31 Mart 2023 Cuma

Aktif kötülük Üretim Merkezi

 Aktif kötülük Üretim Merkezi

Veysi Erken

Bidengiller, Soros taifesi ve Boltonların ajanları Türkiye’de AKTİF KÖTÜLÜK ÜRETİM MERKEZ kurmuşlardır. Tam bir ahtapot gibidir.

Bu lanetlilerin demeçlerini okumak kötülük üretim merkezini anlamak için yeterlidir.

Ahtapot gibi olan bu merkezin politikada, basında, sosyal medyada, sanayide, ticarette, STK’larda kısaca her yerde irili ufaklı kolları vardır.

En büyük ve uzun kolları yedi şamdan gibidir. merkezinin siyasetteki kolunu anlamak için Haymana Mutabakatı Heyetinin metnini, Yavuz Ağıralioğlunun demeçlerini, CHP’den ayrılan Mehmet Ali Çelebi’nin ve Muharrem İnce’nin açıklamalarını okumak ve tahlil etmek kâfidir.

Evet, bunların açıklamaları gizli değil, aktif kötülük üretim merkezinin elemanlarına ve yüzlerine söylenmiş sözlerdir.

Aktif kötülük üretim merkezinin içinde yer alanların en etkilisi olanlar zaten bunu gizlemiyorlar. Efendileri ve destekçileri olduklarını ve Türkiye’yi harabeye çevireceklerini her fırsatta dile getiriyorlar.

Hani "Ne yersen öyle korkarsın" diye meşhur bir darbı mesel vardır. Aktif kötülük üretim merkezi Bidenlerin, sorosların verdikleriyle besleniyorlar ve Türkiye’de kusuyorlar.

Bilindiği üzere iyilik veya kötülük nefse ilham edilir. Nefse ilham edilenler "Takva"ve "fucur"diye isimlendirilir bunlar zihniyete ve eyleme dönüşür.

Hz. Âdem’in çocukları olan Habil ve Kabil'in davranışında tecessüm eder.

Habil aktif iyiliği, kabil aktif kötülüğü temsil eder.

Bu zihniyetler tarihî süreç içinde hep var olmuştur.

Bizim coğrafyamızda genel olarak yerli olmayanlar, bidengiller, sorosun elemanları tarafından aktif kötülük merkezlerini oluşturmuş ve eleman devşirilmiştir. Geçmişte aktif kötülük merkezi olan ittihatçı ve jöntürk ekibinin devamı olan zihniyet tarafından devşirilenlerce aktif kötülük üretim merkezi oluşturulmuş ve hep kötülük üretmekle meşguldür.

Günümüzün aktif kötülük merkezi kötülük üretmekle kalmıyor “algı operasyon”ları ile pisliği her yere yaymaya çalışıyor.

Pisliklerini medya ve sosyal medyada devşirdikleriyle geniş kitlelere ulaştırıyor ve onlara uymayanları karalayarak itibardan yoksun bırakmaya çalışıyor.

25 yılda yemediğimiz küfrü, hakareti üç günde yedik diyenler bu gerçeği haykırmış oluyorlar.

Aktif kötülük üretim merkezinin finansörleri iç ve dış para babalarıdır. Sanayi ve ticarette hâkim koldur.

Bunların gündeminde asla ve kat’a millet, halk ve vatandaş yoktur, temel ve vazgeçilmez ilkelerinden biri “halka rağmen halk için”dir. Halkı cahil ve aptal kabul eder, despotik anlayış ve yıkımlarını sürdürür.

Yeni bir seçim arifesindeyiz. Aktif üretim merkezi hep kötülük üretmeye ve milletimizin üzerine sıçratmaya çalışıyor. Çocukluğumdan beri bahsi geçen zihniyet hep "hayra engel, şerre destek" olmuştur. Manevi anlamda batı/batıl anlayışın temsilcisi ve taşıyıcısı, maddi kalkınmanın engeli olmuştur.

Aktif kötülüğün peşinde olanların tek bir vazifesi olmuştur daim olarak.

Takoz olmak. Hayatı millete zehir etmek.

