Kriz (buhran, bunalım) Yönetimi
Veysi Erken
Hamaset muhtevalı yazmak zor değil.
Buhranın hâkim olduğu zaman diliminde hamaset
veya hesabi değil Hasbi yazmak önemlidir.
Buhranın hâkim,afetin salgın olduğu bu dönemde
yazılanların ekseriyeti maalesef ya hamaset veya hesabi olduğunu görüyorum.
Hayatı Kur'an'ı Kerim eksenli okumaya
çalışıyorsak ülkemize katkı, yönetime yol gösterici yazmamız gerekir.
Bir başka deyişle hasbi olmak durumundayız.
Peki, bu buhran dönemi nasıl yönetilmelidir.
Bize göre ynetilme iki boyutlu olmalıdır.
Maddi ve manevi (psikososyal) boyutlar
birbirini tamamlayacak şekilde ele alınmalı ve buhran fırsata çevrilmelidir.
Ülkemizin potansiyeli buna uygundur.
Yeter ki, zamanında ve doğru karar alınsın.
Bayrak zamanında ve yerinde dikilirse anlamlı olur.
İçinde bulunduğumuz krizi fırsata çevirmek için bütün
maddi alanlarda millileşme ve yerlileşmeye hız vermemiz gerekir.
On dört günde solunum cihazı üretebiliyor, kırk
beş günde hastahane inşa edebiliyorsak başka işleri de yapabiliriz.
Beş babayiğit iki ayda otomobil fabrikasını hayata
geçirmelidir diye düşünüyorum.
Özellikle yazılım alanında hızlı iş yapmak
durumunda olmak bir zorunluluktur. WhatsApp, zoom gibi yerli programlar hemen
devreye alınmalı, bağımlılıktan kurtulmalıyız.
Bunun için öğretim kurumlarımızı hızlı bir
şekilde üretim yerlerine dönüştürüp ihracatımızı arttırmalıyız.
Bilhassa sağlık sektöründe solunum cihazı ile
yetinilmemeli bütün alet edevat için harekete geçilmelidir.
Türkiye'de bunları gerçekleştirmek mümkün.
Yeter ki, hantal yapıyı ortadan kaldıracak kararlar alınsın.
İnsanımız motive edilirse yapamayacağımız bir
şey yok biiznillah.
Krizin yönetilmesi sadece maddi unsurlarla
olmaz ve olamaz.
Maddi unsurlarla birlikte manevi alan
yönetilemezse kriz derinleşir.
Maalesef manevi boyutun ihmal edildiğini
görüyoruz.
Örnek olsun diye eğitim camiası ile ilgili
epeyce yazdım.
Özellikle öğrencilerin bunalıma sürüklendiğini ifade
ettim. Hala tedbir alınmış değil.
Maalesef manevî kriz dizilerle,
hastahanelerdeki alkışlarla, insani ilişkilerin tahribatı ile
derinleştiriliyor.
İnsani ve İslami değerler tamamen hayattan
tasfiye edilmeye çalışılıyor.
Yönetim maddi yönden krizi azaltmaya
çalışırken manevi boyutunu ihmal ediyor.
Şayet yönetim krizi fırsata çevirmek istiyorsa
iki boyutlu düşünmek mecburiyetindedir.
Yönetim, özellikle Cumhurbaşkanı etrafını
krizi iki yönüyle yönetebilecek kişiler ve müşavirlerle tahkim etmek durumunda
olmalıdır.
Aksi takdirde maddi krizi anlatsak bile manevi
kriz derinleşir ve uzun zamanda etkinliğimizi ortadan kaldırır.
Tarih manevi krizi yönetmeyen ülkelerin ve
yönetimlerin mezarlığı durumdadır.
Bizler ülkemizin güne ve geleceğe damgasını
vurmasını ve yönlendirmesini istiyoruz.
Çünkü medeniyet Cumhurbaşkanının
ifadesiyle imkan işi değil vicdan işidir.
Vicdanın sesini hakim kılmak için maddi ve manevi
krizi fırsata çevirmemiz gerekir.
Selam ve sabırla....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?