sürüp çıkarmaya karar veren ve size karşı saldırıyı ilk başlatan topluluğa karşı savaşmaktan geri mi duracaksınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz! Oysa asıl çekinmeniz gereken Allah’tır; eğer yürekten inanıyorsanız. Onlarla savaşın ki, Allah onları sizin elinizle cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, sizi onlara karşı başarılı kılsın, inananların yüreklerine su serpsin, kalplerindeki öfkeyi yatıştırsın. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilmekte, hikmetle yönetmektedir. Yoksa Allah sizden cihad edenleri ve Allah’tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır. Tevbe 13-16”
Selam ve Sabırla… 07.02.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?