17 Eylül 2009 Perşembe

Kimlik, Özgürlük ve Hak*

Kimlik, Özgürlük ve Hak*

Veysi ERKEN

“Özgürlük, kişinin yapmak veya olmak

istediği bir şey konusunda insan yapısı ve

insanî müdahale ile değiştirilebilir herhangi

bir tahdit veya kısıtlama altında olmaması

durumudur. Mustafa Erdoğan, Dersimiz

Özgürlük, s.77”

“Çoğulcu demokraside devlet, kimsenin soyuyla sopuyla, diniyle ve ideolojisiyle uğraşmaz. Bunlar insanların kimliğini oluştururlar. Kimlik seçimi doğal bir insan hakkıdır. Bu hak kimsenin elinden alınamaz. İnsanın kendi kalabilme savaşı, savaşların en zoru, ama en haklısı ve en onurlusudur. Bu bir onur sınavıdır. İnsan ölümlüdür. Ama kimlikler ölümsüzdür; öldürülmeye kalkışılırsa üreyerek çoğalırlar” diyor Sami Selçuk.

Hukukun tepesinde bulunan bir insanın, bir sorumlunun ve bir hakperesetin feryadı. O, bir “özgürlük” eylemcisi.

Alperenlerin safında olması gereken bir yiğit. Haydi Alperenler, haydi Büyük Birlikliler böyle insanları yanınıza çağırınız. Haksızlığa ve zulme uğrayanların sesi olanlara sahip çıkınız. Onlarla saflarınızı sıklaştırınız..

Çünkü bu seslere, bu feryatlara muhtacız.

Toplum özgürlüğe hasret.

Evet......

Toplum sadece ve sadece özgürlüğe muhtaç.

Çünkü toplum biliyor ki, her türlü kötülüğün, haksızlığın, ahlaksızlığın, yokluğun, yoksulluğun ve zulmün temelinde despotizm vardır.

Despotizm, yöneticilerin yönetilenlerin özgürlük alanlarını kısıtlamasıdır.

Despotizmin sonu duyguların yaralanması, intiharların artması vardır.

Son misali kendini pencereden atmaya çalışan masum, mazlum ve mağdur öğrencidir. İmam- Hatipli kız öğrenci.

Duyguları yaralanmış, ruh hali bozulmuşların bir misali.

Yeter.....

Yeter artık.

Bu despotizm sizlerle beraber ülkeyi de yokluğa götürüyor.

İnsanlığınızdan zerre kalmışsa çıkın sokaklara.

Soruyor sokaktaki vatandaş, soruyor yerlerinden yurtlarından edilmiş memur, işçi ve köylü.

MHP bu muydu?

Bugünün zulmü, yetmişli yıllardaki zulmü mumla aratıyor.

Özgürlüğümüz elimizden alındı, kimliğimizi kaybettik. Artık mazimizden bahsedemez olduk.

Haklarımız ayaklar alındı MHP’li üst yönetim sayesinde.

Kimlikler tanzim edilmemeli, haklar artık gasp edilmemeli.

Yok mudur “dur” diyecek?

İnanın dostlar toplumun beklediği bir tek şey var.

O da, despotlara ve zalimlere karşı “özgürlük” nidasını haykırmak.

Tıpkı “Cesur Yürek” filmindeki gibi. Her şeye, herkese ve dahi bütün tapınakçılara rağmen “özgürlük” diye haykırmak.

Bütün Büyük Birliklilere, bütün Alperenlere sesleniyorum.

Varlığınızı “özgürlük” şarkısıyla duyurun.

Herkese, her zalime ve her despota karşı “özgürlük” diye haykırdığınızı ve “özgürlük” alanını herkese sağlayacağınızı duyurun. Pencerelerden atlayarak intihar etmek isteyenlerin sesi olduğunuzu gösterin. Bilin ki, bu havayı yakalayana kimse engel olamaz.

Milletimizin gücünü bu yolla gösterebilirsiniz. Türkiye’yi buluşturabilirsiniz.

Unutmayın ki, mazlumların, mağdurların sesi olanların iktidarını hiçbir kuvvet engelleyemez.

Gelin siz de Mekke’de zulme uğrayanların yanında saf tutarak iktidar olanlar gibi olun.

Zalimlere karşı tek yürek, cesur yürek olduğunuzu gösterin. Herkesin kimliğini yaşayabileceğini gösterin.

Selam ve sabırla.................