Elektrik üretimine, köprü yapımına, rafineri kurmaya, İHA, siha, tank, top, teknoloji üretimine ve her türlü yeni yapıya karşı duruş sergileyen bu zihniyet olmuştur. Dikili ağacı olmadığı gibi olması da mümkün değildir. Çünkü hep hayra engel olmuştur ve olmaktadır.

Kötülüğü temsil eden bu zihniyet İçtimai hayatımızı bozan her düzenlemeyi alkışlarken, zararlı olanı destekleyen mecralara öncülük etmektedir.

Misal olarak "İstanbul sözleşmesi yaşatır" diyen bu aktif kötülük zihniyetidir.

Kabil kafalı ve nemrut soylu  olduklarından bunlara anlatılacak ve izah edilecek bir durum yoktur.

Hâsılı kelam Aktif kötülük zihniyetini durdurmanın bir tek yolu vardır.

Onu deşifre etmek ve milleti inandırmaktır. Aktif kötülük merkezleri olan Fetolar, Bidenler ve iltisaklıları deşifre edildikçe ve sözlerine kanmadıkça zarar ziyanları azalacaktır.

Seçim gününde bunları sandığa gömmek aktif iyilerin görevidir.

Dostlara tavsiyem Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak ve sıratı müstakimden ayrılmayarak aktif kötülük yayıcıları olan parti, dernek, vakıf ve kişileri deşifre etme ile ilgili olacaktır.

Aktif kötülük üretim merkezinin bütün kollarını, eylemlerini, bileşenlerini ve her kötülüklerini ifşa edelim ki, beyinleri dağılsın.

Açıklığı ve bilinirliği herkese, millete, halka, vatandaşa anlatalım, tebliğ edelim. Emr-i bilmaruf ve nehy-i an’ilmunker bunu gerektirir.

Bilindiği üzere açıklık en doğru yoldur. Sıratı müstakim açık yoldur.

Rabbulalemin casusluk, gizli iş yapmayın diyor, aktif kötülük üretim merkezini deşifre edelim inşallah.

Selâm ve sabırla... 31.03.2023

30 Mart 2023 Perşembe

Seçim Öncesi Tek Gündem Dini inanç/ Başörtüsü Özgürlüğü ve aile

 Seçim Öncesi Tek Gündem Dini inanç/ Başörtüsü Özgürlüğü ve aile

Veysi ERKEN

Evet.

Türkiye’nin ve meclisin tek gündemi Dini inanç özgürlüğü ve aile ile ilgili yapılmak istenen değişikliklerdir.

Neyi bekliyorsunuz. Millet pusun kalkmasını bekliyor.

Tasarı genel kurulda.

Seçim 14 Mayıs.

Kaç gün kaldı. Günleri israf etmeyelim.

Muhalefet zannedilen konuyu uyutmaya çalışıyor da ya  cumhur ittifakı. İmzalarınızın arkasında değil misiniz?

Haydi, bütün partiler. Birbirinize çağrıda bulununuz ve bu değişikliği gerçekleştiriniz. Vakit geçirilmeden.  Tasarı sizi genel kurulda bekliyor.

Tasarıyı hazırlayanlar  ve bütün vekiller bunu hemen sağlayın, aileye ve özgürlüklere  karşı olanlarla olmayanlar belli olsun. Hani bir deyim var “ak koyun kara koyun” belli olsun

Kendini Müslüman olarak ifade eden her fert ilgilileri ve yetkilileri uyarmakla mükelleftir. Bilindiği üzere “emr-i bilmaruf” ilahi emirdir.

Konumumuz ne olursa olsun yasamanın içinde yer alanları uyarmak, intibaha davet etmek vazifemizdir.

Umarım ki, sosyal medyada yer alan veya başka mecralarda imkân bulan her Müslüman vazifesini yapar ve Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde yapılması beklenilen değişikliğe katkı sağlar.

Hadi AK partililer, MHP’liler, CHP’liler, Meral’in partilileri, HDP’liler ne duruyorsunuz. harekete geçiniz ve bunu kanunlaştırınız.

Bizler vazifemizi yapıyoruz.

Gereğini sizler yapacaksınız.

Aylardır Anayasanın 24. Ve 41. Maddelerinde değişiklik teklifi meclisin genel kurulunda bekliyor.

Bu iki maddedeki değişiklik teklifi bütün partilerin desteği ile kanunlaşmalıdır.

