29 Kasım 2013 Cuma

Parti Başkanları Veya Yakınları Kaç Ay Askerlik Yaptı



Parti Başkanları Veya Yakınları Kaç Ay Askerlik Yaptı

Veysi ERKEN

            Gençlik ile iç içe yaşıyorum ve yaşadıkları sorunları biliyorum. Yazar ve gazeteci denilen taife bazı konuları görmezlikten gelseler ve yazmaktan imtina etseler bile bu ülkenin ve insanlarının sevdalıları sosyal sorunları görmezlikten gelemez.
Sorunları görür ve çözüm için fikir üretir.
Askerlik konusu bunlardan biridir.
On yıla yakın askerlik ile ilgili yazılar yazıyorum. Bunun başlıca sebebi dinamik, mobil ve elektronik donanım ve harp kabiliyeti yüksek bir orduyu arzulamamdır. BBP’ de görev yaptığım dönemlerde merhum genel başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ile bu konuyu defalarca konuştuk.
            Ordunun temel görevi askerliğin tanımına göre “harp sanatını öğrenmek ve dış tehditlere karşı ülkeyi savunmak” ise askerliğin buna göre tanzim edilmesi şarttır. Yeniden yapılanmanın gündeme gelmesi güzel ve olumlu bir harekettir. Hazırlıklar bir an önce tamamlanmalı ve yeniden yapılanma gerçekleştirilmelidir.
 Kısaca konuya bu bağlamda baktığımızda “bakaya ve asker kaçağı” üreten sistemden yeniden yapılanma ile birlikte vazgeçilmesi gerekir diye düşünüyorum.
            Evet, askerlik sistemi tıkanmıştır. Kalıcı çözüm profesyonel askerlik ile sağlanabilir. Bu yapılmadığı takdirde tıkanma her zaman olacaktır.
            Basit bir araştırma yaptığımızda bunu parti başkanları veya yakınları üzerinden de görmek mümkün.
            Yetmişli yıllardan beri tıkanmalar yaşandığı için zaman zaman kısa dönem veya bedelli uygulamaları gündeme gelmiştir.
            MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yetmişli yıllarda 4 ay kısa dönem askerlik yapmışlardır.
            BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da kısa dönem askerlik yapanlardandır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak hastalığı sebebiyle hiç askerlik yapmaz iken diğer oğlu Bilal 21 gün askerlik yapmıştır. Kemal Kılıçdaroğlunun oğlu henüz askerlik yapmamıştır.
            Askerlik konusuna baktığımızda bu yönü ile toplumun bütününü ilgilendirdiğini görürüz.
            Bilinmelidir ki, sistem tıkanmıştır.
            650 bin bakaya veya kaçak oluşmuşsa bu büyük bir sosyal sorundur. Acil bir şekilde çözülmesi gerekir. Çözülmese yıllarca devam edecek ve ızdıraplar artacaktır.
            Kalıcı çözüm için öncelikle GBT marifetiyle arama ortadan kaldırılmalı ve hemen ücreti ve süresi az bedelli askerlik kanunu çıkarılmalıdır. Bedel 5000 TL yaş 20 olmalıdır.
            Tabii ki, bu çözüm için sadece bir adımdır.
            Ama hemen atılması gereken bir adım.
            Umarım ki, kısa dönem askerlik yapan veya yakınları kısa dönem askerlik yapan parti başkanları drama dönüşen bu sosyal sorunu görür ve çözümüne katkı sağlar.
            Bu konuda bütün partiler uzlaşmak mecburiyetindedir. Bunu görmezlikten gelen partileri bu toplum da görmezlikten gelecektir.
            Özellikle iktidar partisinin milletvekillerine sesleniyorum. Genel Başkan Yardımcınız Numan Kurtulmuş Bey de bu sorunun drama dönüştüğünü ifşa ve ikrar etmiştir. Artık sorunun çözümüne öncülük ediniz.
            Gençlerin arş-ı âlâya yükselen feryad u figanlarını duyunuz.
            Kanun tekliflerinizi veriniz.
            Gün bekleme ve savsaklama günü değil, çözüm üretme günüdür.
            Çözüm yarın değil, bugün.
            Çözüm hemen şimdi.
            Selam ve Sabırla.
           


