9 Mayıs 2024 Perşembe

YENİ ANAYASA 2073 YILINDA

 YENİ ANAYASA 2073 YILINDA

Veysi ERKEN Dr.

Milleti oyalamanın yollarından biridir ANAYASA değişikliği isteği

Her seçim dönemi veya seçimlerden sonra Anayasa değişikliği veya toptan yenileme ile ilgili demeçler tekrar piyasaya sürülür.

Anayasa değişikliği teklifleri yüksek sesle dillendirilir.

Yakınmayan veya gündeme getirmeyen parti başkanı yok.

80’li yıllardan beri tecrübelerimiz gösteriyor ki, gerçek anlamda Anayasa’nın değiştirilmesini, İslam’la barışık, inancı ve değerlerine uygun bir anayasa arzulayan yok.

Dillerde pelesenk olmuş Anayasa kelimesini heceleyerek okuyorlar ve anlıyorlar anlaşılan.

“A na YASA.”

“A” bilindiği üzere şaşkınlık halinde kullanılır.

A A A deriz bazen.

A doğru mu söylüyorsun gibi.

“Na” olumsuzluk eki ve “hayır” anlamındadır.

“NAçâr” çaresiz gibi

“YASA” kanun yerine kullanılan bir kelime.

NA yasa var ortada.

Tabii ki şaşkınlık ifadesini ekleyerek söylüyorlar.

Esasında deniliyor ki bizler yeni, milli, yerli bir anayasa istemiyoruz.

Hakikatte her seçim döneminde “A ne YASA”yı dillendiriyoruz ve milleti oyalıyoruz diyorlar.

Seksenli yıllardan beri “A ne YASA” değişikliği dillendirilir ve millet kandırılır.

Biliyoruz ki, yüz binlerce demeç verilmiştir. Binlerce panel, bilgi şöleni, konferans düzenlenmiştir.

Hepsinin ortak paydası “A na YASA”dır.

Yani değişiklik ve yeni bir ANAYASA istemiyoruz denilmiştir.

Anayasa değişikliği konusunda hep ipe un serilmiştir.

Yıllardır Anayasa nasıl yapılamaz ve değiştirilemez diye zaman harcandı. Millet oyalandı. Tekrar piyasaya sürüldü değişiklik lafları.

Kanaatime göre değişiklik 2073 yılına yetiştirilir.

Dostlar için yazıyorum.

Samimi olan partiler arasında uzlaşma aramamalıdır. Her parti kendi metnini hazırlamalı, halka sunulmalı ve metinler tartışılmalıdır. Uzlaşma sağlanırsa tek metin halinde, değilse birden fazla metin olarak halkın oylamasına sunulmalıdır.

Maziden bir misal. 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce yapılmış bir konuşma. “Tüm muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve medyaya sesleniyorum. Gelin bütün bu ön yargıları bir kenara bırakalım, ön şartları bir kenara bırakalım, geçmişteki olumsuzlukları bir kenara bırakalım, özgürce konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Birbirimizin önünü kesmek değil, birbirimizi tamamlamak için çalışarak mümkün olan uzlaşmanın ürünü bir yeni anayasa metni hazırlayalım.

Çalışmayı en geniş anlamda yapalım. Herkesle konuşalım. Halkımın her bir ferdinin 'bu benim anayasamdır' diyeceği bir anayasayı geniş bir konsensüsle yapalım. En temel sorunlarımızdan biri olan anayasamızı tamamen kendi irademizle yapabileceğimiz dosta, düşmana gösterelim. İçine düştüğümüz tartışmalardan nasıl çıkılacağını da göstermiş olacağız. Aksi takdirde yıllarımız sorunlar, sıkıntılar içinde formül bulma arayışlarıyla geçip gidecek. Kaportası yamulmuş, motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım ve sıfır kilometre yepyeni bir araçla yolumuza devam edelim.” diyor.

https://www.yeniasir.com.tr/politika/2011/06/25/butun-onyargilari-bir-kenara-birakalim Bu ifadeler doğruydu ama her seçimden sonra partiler taahhütlerini unuttu. Dün yeni Anayasa gerekliliğinden bahsedenler bugün bahaneler aramaktalar. Her seçim dönemi böyle heba edilmektedir. Aradan kaç yıl geçti.

Varın hesap edin.

Yıl 2024

Varsa hazırlattığınız metni tartışmaya açınız ve partiler arasında mutabakatı değil, milletin mutabakatını arayınız.

Böyle bir yöntemi izlerseniz eminim ki, bütün partiler de uymak mecburiyetinde kalacaklardır. Daha fazla milleti oyalayıp aldatamayacaklardır. Millet onları zorlayacak.

Netice-i kelâm mevcut yöntemle, uzlaşma arayışlarıyla Anayasa yapmanın bir hayal ve aldatmaca olduğunu kabul ediniz ve varsa metinlerinizi halkın gündemine getiriniz. Halk okusun, tartışsın ve uygulanır görürse oylarıyla kabul etsin.

Yoksa değişiklik 2073 yılına kalmış olur.

Kim öle, kim kala…

Selam ve Sabırla… 09.05.2024

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?