Seçime bu değişiklik gerçekleşmiş olarak gidelim.

Konu parti konusu değil özgürlük ve aileden yana olup olmama konusudur.

Hiçbir vekil bunu bir parti konusu olarak görmemelidir.

Zira teklif açıktır. Metin açık ve anlaşılır. Meclis sitesinde yer alıyor.

https://www.tbmm.gov.tr/Haber/Detay?Id=a5bff081-7940-488c-9085-0184f76228ab

Evet.

Dini inanca ve aileye karşı olmayanlar hemen harekete geçiniz. Bu konu partiler konusu değildir. Türkiye’nin rahatlatılması ve özgürlüklere sahip çıkma konusudur.

 Aile ve inanç özgürlüğünden yana olan herkesin vekillere, partilerin yönetimlerine ulaşması ve destelerini sağlaması için çaba göstermesi gerekir.

Hemen şimdi her Müslüman harekete geçmeli ve konunun çözümüne katkı sağlamalıdır. Seçimden önce. Referandumsuz veya referandumla.

Son söz inanç ve aile konusundaki düzenlemeleri reddedenler ve desteklemeyenler din düşmanlarının safında yer almış olacaklardır.

Tarihe böyle not düşülecektir.

Selam ve Sabırla… 30.03.2023

 

29 Mart 2023 Çarşamba

Başörtüsü ve Aile Konusunda Gecikiyorsunuz, Geç Kalıyorsunuz

 Başörtüsü ve Aile Konusunda Gecikiyorsunuz, Geç Kalıyorsunuz

 

Veysi ERKEN

 

Anayasa değişikliği hemen gerçekleştirilmelidir. Başörtüsü ve Aile Konusunda Gecikiyorsunuz, Geç Kalıyorsunuz. Pişman olmamak için hemen harekete geçiniz. Milleti mutlu ediniz.

Evet.

HUZURUN, DEĞERLERİN, BARIŞIN,  HAKLININ, ŞEFKATİN ve İSTİKBALİN YÜZYILI haayal ediliyorsa Anayasa değişikli ile ilgili tasarıyı hemen kanunlaştırmak ve yürürlüğe sokmak gerek. Bu yüzyılın değerlerin, huzurun, barışın haklının ve şefkatin yüzyılı olabilmesi için bir başlangıç yapmak gerekir. Manevi kanadı tahkim etmek gerekir.

Tahkim için hemen ve vakit kaybetmeden meclis, genel kurulda bekleyen Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerindeki değişiklikleri hayata geçirmelidir.

Evet.

Hemen şimdi.

Bütün partilileri/ partileri, STK’ları, sosyal mecralarda oluşturulan grupları, aile meclislerini ve dahi bütün duyarlı Müslümanları göreve çağırıyorum. Başörtüsü ve aile ile ilgili değişikliğin gerçekleştirilmesi konusunda gecikme çok fazladır. Bu gidişle seçim devreye girecek ve pişmanlık oluşacaktır.

Şayet bu değişiklik Müslüman için “Başörtüsü” ve “aile” “imanî” meseledir diyorsak hemen harekete geçilmelidir. Değişikliğin imani mesele olduğu teklif görüşülürken dillendirildi. Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde ön görülen değişiklik teklifi ile ilgili konuşulurken ifade edildi. Konuşmacılardan biri Başörtüsü meselesi bizim için hayati bir meseledir, hayati; bizim için temelleri imanidir. Siyaset nedir ki iman karşısında? Biz imani bir şeyden bahsediyoruz. Biz imani değerlerimizi kovalarken siyasete geldik, siyaset için imani değerleri kovalamadık sözleriyle konuyu açıklığa kavuşturdu.

Doğrudur bu sözler.

Gereği yapılmalıdır.

Geç kalınmamalıdır. Gecikme telafi edilmeli hayaller yıkılmamalıdır.

Evet.

Seçim olmadan bütün partiler bu değişikliğin gerçekleşmesi için çaba sarf etmelidir.

Etmeyen kaçaktır.

Şimdi kaçma zamanı değil, değişikliği gerçekleştirmek ve değerlerin, huzurun, barışın ve haklının yüzyılının temellerini atma zamanıdır

Teklif başlı başına bir şey ifade etmez. Önemli olan gereğinin yapılmasıdır.