Kastamonu’nun Belediye Başkan Adayları

            30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli seçimler ile ilgili görüş belirtmemi isteyen yüzlerce okurum oldu.
            Aynı şekilde üniversitedeki dostlar da bunu ifade ettiler.
            Doğrusu Kastamonu’da yapılacak seçimler için görüş beyan edemem. Sebebine gelince Kastamonu’da ikamet etmemem ve aday adayları hakkında bilgi sahibi olmamamdır.
            Buna rağmen şu genel ifadeleri kullanabilirim.
            Siyasi partiler ufku geniş olan aday göstermelidir ki, Kastamonu gelişsin.
            Bir adayın ufkunun genişliği “gelecek ile ilgili tasavvuru”nu ortaya koymasından belli olur.
            Mesela aday olacak olanlar 50 bin öğrencilik bir üniversite için katkı sağlayacak mı? 50 bin öğrencilik üniversite için arazi tahsisi, barınma imkanı, iaşe ve ibateye katkı sağlayacak mı?
            Şehrin gelişmesi için Ilgaz ve Küre tünellerinin bir an önce bitirilmesi için merkezi yönetimi yönlendirebilecek mi?
Tosya yolunun yapılması için katkı sağlayacak mı?
            İnebolu’nun ihracat limanı haline getirilmesi için gayreti olacak mı?
            Fakir öğrencilere burs ve yemek sağlanabilecek mi?
            Sanayinin gelişmesi ve istihdamın arttırılması için sanayi bölgelerinin kurulmasına öncülük edilecek mi?
            Yılan hikayesine dönen tıp fakültesinin Kastamonu’ya taşınması için gayret sarfedilecek mi?
Kastamonu’nun kültür merkezi haline dönüşmesi ve yeryüzüne açılması için program oluşturulacak mı?
            Kısaca hayata geçirilebilecek projeleri olan adaylara ihtiyaç vardır.
            Projesi olmayan, yolu ve yöntemini bilmeyen, halkla iç içe olamayacak adayların Kastamonu’ya faydası olacağını düşünmüyorum.
            Mahalli seçimler için düşüncem bu şekildedir. Adayları ve partileri tahlil etmem doğru değildir diye düşünüyorum.
            Dost ve okuyucularımdan istirhamım beni anlamalarıdır.
            Değerlendirmelerini buna göre yapsınlar ve seçimlere katkı sağlasınlar.

25 Kasım 2013 Pazartesi

Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan



Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan
Veysi ERKEN

            Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan
            İki makama birden hitap ediyorum.
            Sayısı 700 binlere dayanan bakaya kalmış gençlerin yaşadığı sosyal dram ile ilgili sizlere sesleniyorum.
            Her gün gençlerle içi içe yaşayan ve dramlarını şahit olan birisiyim.
            YÖK Kanununun 44. Maddesinde yaptığınız değişikliğin gereği de yapılmıyor. Özellikle yüksek lisans ve doktora öğrencileri bakaya sayılıp öğrenim özgürlükleri kısıtlanıyor.
            Özellikle bakaya ve kaçak olanları yakalayın ifadelerinden sonra tedirginlik had safhaya ulaştı.
            Lütfen bu talimatı durdurunuz ve imzalanmış protokolü iptal ettiriniz.
            Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan
            /00 bin kişi bu duruma bir günde düşmedi. Bir günde çözülecek bir mesele de değildir. Ancak unutulmaması gereken bir husus var.
            Sosyal sorunlara çözüm bulunamazsa o sorun kangrenleşir.
            Bakaya kalmış gençlerin durumu da bu noktadadır.
            Vatan hizmetinin farklı şekillerde ve yollarla yapılabileceği Anayasamızın 72. Maddesinin amir hükmüdür. Bu maddenin hemen işletilmesi gerekir.
            En kestirme yol yaş ve bedelin az tutulduğu çözümdür. Yurt dışında çalışanlara sağlanan bedel ile 20 yaş çözüm için bir başlangıç olabilir.
            Sayın başbakan
            Bakaya kalmışların dramı dershane konusundan daha önceliklidir.
            Çıkarılacak bir torba kanunla bu konuları tamamı hal yoluna konulabilir.
            Sayın Sevilay Yükselir Hanım efendinin açıklamalarına göre bu konuyu acil bir şekilde gündeminize aldığınızı duyduk.
            Umut ederim ki, bu konu hemen bugün meclis gündemine getirilir ve çözüme kavuşturulur.
            Gençlerin feryadı arş-ı âlâya yükselmiş durumdadır.
            Sessiz kalmayacağınızı düşünüyorum.
            Sayın Cumhurbaşkanı ve başbakandan beklentilerimiz bu yöndedir.
            Gençleri seviyorlardır.
            Genç bedenler daha fazla ızdırap çekmek istemiyor.
            Acil çözüm hemen çözüm
            Selam ve Sabırla…

21 Kasım 2013 Perşembe

Bedelli Gündeminizde Var



     Bedelli Gündeminizde Var
Veysi ERKEN

Sayın Başbakan birkaç gün önce “bedelli gündemimizde yok” deyip kestirip atmıştınız. Dün gece Sevilay Yükselir hanımefendin sorusuna "Talimatın ardından ceza cetveli açıklandı. Astronomik rakamda cezalar. Parasal durumu çözdüğümüz anda bu kaçaklar askere gidecek mi? Bütün mesele bu ülkede askerliğini yapan var bir de kaçan var. Askerimizin yüzde 50'si zaten profesyonel. Beklentimiz bedellide çok yüksekti ama maalesef olmadı. Yaşın düşürülmesi de konuşulabilir 25 olması da konuşulabilir ama bedelliye talep olmadı, beklenen olmadı." cevabını verdiniz. http://www.f5haber.com/haber7/erdogan-dan-bedelli-askerlik-aciklamasi-haberi-4331219/
            Teşekkürler Sayın Yükselir.
            Teşekkürler Sayın Barlas
            Ve Teşekkürler Sayın Erdoğan
           Demek ki, bedelli gündeminizde var ve olmaya devam edecektir. Lütfen sizi yanlış yönlendirenlere kanmayınız.
           Bedelli ve genel olarak askerlik konusunda muhalefete de çağrı yapınız. Biz bunu defaatle yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Herkes tasarısını hazırlasın ve makul noktalarda anlaşılarak bu konu bir haftada çözülsün.
Tıpkı Başörtüsü ve pantolon konusunda olduğu gibi zimmî bir mutabakat vardır. Bunu görmezlikten gelmeyiniz ve başörtüsü ve pantolon konusunda muhalefetin gösterdiği tavrı sergileyiniz ve muhalefetin bedelli konusunu gündeme taşıyınız.
Kısa vadede çözüm için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir.

