Maya Bozuk ise Milletler Yok Olur
Veysi Erken Dr.
“Mayası bozuk” deyimini duymayanımız yoktur diye düşünüyorum. Atalarımızın mirasıdır.
Maya bilindiği üzere bir maddeyi, nesneyi başka bir şekle ve niteliğe dönüştürür.
Misal olarak “süt”ü yoğurda, peynire, kefir’e, hamuru ekmeğe dönüştürür.
İnsan için de “maya” ehemmiyetlidir.
Mayası veya sütü bozuk denilir bazıları için.
Mayası bozuk denildiği zaman kötü ahlaklı, davranışları insana uygun olmayan, soyu yamuk, aşağılık olanlar akla gelir.
Mayası bozuk deyiminin mütemmimi olarak “sütü bozuk” kullanılır. Bir kişinin dürüst ve ahlaklı olmaması, kötü niyetli olması, emin ve güvenilir olmamasını ifade etmek için kullanılır.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu "Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuk olanda tutmaz.." ifadesini bu bağlamda kullanmıştır.
İnsan’ın mayalanması “terbiye” edilmesi ile mümkündür. Tabii ki, biz terbiye edilmeyi kişiye İslam esaslarının kazandırılmasını, davranış ve yaşayışa dönüştürülmesi olarak anlıyoruz.
Müslüman için vahye dayalı yaşayışın benimsetilmesi ve yaşanır olması esastır. Bundan uzaklaşılma derecesine göre insan terbiyesizleşir, edebsizleşir ve esfelleşir.
Ayetlerde “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ödül vardır. Tin 4-6” buyrulur.
Hani “eğitim şart” denilir ya.
Eğitim ile insan terbiye edilmez ve vahyin ilkeleri kazandırılmazsa niteliklerini, “Ahsen-i takvim”liğini kaybeder, “esfel-i safilin” derekesine yuvarlanır.
Demek ki, “maya” önemlidir.
Maya bozuk ise yetişen insan da bozuk olur, iki ayaklı mahluka dönüşür, şeytanın adımlarını takip eder, iblisin izinden gider.
Üzülerek ifade ediyorum ki, “maya”mız bozulmuş, bozuk “maya” ile “kültür”lenmiş bir yapıya dönüştürüldük.
Elbette toplumumuzda az da olsa İslam “maya”sı ile “maya”lı olanlar vardır.
İslam mayalıları maarifte kullanmak şarttır, elzemdir ki, toplum aslına, İslam’a dönsün, vatanını, milletini sevsin.
Bu “maya”lanma yapılmazsa veya yapılamazsa felaket ve yıkım uzak değildir. Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki, tarih aynı zamanda milletler, kavimler, topluluklar ve yok olanların mezarlığıdır.
Mezarlıkta yer almak istemeyen milletler fertlerini “İslam mayası” ile mayalandırmak mecburiyetindedir.
Milletimiz için geç kalınmış olabilir, umulur ki, güç olmaz.
Nüfus istatistiklerine baktığımızda bozuk maya yüzünden hem nitelik (keyfiyet) hem de nicelik (kemiyet) olarak kaybımızın çok büyük olduğunu görüyoruz, buna rağmen ümitsiz değiliz. Zira Allah “De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” Zümer-53” buyurur.
Onun için ümitliyiz. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmiş değiliz.
Selam ve Sabırla… 29.03.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?