Pişman olmamak için hemen icraat.

İcraat.

İcraat.

Teklif genel kurulda kalıp kadük olmasın.

Gereğini yapmayan her parti ve vekil sorumludur.

Meclis dağılmadan hemen görüşülmeli, başörtüsü ve aile düşmanları veya dostları ortaya çıkmalıdır.

Evet, hem geçmişte hem de günümüzde başörtülüler çok çekti. Aileler dağıldı. Hala dini inanç sebebiyle sıkıntılar yaşatılmakta, aileler dağılmakta, evlilikler bitmekte, nüfus azalmakta, kısaca Türkiye çukura yuvarlanmakta.

Bu olumsuz gidişatı durdurmak için hemen harekete geçilmeli ve bir başlangıç olarak Anayasa'nın 24. Ve 41. Maddelerindeki değişiklik teklifleri yürürlüğe girmelidir.

Değilse şu sözlerin hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz. O gün… O günler… Ağzı kapatılan, başörtüsü kepi nefretle çekilen, yerlerde sürüklenen, bebeğini kaybeden, hakarete uğrayan, ikna odalarında zulmedilen, sağlığını yitiren, okulunu bırakan velhasıl hayatları tarumar edilen yok sayılan kadınlar…” https://twitter.com/AvOzlemZengin/status/1616145211964391438

Zulümlerin tekrar hortlatılamaması ve pişmanlık duyulmaması için hemen icraat bekliyoruz. Meclis toplanmalı ve aynı gün genel kuruldan geçirilmelidir ki zulümler bitsin. Bu yapılmaz ise firavunlar, zalimler ilk fırsatta zulümlerine, şiddetlerine ve ahlaksızlıklarına devam edeceklerdir. Eskişehir’de Öğrenciye, İstanbul’da stajyer öğrenciye, ODTÜ’de depremzedeler için yardım toplamak isteyen kızlarımıza yapılan zulüm ortadadır.

Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde değişiklik öngörülüyor ve teklif genel kurulda bekliyor.

Bu kanun teklifi bir an kanunlaşmalıdır diyorum. Moda tabirle bazı gezi zekâlılar bilerek veya farkında olmadan ve dahi metni okumadan ahkâm kesiyor. Bunların bir kısmı Müslüman görünümlüdür. 337 imza ile genel kurulda bekleyen bu tasarıya Meral’in ve Kemal’in partilerinden itiraz oldu. Bunları bilmeyen yoktur. Ve en acı yönü dini inanç özgürlüğünü kabul etmeyen bu ikiliye Meral’in partisinin öncülük etmesidir.

Sonuç olarak.

Olumsuz direnç kırılmalı, karşı çıkan teşhir edilmeli ve hayırlı bir başlangıç yapılmalıdır.

Bütün vekillere ve partilere çağrımdır.

Bu imanî konuyu bugün çözünüz.

Varsa dini inanç ve aile düşmanları ortaya çıksın ve Türkiye sathında, bütün alanlarında ve evlerinde teşhir edilsin.

Pişman olmamak ve istismarları ortadan kaldırmak için haydi icraata.

Selam ve Sabırla…29.03.2023

 

 

 

Pişman Olmamak İçin Biden’cilere Oy Vermeyin

 Pişman Olmamak İçin Biden’cilere Oy Vermeyin

 Veysi ERKEN

 Bütün Müslümanlara Çağrıdır.

Evet.

Değerli dostlar!

Değerli Vatanseverler, Ülkücüler, Milli Görüşçüler ve dahi İslamî yaşayışı olanlar.

Müslümanlar.

Pişman olmamak için Biden’cilere, Soros’culara oy vermeyin, destek olmayın. Unutmayın Türkiye’de “iki cari zihniyet” var. Biri ittihatçı ve jöntürkçü anlayışın devamı olup tamamen yıkıcıdır. Diğeri ise tam olmasa bile “ihya” ve inşa” edicidir. Bizi biz yapan maneviyatımızı ve değerlerimizi ihya etmeye çalışır.

Tarihte iki Ömer’den bahsedilir. Biri Ömer bin Hişam (Ebu Cehil) diğeri Ömer bin Hattap (hz. Ömer)

Gelin Hz. Muhammed Mustafa’nın sav izini takip etmeye çalışan Hz. Ömer’i örnek alalım, Ebucehil’i değil.

