Az gelirli Emekli Müjde(!) değil, Asgari geçinecek gelir istiyor

 Az gelirli Emekli Müjde(!) değil, Asgari geçinecek gelir istiyor

 Veysi ERKEN Dr.

Muhalefet denilen Türkiye muhaliflerini susturun. İstismarlarını önleyin. Asgari geçimi sağlayacak düzenlemeyi hemen yapın. Müjde vermeyin, icraatı yapın.

Her gün gazetelerde, Emeklilere gerçekliği olmayan müjdeler sıralanır. Yakında açıklamaların yapılacağı büyük harflerle yazılır.

Emekliler umutlandırılmaya çalışılır.

Sayın yöneticiler, etkililer ve yetkililer artık kimse inanmıyor. Sahaya inin, parklarda dolaşın, camilere girin vs. bunu göreceksiniz.

Artık vaat etmeyin, müjde vermeyin. Asgari geçimi sağlayın.

Hayat çekilmez oldu.

Asgari geçimi sağlayacak şekilde gelir artışını sağlayın Az gelirliye az çok gelirliye çok artışı sağlayan yüzdelik artış değil, asgari geçimi sağlayacak artış istiyoruz.

Adalet için, huzur için, refah için ve insanlık için.

Allah adaleti istiyor, bilhassa yönetimlerden adalet isteniyor.

Allah “Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz hiç kimseyi gücünün üstünde bir şeyle sorumlu tutmayız. Konuştuğunuz zaman, en yakınlarınızın aleyhinde bile olsa adaleti gözetip doğruyu söyleyin. Allah’a ve Allah için verdiğiniz sözleri yerine getirin. İşte bunlar, düşünüp ders almanız için Allah’ın size emrettiği hususlardır.” En’am-152

“Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. Mal ve eşyanın değerini düşürerek insanlara haksızlık yapmayın. Yeryüzünde düzen sağlandıktan sonra orada bozgunculuk çıkarmayın. Gerçekten mü’min iseniz, sizin için hayırlı olan budur.” A’raf-85

“Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın. Ben sizin helâl yoldan kazanmadığınız bol nimetler içinde yaşadığınızı görüyorum. Böyle giderse, hepinizi azabıyla çepeçevre kuşatacak bir günün gelivermesinden sizin adınıza korkuyorum.” Hud-84

Göğe gelince, Allah onu yükseltti, kâinattaki mükemmel ahengi sağlayan ölçü ve dengeyi koydu. Rahman-7” diye buyururken hangi adaletten, doğru ölçü ve tartıdan bahsedilebilir.

Demek ki, ölçüde, tartıda, gelirde, ücrette “adalet”

Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır.

“Bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul” düştüğü bir düzende sahi adaletten, haktan ve hukuktan bahsedilebilir mi?

Asgari geçim indiriminin dikkate alınmadığı bir ekonomik yapılanmada insanlıktan ve insaftan bahsedilebilir mi?

Bilindiği üzere bizim iktisadi anlayışımızda asli ihtiyaçlar esas alınarak hayat tanzim edilir. Asli ihtiyaçların vergisi olmaz. Hatta asgari geçim indirimine sahip olmayanlar zekât, sadaka, infak ve diğer unsurlarla desteklenir.

Maalesef artık bizim hayatımızda bunlara yer yok.

Varsa yoksa “mutrefin/ zengin” daha da şımarsın, sermaye daha da malum ellerde teraküm etsin (toplansın ve fakir daha da yoksulluğa ve yokluğa sürüklensin.

İşte böyle bir zaman dilimi elbette yoksullar ve az gelirli emekliler küser, darılır, dedikoduların yayılmasının maşası olur.

 Şimdi müjde zamanı değildir.

Asgari geçimi sağlayacak artış zamanıdır.

Seçimden önce.

Hemen şimdi.

Bilinmelidir ki  Az gelirli Emekliler ve her insaf sahibi ADALET istiyor.

Sıkıntı varsa ADİL dağıtılsın istiyor. Nimet için de aynı şeyi talep ediyor. Nimet adaletle dağıtılsın istiyor.

Adalet ve asgari geçim hayal mi?

Şimdilik hayal.

Selam ve Sabırla… 21.03.2024