30 Kasım 2017 Perşembe

Yine Oyunlar Yeni Oyunlar ve Havlayanlar



Yine Oyunlar Yeni Oyunlar ve Havlayanlar

Veysi ERKEN

Defalarca yazdım.
            Siyonist haçlı zihniyetinin düşmanlığı, hileleri, desiseleri ve uşak kullanması hiç bitmemiştir ve bitmeyecek.
            Özellikle ne zaman Türkiye “Medeniyetimizin Coğrafyası”na liderlik etme pozisyonuna kavuşsa veya kavuşma çabasına girişse Siyonist haçlı zihniyeti daha da aktifleşerek piyonlarını devreye sokmakta, yeni desiseler için milyar dolarları harcamakta, itibar suikastçısı kullanmakta olduğu" vakıayı adiye"den olmaktadır.
            Yüz yıllardır devam ettirilen kinin eseridir bütün bu rezil desiseler.
            Uzak geçmişe değil yakın geçmişe baktığımızda bu kahpelikler “one minute” ile hızlandırılmıştır.
            Özellikle son yıllarda Türkiye kendi teknolojisini üreterek eski ihtişamına dönmeye başlayınca Siyonist haçlı zihniyeti piyonlarını, örgütlerini daha fazla devreye sokar oldu. Gezi, 17/25 operasyonu ve en son 15 Temmuz fetö kalkışması bu alçaklığın zirve yaptığının delilleridir.
            Son on yıllardan bahsedecek değilim.
            15 Temmuz ihaneti ve devamını inceleyin yeter.
            Her türlü alçaklık had safhada seyretmektedir.
            Özellikle 16 Nisan “halk oylaması” süreci ve bitişindeki tavırları incelemek yeterlidir. Amerika’daki dava bunun son örneğidir.
            Son dava ile Siyonist haçlı zihniyeti tekraren piyonları vasıtasıyla korkunç bir algı operasyonuna imza attı.
            Kitleler oyuna düşürülmek isteniyor.
            Halk Türkiye istediği ülke ile istediği şartlarla ticaret yapabilmeli veya yapmalı diyeceğine algı ile neden Amerika’nın ambargosuna uymadı deme noktasına çekiliyor.
            Meydanlarda ve kürsülerde sallandırılan kağıtlar bu senaryonun parçasıdır.
          Kısaca Siyonist haçlı zihniyeti bu sonucu Türkiye’nin bağımsız bir politika ve teknoloji geliştirmesini kabullenemedi, kabullenemiyor. Yine oyunlar peşinde. Yeni oyunlar peşinde.
           Amerika’da sergilenen alçaklık sadece yeni bir oyundur.
            Açık ve net ifade ediyorum.
            Hedef Türkiye’dir.
            Hedef Siyonist haçlı çetesine meydan okuyanları ortadan kaldırmadır.
            D-8 anlaşmasına imza atanları da benzer oyun ve piyonlarla siyaseten sildiler, bir kısmını ortadan kaldırdılar.
            “Dilimizde it itliğini, puşt puştluğunu yapar” diye bir deyim vardır.
            Siyonist haçlı zihniyetinin yaptıklarına, tasavvurlarına şaşırmıyorum. Onların özelliğidir.
            Türkiye’nin temel sorunu tuti-i garbiyundur. Siyonist haçlı zihniyetinin köpekliğini yapıp havlayanlardır.
            Kastım papanın huzuruna çıkan çeteyle aynı safta yer alanlardır.
            Siyonist haçlı zihniyeti artık niyetini hiç gizlemiyor.
            Medeniyetimizin coğrafyasında her türlü alçaklığı arttırıyorlar ve medeniyetimizin ihyasına öncülük etmeye çalışan Türkiye’ye suikast hazırlıyorlar.
            Onları zaten biliyoruz.
            Her türlü alçaklığı yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler.
            Ya içeridekiler. Ya köpeklik edenler.
            Bakınız bu alçaklığa alkış tutuyorlar.
            Çünkü onlar “tuti-i garbiyun”durlar.
            Tuti-i garbiyun’un atası Tevfik Fikret de aynı herzede bulunmuştu nitekim.
            İşte o kusmukta bir kesit. Bakın ne diyor Fikret:
“Ey şanlı avcı, dâmını bî-hûde kurmadın! Attın… Fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın!”
            Hâsılı kelam.
           Siyonist haçlı zihniyetinin merkezlerinde yine oyun, yeni oyunlar kuruluyor ve onların sadık köpekleri havlıyor.
Buna rağmen inanıyorum ki, Tuti-i gaybiyunlara ve havlayan köpekleri ne kadar çok olurursa olsun Türkiye biiznillah büyüyecek ve medeniyet (İslam) coğrafyamızın ihyasına, inşasına, yücelmesine öncülük edecektir.
            Selam ve Sabırla…