Allah ayetlerinde; “Yüzleri ateşe çevrildiği gün, “Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik” diyecekler. Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” Ahzap 67-69”

Ayetlerin kısa tefsiri “Allah insanlara akıl vermiş, ona yardımcı olmak üzere peygamberlerle çok değerli bilgi ve ölçüler göndermiştir. Asıl kullanılacak olan bilgi araçları bunlardır. Bunları bırakıp da din, siyaset, cemiyet, sanat, medya vb. alanlarda meşhur veya karizma sahibi olmuş, otorite kazanmış olan veya öyle sunulan kimseleri taklit edenler, bunların söylediklerini ölçüp biçmeden, tenkide tâbi tutmadan kabul edip uygulayanlar ya doğru yoldan uzaklaşırlar veya tesadüfen onun üzerinde bulunsalar bile bunun şuurunda olamazlar. Hiç kimseyi, dünyada ve âhirette “Filân dedi ben de inandım ve yaptım” gibi bir mazeret kurtaramaz; “İnsana senin aklın ve iraden neredeydi diye?” sorarlar.” diye yapılmaktadır. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ahz%C3%A2b-suresi/3599/66-68-ayet-tefsiri

Evet.

Bugünün “Kabil” ruhluları olan Biden’leri, Bolton’ları, Soros’ları ve fesat merkezlerini efendi(sadat) ve büyük edinenler ülkemizi ve milletimizi ifsat etmeye, yok etmeye çalışmaktalar.

Pişman olmamak için bu iblisleri efendi ve büyük edinenlere oy verilmemesi gerekir. Unutulmamalıdır ki, dün olduğu gibi bugün de yüzünü güneşe çevirenler, Ebu Cehillerin yolundan gidenler ve İslam’ı yok etmeye çalışanlar bir yerde cem edilmiştir.

Hepsinin tek gayesi vardır.

Ülkemizi zayıflatmak ve yok etmektir.

Değerli Vatanseverler, Ülkücüler, Milli Görüşçüler ve dahi İslamî yaşayışı olanlar. Pişman olmamak için Biden’lerin teşkilatlarını, partilerini, STK görünümlü yapılarını terk ediniz.

Şeytanlıklarını ifşa ediniz.

Adaylarına açıkça oy vermeyeceğinizi ilan ediniz.

Gizli ve açık birliklerini ifşa ediniz.

Bu çağrım İslamî imanını kaybetmemiş olan herkesedir. Masaların etrafında kurgulanmışların ve maşalaştırılmışların terki zaruridir.

Şer ittifakının karşısında yer alınız ve hayırda yardımlaşınız/ yarışınız.

İnanan Müslüman olanlara kumar masaları ve maşaları yakışmaz. Maşaların tuttukları ateşlerle yanmayınız, ülkemizi yaktırmayınız.

Pişman olmayınız

Müslüman, ülkücü, milli görüşçü ve vatansever olan kumar masalarına oturtulanları ve maşaları terk eder.

Müslüman, ülkücü, milli Görüşçü, Ebu Cehil yolunda olanlarla cennete gidilmeyeceğini bilir.

Tefekkür, taakkul, tezekkür, tefehhüm ve tedebbür ediniz.

Tefekkür edenler kumar masalarını terk etmeye başladı. Yol yakınken sıratı müstakime yöneliniz.

Hani “çarşı her şeye karşı” deniliyor ya.

Ülkemizdeki her hayırlı gelişmeye, kalkınmaya ve öze dönüşe karşı olan iblisin adamlarını, masalarını terk ediniz. Adımlarını takip etmekten vazgeçiniz ki pişman olmayasanız.

Bu çağrı Müslüman olan her ülkücüye, milli görüşçüyedir ve vatanseveredir.

“Çağrımız İslam’da dirilişedir” diyebilen her meşrepteki insan bu “çağrı”nın muhatabıdır.

Dün olduğu gibi bugün de bütün dostları, ülkücüleri, milli Görüşçüleri, vatanseverleri intibaha davet ediyorum k, pişman olmayalım, ülkemiz bölünmesin, dağılığ yok olmasın.

