28 Eylül 2014 Pazar

Küpün Şeklini Alır



Küpün Şeklini Alır

Veysi ERKEN

            Dilimizde yaygın bir tabir vardır. “İçinde bulunduğu kabın veya küpün şeklini almak”
            Evet, aziz dostlar, bütün hareketler, ideolojiler zamanla içinde yer aldıkları veya sızmaya çalıştıkları küpün şeklini alır ve içinde bulundukları küpten niteliklerini sızdırır. Sızıntıları kendi niteliklerinden başkası değildir.
            Nice hareketler vardır ki, zamanla “kamet ve istikamet”ini kaybetmiş ve içine sızmaya çalıştıkları küpün şeklini almış bulunmaktadırlar.
            Çoğumuzun yakından bildiği bazı hareketler iyi niyetle başlatılmış olmakla birlikte zamanla hulul etmek istedikleri yapılara benzemiş ve onlara hizmet eder hale gelmişlerdir.
            İçine hulul edilmek istenen küpler yalan, dolan, talan, iftira, sır, casusluk olunca iyi niyet ve hayra hizmet anlayışı zail olur, hareket fitne, fücur ve yabancıya hizmet kaynağına dönüşür.
            Maalesef bunu müşahede ediyoruz.
            Görüyoruz ve yaşıyoruz.
            Düne kadar dini ve hayrî zannedilenlerin foyaları tel tel dökülüyor. İzzet ve itibarlarını kaybediyorlar.
            Artık dini ve hayrî bir hareketle yola çıktıklarını söyleyenlerin durumu ortada. Hayatları furuattan ibaret. Yaşayışları sadece dünyevîlik. Konuşmaları ikircikli. İcraatları la İslamiliğe hizmet.  Bütün inandırıcıklarını kaybetmişler.
            Artık foyaları ortaya çıkmış ve içine hulul ettiklerini düşündükleri grupların rengini almış ve küpten o rengi sızdırır olmuşlardır.
            Kamet ve istikametlerini kaybedenlerin ve başkalaşanların zevali mukadderdir.
            Bir topluluk kendini değiştirmedikçe Allah da onları değiştirmeyecektir Rad–11 ve “Bu böyledir, çünkü Allah, bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği, o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe asla değiştirmez ve (bilin ki) Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir. Enfal-53” ilahi hükümleri tecelli etmektedir ve zeval başlamıştır.
Bütün yaşayışları, eylemleri, ticaretleri, reklamları, medyaları ile İslam’dan uzaklaşanların tekrar dini ve İslâmî söylemlere başlamaları bunun göstergesidir.
            Hâsılı kelam zevalleri mukadder olanların sızdırdıklarından emin oluruz inşallah.

SGK Borçlanması ve Anaların Duası

            Değerli Dostlar
            Yazılarımdan dolayı epey mail alıyorum. Tabii ki, hepsine cevap veremediğim gibi hepsini köşeme yansıtmam mümkün olamamaktadır. Ancak toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren konularda aynı zamanda maillere cevap niteliğinde yazı yazıyorum. Bedelli, akademisyenlerin durumu vs. birkaç başlık olmuştur.
            Bu yazımda SGK borçlanması ile ilgili bir okuyucumdan mail aldım. İlgililere açık mektup şeklinde duyurmamı talep ediyor.
            Bütün ilgililer ve dostlar duysun ve gereğini yapsın diye olduğu gibi paylaşıyorum. Umarım ki, bu konuya el atan herkes ANALARIN hayır duasına mazhar olur.
İşte O talep:
S.A. sevgili hocam kadınların sigortalılık öncesi yapmış olduğu doğumlar hükümet, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ve SGK tarafından borçlanma kapsamına alınmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ANAYASA'sının 10. maddesi
HERKES, DİL, IRK, RENK, CİNSİYET, SİYASİ DÜŞÜNCE, FELSEFİ İNANÇ, DİN, MEZHEP VE BENZERİ SEBEPLERLE AYIRIM GÖZETİLMEKSİZİN KANUN ÖNÜNDE EŞİTTİR. KADINLAR VE ERKEKLER EŞİT HAKLARA SAHİPTİR. DEVLET, BU EŞİTLİĞİN YAŞAMA GEÇMESİNİ SAĞLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. “BU MAKSATLA ALINACAK TEDBİRLER EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI OLARAK 
YORUMLANAMAZ.”
“Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile 
Malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” 
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.'' hükmüne amir olmasına rağmen negatif ayrımcılık uygulamaktadır. Erkeklere sigortalılık öncesi yaptıkları askerlik hizmeti borçlanma hakkı veriliyor. Diyeceksin ki orada fiili bir hizmet var. Ancak; anneler vatana hizmet  eden evlatları doğurup büyütüp yetiştiriyor...
Hocam bu konuyu da işlerseniz veya muhterem zevata açık mektup yazarsanız mağdur edilen annelerin duasını alırsınız.
Baki selamlar Allaha emanet ol.”
Sayın ilgililer duyuyor musunuz, muhterem dostlar konuları ilgililere duyuruyor musunuz?
Yoksa uyuyor musunuz?
Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?