24 Kasım 2017 Cuma

Meral Akşener Baklayı Ağzından Çıkardı



Meral Akşener Baklayı Ağzından Çıkardı

Veysi ERKEN

            7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında yaşananlar hafızalardadır. Özellikle Meral Akşener’in 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan seçimde aday gösterilmemesi sahnelenen oyunun açığa çıkmasını sağladı.
            Kasım seçimleri sonucuna göre MHP’de kazanların altına odunlar sürüldü ve kazanlar kaynatıldı.
            İlk hedef Devlet Bahçeliyi tasfiye etmekti.
            Tabii ki son hedef farklıydı.
            Bunu daha önce ifade etmiştim.
            Kullanışlı ve müsait birisini yönetime taşımaktır.
            MHP kazanında istenilen pişirilemeyince başka yöntemler devreye sokuldu.
            Bu sefer Anayasa değişiklik tasarısı gündeme geldi.
            Hemen devreye yeni senaryolar sokuldu.
            Türkiye’de keskin bir ayrıştırma olmalıydı.
            Mevcut iktidar anlayışına karşı hamaset bloğu oluşturmak ve bu yolla kullanışlı ve müsait adamlarını yönetime taşımak.
            Halk oylaması sürecinde Meral Akşener rolünü oynadı ve partisini kurdu.
            Buradan ifade ediyorum.
            Meral Akşenerin iktidarı söz konusu değildir.
            Burada oynanan oyun gayet açık ve seçiktir.
            Oyun kurucular Türkiye’nin oyun kurucu olmasını istemiyorlar.
            Türkiye’nin kendi tankını, tüfeğini, yolunu, köprüsünü, iletişim sistemini, teknolojisini geliştirmesini istemiyorlar.
            Bunun için kullanışlı ve müsait elemanın yönetime taşınmasını istiyorlar.
            Meral Akşener bu rolü üstleneceğini ifade ediyor.
            Artık gizlenemiyor.
            Hakikat gizliliği sevmez.
            İşte meral Akşener’in ifadesi “Ben sadece 'evet',' hayır' bloğunun çok keskinleştiğini geçirgenliğinin çok az olduğunu dolayısıyla 'hayır' bloğunun yani aktörlerinin aday çıkarması gerektiğini bütün açıklığı ile söylüyorum ondan sonra ikinci turda da diyelim ben kalırsam desteklenmem gerektiğini diyelim CHP'nin adayı kaldı biz onu şartsız şurtsuz destekleyeceğimizi ilan ediyorum.
            Meral Hanım daha ne desin.
            2019’da yapılacak seçimde %50+1aranacağı belli. İlk turda aday seçilemezse bilin ki, ben ikinci tura kalacak kadar oy alamayacağım.
            Ben ikinci tura kalamayacağım için şimdiden destekleyeceğimiz bir adayı belirleyin.
            Zaten Kılıçdaroğlu’da aday olmayacağını ilan etti.
            Bu açıklamadan sonra Meral Akşener’in etrafında kümelendirilmeye çalışılan kitlenin CHP zihniyetli birisini destekleyeceğini zannetmiyorum.
            Buna rağmen siyaset ve yönetimde kırk yılı aşkın teorik ve pratik tecrübesi olan biri olarak siz dostları ikaz etmek istedim.
            Bu oyunu fark ediniz.
            Zira bu oyun sadece mevcut yönetime karşı sahnelenmiyor.
            Bu oyunun hedefinde Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının yok edilmesi vardır.
            Devlet Bahçeli bu oyunu gördü. Bu oyunun tarumar edilmesinin gerekliliğine inandı.
            Bu oyunu kuran zihniyetin piyonu durumunda olan NATO, Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye’deki uzantıları vs. rollerini gizleyemez oldu.
            Şimdi intibah zamanıdır.
            25 Ekim 2017 tarihinde Meral Akşener partisinin kuruluşunu, adını açıklarken bir yazı yazmıştım. Okuyanlarınız varsa hatırlarlar.
            Bu İP güven vermiyor demiştim.
            Evet,
            Meral Akşener’in açıklamaları güven vermiyor.
            Bilakis zarar veriyor.
            Cenabı Allah milletimizi, ülkemizi, ümmetimizi “insan şeytanları”ndan emin etsin.
            Selam ve Sabırla…