Özetle Biden’lerin, Bolton’ların, Soros’ların elemanlarının ve piyonlarının oyunlarını oylarımızla ve sıratı müstakim üzere kamet ve istikametimizle hep birlikte bozalım, nizam-ı âlem için doğru adım atalım.

Bilindiği üzere son pişmanlık fayda vermez.

Selam ve Sabırla… 29.03.2023

28 Mart 2023 Salı

“Türkiye Yüzyılı”na Başörtüsü ve Aile Konusunu Çözmüş Olarak girmelidir

  “Türkiye Yüzyılı”na Başörtüsü ve Aile Konusunu Çözmüş Olarak girmelidir

 

 

Veysi ERKEN

 

Anayasa değişikliği hemen gerçekleştirilmelidir

Evet.

“Türkiye Yüzyılı” belgesi ortaya kondu. 16 Başlıkta topladı. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN YÜZYILI, HUZURUN YÜZYILI, KALKINMANIN YÜZYILI, DEĞERLERİN YÜZYILI, GÜCÜN YÜZYILI, BAŞARININ YÜZYILI, BARIŞIN YÜZYILI, BİLİMİN YÜZYILI, HAKLININ YÜZYILI, VERİMLİLİĞİN YÜZYILI, İSTİKRARIN YÜZYILI, ŞEFKATİN YÜZYILI, İLETİŞİM YÜZYILI, DİJİTALİN YÜZYILI, ÜRETİMİN YÜZYILI, İSTİKBALİN YÜZYILI

Bu başlıklara baktığımızda belgenin iki kanatlı olduğunu görüyoruz. Manevi ve maddi kanatlar. Doğru bir belgedir. Uçuş için iki kanat gereklidir. Bu yüzyılın değerlerin, huzurun, barışın haklının ve şefkatin yüzyılı olabilmesi için bir başlangıç yapmak gerekir. Manevi kanadı tahkim etmek gerekir.

Tahkim için hemen ve vakit kaybetmeden meclis, genel kurulda bekleyen Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerindeki değişiklikleri hayata geçirmelidir.

Evet.

Hemen şimdi.

Bugün. Çünkü Müslüman için “Başörtüsü” ve “aile” “imanî” meselelerdir. Bu gerçek Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde ön görülen değişiklik teklifi ile ilgili konuşulurken de dile getirildi. Konuşmacılardan biri Başörtüsü meselesi bizim için hayati bir meseledir, hayati; bizim için temelleri imanidir. Siyaset nedir ki iman karşısında? Biz imani bir şeyden bahsediyoruz. Biz imani değerlerimizi kovalarken siyasete geldik, siyaset için imani değerleri kovalamadık sözlerini dile getirdi.

Doğrudur bu sözler.

Gereği yapılmalıdır.

Seçim olmadan bütün partiler bu değişikliğin gerçekleşmesi için çaba sarf etmelidir.

Etmeyen kaçaktır.

Şimdi kaçma zamanı değil “Türkiye Yüzyılı” belgesi çerçevesinde hareket etmek ve değerlerin, huzurun, barışın ve haklının yüzyılını sağlamaya atma zamanıdır

Teklif başlı başına bir şey ifade etmez. Önemli olan gereğinin yapılmasıdır.

İcraat.

İcraat.

Teklif genel kurulda kalıp kadük olmasın.

Gereğini yapmayan her parti ve vekil sorumludur.

Meclis dağılmadan hemen görüşülmeli, başörtüsü ve aile düşmanları veya dostları ortaya çıkmalıdır.

Evet, hem geçmişte hem de günümüzde başörtülüler çok çekti. Aileler dağıldı. Hala dini inanç sebebiyle sıkıntılar yaşatılmakta, aileler dağılmakta, evlilikler bitmekte, nüfus azalmakta, kısaca Türkiye çukura yuvarlanmakta.

Bu olumsuz gidişatı durdurmak için hemen harekete geçilmeli ve bir başlangıç olarak Anayasa'nın 24. Ve 41. Maddelerindeki değişiklik teklifleri yürürlüğe girmelidir.

