Yönetimde Tecrübe ve Liyakat: Kurt Misali Yönetim
Veysi ERKEN
Beşeri anlamda yönetme olgusu insanın var
oluşu ile başlar. Genel bir ifade ile “yönetme”
iş ve işlemlerin belirlenmiş ilke ve kurallarla bir amaç doğrultusunda
gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır diyebiliriz.
Yönetim kelimesi “idare”nin yerine ikame edilmiştir. İdare “döndürme, çevirme, yönetme”
biçimiyle daha geniş anlamlıdır. Devirle ilgilidir. Devir “dönüş, döngü, zaman, çağ”ı ifade eder.
İş ve işlemlerde döngü bir süreçle ilgilidir. Dolayısıyla
yönetim sürecinde tedvir kaçınılmaz hale gelir. Tedvir “döndürme, çevirme, idare etme” manalarına gelir.
İdare etme bir yönüyle sanatı gerektirir. Elbette ilke ve
kurallar vardır ve olmalıdır.
Önemli olan bu ilke ve kuralların amaca uygunluğu ve
esnekliğidir.
Mesela devlet denilen örgütte amacın halkın mutluluğu,
refahı ve güvenliğini sağlama olduğu belirtilir.
Tedvir bu amaca göre işlemezse idare belirli ellerde
toplanır ve toplumun huzuru kaçar. Yönetim oligarşik hal alır.
Zümre(oligarşi) yönetiminde tedvir işleri belirli bir
zümrenin elindedir.
Bir kişiye birde fazla görev ve makam tahsis edilir. Onlarca
maaş ile servet belirli kişilerde toplanmasına yol açılır.
Tabii ki, bu yolla güç merkezileştirilir.
Böylece genel amaçtan sapılmış olur.
Sapma arttıkça huzursuzluk da artar. Hz. Peygamber
Muhammed Mustafa’nın (sav) tatbik ettiği yönetim tarzında hem sermayenin hem de
yetkinin belirli ellerde toplanmadığını, bir kişiye birde fazla görev
verilmediğini görürüz.
Yönetim tarzında tecrübe ve liyakate önem verilmiştir o
devirde.
Bugün de sermaye ve yetkinin belirli ellerde, bir zümrede
toplanmasını istemiyorsak ona göre tedbirlerin alınması icab eder. Mutlak
olarak bir kişiye birden fazla görev verilmemeli ve ücret makası aşırı derecede
genişletilmemelidir.
Tecrübe ve liyakate istinad eden devletin amacının
gerçekleşmesini daha fazla katkı sağlayacağını bilmek durumundayız. Toplumsal
bağlılık, ortak heyecan ve yönetime olan güven artar.
Liyakat, tecrübe ve işbirliğine dayanan yönetim
anlayışını ifade eden fotoğrafıyla beraber hikâyeciği bir dostum gönderdi.
Kurtlarla ilgili. Kurtlar hedefe varmak için amaç doğrultusunda birlikte şu
şekilde hareket ediyorlarmış. Beraber tahlil edelim.
“Kurt sürüsünün birlikte hareket etmelerindeki tertip, bizim
için bir temsil, bir ders olarak düşünülebilir.
Buna göre de, en öndeki üç kurt yaşanmışlıkları temsil
ediyor. Nitekim en öndeki en yaşlı bireyler o yerlerden daha önce kim bilir ne
kadar geçmişlerdir. Bunların arkasındaki 5 kurt ise en güçlü olanlardır. Bunlar
da, bizim için istikbal uğruna bütün güçlükleri göze alabilen kimseleri temsil
ediyor. En arkadaki 5 kurt ise hem dirayetli ve liyakatli, hem de tecrübeli
olan yönetici konumundaki kimseleri temsil ediyor. En arkadaki kurt ise dirayet
ve liyakatte en üstün olan lideri temsil ediyor.”
Bu hikâyecikten çıkaracağımız
dersler vardır.
Yönetimde yaşanmışlıklar (tecrübe)
önemlidir. Bundan istifade edilmelidir. Tecrübelilerin hemen arkasında olan
güçlüler yönetilenlerin korunmasında önemli görev ifa eder. Arkadakiler ise
dirayet ve liyakatleriyle alana hâkim olabiliyor.
Lider ise bütün topluma yön vermeye
çalışıyor.
Kıssadan alacağımız hisse bellidir.
Yönetim işlerinde tecrübe ve liyakat
önemlidir.
Yönetme gücü belirli ellerde
toplanmamalı.
Bir kişiye birden fazla görev
verilmemelidir.
Güç( atanmışlıkla oluşan) ve seçilme
süreli olmalıdır.
Böyle bir tarz ülkemizi geliştirir,
dünyada lider konuma getirir ve toplumsal mutluluk refahla birlikte sağlanmış
olur.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?