23 Haziran 2024 Pazar

Yine Yeniden Yeni Vergi Salması*

 Yine Yeniden Yeni Vergi Salması*

Veysi ERKEN Dr.

Piyasada dolaştırılan haberlere göre fakir vatandaşın cebine “vergi” adı altında kepçe daldırılacakmış.

Zengini daha zengin, sömürücüyü daha da sömürücü yapan bir anlayıştan başka bir şey beklenmez.

Maalesef iktisadi hayatımız tamamen yabancılara ve onların temsilcilerine terk edilmiş bir durumda.

Yeni vergi salması (esasında vergi değil, kepçe ile alma) ile ilgili yıllar 2001 yılında bir yazı yazmıştım. Hiçbir değişiklik yapmadan paylaşayım istedim.

*“Deli Dumrul hikâyelerini çok duyardık da gerçek olacağını düşünmezdik. Ancak yaşadığımız günlerdeki uygulamalar Deli Dumrul’unkini aratmamaktadır. Rivayete göre Deli Dumrul bir köprünün geçişini tutarak “geçenden bir akçe, geçmeyenden iki akçe” alırmış.

İşte bu uygulamayı aratmayan fiiller.

Üç parçadan oluşan hükümet bundan önceki iki hükümet döneminin devamı olduğunu ispat etmek için her çabayı sarf etmekte ve bunda hiç bir beis görmemektedir. İcraatlarının cevabını halktan alırlar, tabi ki, halk Deli Dumrul’ a teslim olduğu gibi bunlara teslim olmazsa ve oylarıyla hesap sorsa.

Mevcut hükümet, hükümet olalı beri halkın hoşuna gidecek ve hayatını kolaylaştıracak hiç bir icraatta bulunmamıştır ve bulunmaya niyeti de yoktur herhalde. Ücretlileri inim inim inleten ücret politikası, rantiyeyi memnun küçük esnafı mağdur eden vergi düzenlemeleri, batılıların teşvik ettiği vakıfları ve gönüllü teşekkülleri boğmayı hedefleyen kanunlar ve altmış milyon insanın muhalefetine rağmen çıkarılan sosyal güvensizliği sağlayan yasalar...

Bu kadar kısa bir zamanda bu kadar büyük tahribat ve güven kaybı.

Bunlarda yetmezmiş gibi yeni bir vergi alınacakmış. Kırklı yılların hayvan vergisi, yol vergisi gibi.

Maşallah;

Bizim despotik solumuzun tahribattan başka dişe dokunur bir icraatı yok. Bunu anladık da ülkücü geçinenlerin dut yemişler gibi sus pus olmalarına ne buyrulur?

Yeni vergimiz deprem vergisi adıyla çıkarılacakmış, her halde toplumun maneviyatında oluşturdukları enkazın kaldırılması için olsa gerek. Başka bir mana veremiyorum.

Başka türlü olsaydı vergi adı altında fakir fukaraya zulmedeceklerine, katrilyonlar aktardıkları Galata Bankerlerinin yerine geçen sülüklerden alırlardı vergiyi.

Marmara bölgesinin tahribatının faturasını aç bi ilaç bırakılan halka değil, halkın arazilerini paylaşanlardan, villalarında tepinenlerden ve bankalar yoluyla halkın kesesini soyanlara keserlerdi.

Ama bu böyle olmayacak, fatura fakir fukaraya kesilecek.

Bu durum halkın deli dumrul'a teslimiyeti devam ettikçe sürecek.

Kendi geleneklerine yabancılaşan yönetimler halkına ancak zulmeder. Bu kural bütün milletler için geçerlidir. Geleneklerimizde vergi ancak bir hizmet karşılığında toplanırdı.

Ve o hizmet sunulamadığında vergi iade edilirdi(*) Şimdi salınmak istenen vergi acaba hangi hizmet için olacak. Ben tahmin ediyorum ki, bu vergi rantiyecilere ve boğazdaki aşirete hizmet olarak gidecek. Bunu sadece tarihe bir kayıt olsun diye yazıyorum. Yoksa lâl gibi susturulanların ve ikna odalarında ikna edilen sabık ülkücülerin anlaması için değil.

Hülasa, unutmadan despotik solculara ve kuyruklarına takılanlara son bir tavsiyem cep telefonlarını iptal ettireceklere, arabasını satmak mecburiyetinde kalacaklara ve asgari ücretlilere iki kat vergi çıkarın tıpkı deli dumrulun köprüden geçmeyenlerden iki akçe aldığı gibi.

Vesselam. 28.08.2001”

 

*H.A. Munro Butler Johnstone,  Türkler, Karakterleri, Terbiyeleri ve Müesseseleri, TDV Yayını, Ankara 1996,s 23.

   

                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?