Değilse şu sözlerin hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz. O gün… O günler… Ağzı kapatılan, başörtüsü kepi nefretle çekilen, yerlerde sürüklenen, bebeğini kaybeden, hakarete uğrayan, ikna odalarında zulmedilen, sağlığını yitiren, okulunu bırakan velhasıl hayatları tarumar edilen yok sayılan kadınlar…” https://twitter.com/AvOzlemZengin/status/1616145211964391438

Zulümlerin tekrar hortlatılamaması için hemen icraat bekliyoruz. Meclis toplanmalı ve aynı gün genel kuruldan geçirilmelidir.

“Türkiye Yüzyılı”na iyi bir giriş yapılmalıdır zulümler bitsin. Bu yapılmaz ise firavunlar, zalimler ilk fırsatta zulümlerine, şiddetlerine ve ahlaksızlıklarına devam edeceklerdir. Eskişehir’de Öğrenciye, İstanbul’da stajyer öğrenciye, ODTÜ’de depremzedeler için yardım toplamak isteyen kızlarımıza yapılan zulüm ortadadır.

Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde değişiklik öngörülüyor ve teklif genel kurulda bekliyor.

Bu kanun teklifi bir an kanunlaşmalıdır diyorum. Moda tabirle bazı gezi zekâlılar bilerek veya farkında olmadan ve dahi metni okumadan ahkâm kesiyor. Bunların bir kısmı Müslüman görünümlüdür. 337 imza ile genel kurulda bekleyen bu tasarıya Meral’in ve Kemal’in partilerinden itiraz oldu. Bunları bilmeyen yoktur. Ve en acı yönü dini inanç özgürlüğünü kabul etmeyen bu ikiliye Meral’in partisinin öncülük etmesidir.

Sonuç olarak.

Olumsuz direnç kırılmalı, karşı çıkan teşhir edilmeli ve “Türkiye” yüzyılı”na hayırlı bir başlangıç yapılmalıdır.

Bütün vekillere ve partilere çağrımdır.

Bu imanî konuyu bugün çözünüz.

Varsa dini inanç ve aile düşmanları ortaya çıksın ve Türkiye sathında, bütün alanlarında ve evlerinde teşhir edilsin.

Haydi icraata.

Haydi, “Türkiye Yüzyılı”na hayırlı başlangıca.

Selam ve Sabırla…28.03.2023

26 Mart 2023 Pazar

Başkan Sayın R. Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’ye 24. Ve 41. Madde değişiklikleri için açık çağrı

Başkan Sayın R. Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’ye 24. Ve 41. Madde değişiklikleri için açık çağrı

 

Veysi ERKEN

 

Başörtüsü ve Aile Konusu İmanî Mesele İse ki imanî meseledir ve hemen kanunlaştırılmalıdır. Anayasanın 24. Ve 41. Maddelerinde öngörülen değişiklik hemen gerçekleştirilmelidir. Hani yarın değil hemen şimdi diye tekrar edilen bir söz var ya.

Evet. Yarın değil hemen şimdi.

Evet.

Sayın Başkan R. Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli.

Dini inanç sebebiyle örtü”, “başörtüsü” ve “aile” konuları “imanî” bir meseledir. Bu konuda Özlem Zengin’in mecliste yaptığı konuşmada gerçeği ifade etmiştir.  Bu tanımlamaya her Müslüman tereddütsüz bir şekilde imzasını atar.

Özlem Zengin Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde ön görülen değişiklik teklifi ile ilgili konuşurken söyledi. Zengin’in Başörtüsü meselesi bizim için hayati bir meseledir, hayati; bizim için temelleri imanidir. Siyaset nedir ki iman karşısında? Biz imani bir şeyden bahsediyoruz. Biz imani değerlerimizi kovalarken siyasete geldik, siyaset için imani değerleri kovalamadık sözleri dikkat çekti. Zengin, CHP’nin verdiği kanun teklifinin, başörtüsü sorununu anlamadıklarını gösterdiğini ve muhafazakârlardan oy almak için verildiğini öne sürdü.” İfadeleri kayıtlardadır ve doğrudur.” https://medyascope.tv/2023/01/19/basortusu-konusunda-anayasa-degisikligi-teklifi-anayasa-komisyonunda-akp-grup-baskanvekili-zengin-eger-bu-problemler-olmasaydi-guclu-bir-ak-parti-hareketi-dogmazdi/

Evet, bu ifadeler doğrudur ve bir nebze 6284 ve türevleri kanunların tahribatını azaltacak niteliktedir.