*Yazı MHP’nin iktidar ortağı CHP’nin meclis dışı olduğu dönemde yayınlanmıştı. Güncelliğinden bir şey kaybetmedi..

7 Eylül 2009 Pazartesi

Kürt Sorununda Yeni dönem*

Kürt Sorununda Yeni dönem*

Veysi ERKEN

İnsanın var olduğu her yer ve zamanda “sorunlar” vardır ve olmaya devam edecektir.

Siyaset ile ilgilenenler olan ve olabilecek sorunlara çözüm bulmaya çalışmalılar. Tabii ki gerçekten siyasetçi iseler.

Toplumsal sorunlar genel olarak tabii ve yapay olarak karşımıza çıkar. Tabii afetler dediğimiz sel baskınları, deprem gibi hadiselerin oluşturduğu sorunlar tabii toplumsal sorunlardır. Bazen kaçınılmazdır.

Yönetimler bunları engelleyemeyebilir. Ancak sorun ortaya çıktıktan sonra gidermeye çalışır.

İnsan hak ve hürriyetleri ile ilgili sorunların ekseriyeti ise “yapay” sorunlardır. Genel anlamda “hâkimiyet”i ele geçirmiş olanların ve yönetimlerin “insan fıtratı”na ve “ilahi hukuk”a aykırı tavır sergilemelerinden dolayı “yapay sorunlar” ortaya çıkar. Ülkemizde “yapay sorun”lar maalesef çoktur.

Kürt sorunu da diğer insan hakları gibi “yapay sorunlar”dan birisi olarak yönetimi ele geçirmişler tarafından çıkarılmış olup bir özgürlük konusudur. Kürt sorununu başörtüsü sorununu ve inancın gereği gibi yaşayarak çalışma sorununu oluşturan oligarşik çete tarafında oluşturulmuş, geliştirilmiş, büyütülmüş ve ülkenin insanına bela edilmiştir. Diğer haklarla ilgili sorunlardan bağımsız düşünülemez.

Kısaca insan hakları ile ilgili sorunlar birbirleriyle ilintilidir ve topyekûn çözülmesi gerekir.

İnsan hak ve özgürlükleri ile ilgili sorunların çözümüne yönelik arayışlar her zaman olmuştur. İşte bu arayışlardan birisi de “Kürt Sorununda Yeni Dönem” adı ile kitaplaştırıldı.

Kitapta on iki değerli insanın görüşleri yer almakta.

Kitapta kayda değer çözüm teklifleri yer almaktadır. Özellikle Selçuk Özdağ, Gültekin Avcı, Selçuk Küpçük, Serdar Bülent Yılmaz ve Nevzat Tarhan beylerin yaklaşımları önemli.

Gültekin Avcı bir savcı olarak sorunun kaynağında bulunmuş bir şahsiyet. Nevzat Tarhan hem asker hem doktor. Selçuk Özdağ akademisyen ve siyasetçi. Selçuk Küpçük değerli bir sanatçı, Serdar Bülent Yılmaz Diyarbakır’da özgürlük mücadelesi veren bir hukukçu.

Sorunları çözmeye çalışanlar bu değerli görüşlerden istifade etmeliler diye düşünüyorum.

İttihatçı mantıktan kurtulmuş ve sorunların çözümünden yana olan herkesin ufkuna yenilik katacak bir çalışma.

Umarım ki, başörtüsü, çalışma özgürlüğü gibi sorunlar göz ardı edilmeden bu soruna çözüm arayanların tamamı bu görüşlerden istifade eder.

“Demokratik açılım” diyenlere tavsiyemiz başlığa uygun bir arayışa giriniz ve bütün toplum kesimlerini bu sürece katınız. Kitabın oluşumuna katkı sağlayanlara ulaşınız ve görüşlerinden istifade ediniz.

Ülkede büyük birlik ve bütünlük ancak bu yolla sağlanır.

Yapay sorunların çözümüne taraf olan herkese bu çalışmayı tavsiye ederim.

Umulur ki, büyük birliğin ve beraberliğin sevdalıları bu çağrıya icabet ederler.

Bu çalışmaya katkı sağlayan herkese teşekkürler.

Hayra vesile olmak isteyen herkese başarılar.

*Kürt Sorununda Yeni Dönem, Vadi Yayınları, Bayındır Sok. No: 36/B Kızılay/ Ankara, Tel: 0 312 4356489- 4057020