1-İnsan onurunu zedeleyen arama talimatının derhal ortadan kaldırılması ve psikolojik rahatlığın sağlanması
2-Askerlik tanımı olan “harp Sanatı”na uygun bir ordu düzenine geçilmesi
3-Anayasanın 72. Maddesine uygun vatan görevinin çeşitlendirilmesi
4-Yüksek Lisans ve Doktora seviyesinde askerlik sevk tehiri yönetmeliğindeki hükümlere göre 35. Yaşın sonuna kadar tehirin sağlanması
5-Kısa dönem askerlik süresinin 2 Aya indirilmesi
6-Bedellinin en kısa zamanda uygulanabilir tarzda hayata geçirilmesi (Askerlik için başlangıç yaşı olan 20 yaşının esas alınması ve bedelin 5000 TL’yi aşmaması) Kaçakların neredeyse tamamı yaş ve bedel kavramının yüksekliği yüzünden bu duruma düştüğü gerçeğinin unutulmaması gerekir.
7-Profesyonel ordu için insan potansiyelinin ve takvimin belirlenmesi. Bazı değerlendirmelere göre mevcut profesyonel sayı fazlasıyla vardır.
8-Zorunlu askerlik hizmetinin sonlandırılması için takvim açıklanması

Sevilay hanımın vereceği cevaplar ve çözüm önerileri aşağı yukarı bu tarzdadır.
Lütfen, milyonları maddi ve manevi işkenceye dönüşmüş bu halden kurtarınız. Buna katkı sağlamayan, destek olmayan, kafa yormayan, yazı yazmayan, televizyon ve radyolarda haykırmayan, gündeme taşımayan insan hakları aktivistleri iktidarıyla muhalefetiyle herkes ve her birey vebal altındadır.
İşkencenin sonlanması ve Askerlik konusunun halli için acil çözüm.
Hemen çözüm.


Yeni Anayasa Yapma(ma)

Referandumdan sonra millet tekrar ümitlendi.
Yeni bir anayasa yapılacak ve halkın oyu ile kabul edilecek.
Referandum öncesini es geçiniz.
2011 seçimlerinde sonra bu konuda yazdığım onlarca yazıda bu meclisin yeni anayasa yapma niyeti yok diye ifade ettim.
Zira bu konuda başta iktidar partisi olmak üzere meclisteki bütün partiler yeni anayasa yapma(ma) üzerinde anlaştılar.
Anayasa yapma sürecinin bu şekilde işlemeyeceğini bile bile. Cemil Çiçek başkanlığında anayasa yapma(ma) komisyonu kurdular.
Bu komisyonun maliyeti 3 milyon lira civarındaymış. Şimdi işlevini yitirdi diye toplanmama kararı alınmış.
Komisyonun harcamalarını komisyonu oluşturanlara ödetilmelidir.
Çünkü herkes biliyordu ki komisyon. sadece “mış” gibi görünmek için oluşturulmuştu.
Her şeye rağmen ümitvar olmak istiyorum.
            Her parti Anayasa taslağını bütün olarak sunsun ve millet bu taslakları oylasın. Böylece işkenceye tabi olmaktan kurtulmuş olalım.
            Herkes biliyor ki son Anayasanın kabulü ile eziyetler artmış ve üzerinde 30 kusur yıl geçmiştir.

            Mesele Dershane Meselesi Değil Anlamadın mı?

            Son tahlilde konu dershane konusu değil. “Başörtüsü furuattır” anlayışının “İsrail’i otorite kabul etmeyen Küresel vicdan sahiplerini” kınayan anlayışın emirle dışa vurumudur.
            Adına ne derseniz değin küresel haydutlarla birlik olanların dönüşümü ve asıllarından kopuşu her devirde görülmüştür.
            Son çıkış gezideki tutumun deşifresidir. Son tutum Ecevit’e şefaat edeceklerin faş olmasıdır. Utanmazların Hz. Peygamber’e (s.a.v.) hakaretlerinin tezahürüdür.
            Dershaneler üzerinden son çıkış şişman kedilerin oyunlarının devamıdır.
            Dershaneler çıkışı bu şekilde okunmalıdır.
            Cenabı Allah her türlü kötü niyet ve eylemden bizleri korusun.
            Selam ve Sabırla.