23 Kasım 2017 Perşembe

Hedef Türkiye



Hedef Türkiye

Veysi ERKEN

            Evet, bir zamanlar “rehber Kur’an, hedef Turan”dı.
            Tabii ki, buradaki “Turan” ifadesi “nizam-ı âlem” ile ilgiliydi.
            Bunu Siyonist haçlı zihniyeti iyi biliyor.
            Bunun için hedefe Türkiye konuldu.
            Bilinmelidir ki, bu lanetli senaryo yeni oyunlaştırılmıyor.
            Asırlardır aynı senaryo yeni şekillerle sahneleniyor.
            Satın alabildikleri, zihnen ve yaşayışça köleleştirdikleri ve mankurtlaştırdıklarıyla başarıya ulaştıkları da olmuştur.
            Bugün de aynı tezgâh kurulmuştur.
            Siyonist haçlı zihniyeti bunun için fabrikalarında ürettiği terör örgütlerini devreye sokmuş ve kendisi de sahaya inmiştir.
            Sevindirici olan bir tek şey var.
            Artık bu senaryoya açıktan cephe alınıyor.
            Yönetimde bulunanlar ilk olarak yüksek sesle Siyonist haçlı zihniyetinin Türkiye’yi hedef aldığını söylüyor. Millete ve ümmetin bütününe bu gerçeği anlatmaya çalışıyor.
            Evet, aziz dostlar.
            Türkiye artık Siyonist haçlı zihniyetine hayır diyor.
            “Hayır, Diyen Türkiye” var Siyonist haçlı zihniyetine ve türedilerine.
            Türkiye cenabı Allah’ın lutf ve keremiyle bu gerçeği İslam coğrafyasının bütün unsurlarına izah edecek ve onları da harekete geçirecektir.
            Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Mısır ve benzer coğrafyaların yöneticileri vasıtasıyla sahnelenen oyun da bozulacaktır.
            Yeter ki farz-ı kifaye gereği en gelişmiş teknolojimizi bizler üretmeye, caydırıcı gücümüzü üst noktaya çıkaralım.
            Bunun çalışmaları olduğu için bütün Siyonist haçlı zihniyeti ve uşakları üstümüze çullanmaya çalışıyor.
            Biz inanırsak güçlüğüz.
            Canavar Siyonist haçlı zihniyetinin oyununu gücümüzle bozarız.
            İçimizde Kılıçarslanlar, Selahaddin Eyyubiler, Caharlar, Osman Baturlar olacaktır inşallah.
            Yeter ki, içimizdeki uşakları, piyonları, hainleri teşhis ve enterne edelim.
            Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
            Bu gerçeği unutmayalım.
            İç bağlantılar koparıldıkça dış mihrakların etkisi ortadan kalkacak ve aleme nizam verme yeteneğine kavuşacağız.
            Bunun için yönetimde bulunanlara tavsiyemi tekrar ediyorum.
            “Etraf”ınıza bakın ve etrafınızı temizleyin.
            Bugün sizin adınıza yapılan icraatlarla yönetim zaafa uğratılmak istenmektedir.
            Cam filmi, mtv ve diğer vergilerdeki artışlar, haksızca kesilen trafik ve diğer cezalar.
            Yüksek zamlar, Düşük ücret artışları ve “Bedelli”nin belirsizliği.
            Bunla çoğaltılabilir.
            Bilinmelidir ki, bu icraatlar yönetim halk birlikteliğini bozar.
            Ve bunların kasıtlı yapıldığına inanıyorum.
            Bunlar düzeltilirse iç huzur artar ve Türkiye’yi hedefe koyan Siyonist haçlı zihniyeti çöker.
“Rehber Kur’an hedef Turan” gerçekleşir.
            Selam ve Sabırla…