Doğrudur ama önemli olan gereğinin yapılmasıdır.

İcraat.

İcraat.

Bu “imanî” hassasiyete haiz kanun teklifi meclis genel kurulunda. Kadük olmasın. Araya pek çok düzenleme sokuşturuluyor. Bu düzenlemenin gereğini yapmayan her parti ve vekil sorumludur.

Sayın Başkan ve Sayın Bahçeli.

Meclis dağılmadan hemen bu kanunun görüşülmelerini sağlayınız. Kim başörtüsü ve aile düşmanı ve dostu ortaya çıksın.

Mecliste inşallah “oy birliği” ile kabul edilir veya referandumun yolu açılır, üçüncü sandıkla oylanır.

Evet, bu kanun tasarısı hemen genel kurulda oylanmalıdır ki, geçmişin zulümleri bir daha işlenemezsin.

O zulüm günlerini geri getirmek isteyen hainler, zalimler ve firavunlar vardır. Sinsi plan ve eylemlerinden asla vazgeçmiyorlar.

Zengin geçmişin zulüm günlerini şöyle tasvir ediyordu. O gün… O günler… Ağzı kapatılan, başörtüsü kepi nefretle çekilen, yerlerde sürüklenen, bebeğini kaybeden, hakarete uğrayan, ikna odalarında zulmedilen, sağlığını yitiren, okulunu bırakan velhasıl hayatları tarumar edilen yok sayılan kadınlar… https://twitter.com/AvOzlemZengin/status/1616145211964391438

Sayın Başkan ve Sayın Bahçeli.

Zulümlerin tekrar hortlatılamaması için hemen icraat bekliyoruz. Meclis toplanmalı ve aynı gün tasarı genel kuruldan geçirilmelidir.

Bu yapılmaz ise firavunlar, zalimler ilk fırsatta zulümlerine, şiddetlerine ve ahlaksızlıklarına devam edeceklerdir. Eskişehir’de Öğrenciye, İstanbul’da stajyer öğrenciye, ODTÜ’de depremzedeler için yardım toplamak isteyen kızlarımıza yapılan zulüm ortadadır.

Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerinde değişiklik öngörülüyor ve teklif genel kurulda bekliyor.

Bu kanun teklifi bir an kanunlaşmalıdır diyorum. Moda tabirle bazı gezi zekâlılar bilerek veya farkında olmadan ve dahi metni okumadan ahkâm kesiyor. Bunların bir kısmı Müslüman görünümlüdür. 337 imza ile genel kurulda bekleyen bu tasarıya Meral’in ve Kemal’in partilerinden itiraz oldu. Bunları bilmeyen yoktur. Ve en acı yönü dini inanç özgürlüğünü kabul etmeyen bu ikiliye Meral’in partisinin öncülük etmesidir. Komisyondaki görüşmeleri okumak ve karşı çıkanları öğrenmek için. https://www.tbmm.gov.tr/Haber/Detay?Id=a5bff081-7940-488c-9085-0184f76228ab

Komisyondaki görüşmelerde Meral’in partisindeki vekiller ve CHP’liler destek vermediler.

AK parti ve MHP’liler konuşmalar yaptılar ve kabul ettiler. Konuşmalardan misal. “AK Parti Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, başörtülü kadınların acımasız uygulamalarla karşı karşıya kaldığı bir dönem yaşandığını belirterek, bu acı gerçeği inkâr etmek ve hafife almanın büyük bir haksızlık olacağını anlattı.

Uygur, başörtüsü konusunda sorun kalmamışken bir anda gündeme getirildiğini ifade ederek, bu meseleyi siyaset malzemesi yapanın, oy devşirme maksadıyla da gündeme getirenin CHP olduğunu söyledi.

Anayasa değişikliği teklifinin başörtülü ve başı açık her kadına güvence getirdiğini anlatan Uygur, "Muhalefetten şunu bekliyoruz: Samimiyseniz sizlerin de destek olmanızı bekliyoruz. Bu tarihi sorumluluğumuzdur." diye konuştu.

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, yakın geçmişte, hafızalarda tazeliğini koruyan olaylar olduğunu vurgulayarak, "Artık bıçak kemiğe dayandı." diye konuştu. İnsanların başını örtmesi ya da kıyafeti sebebiyle eğitim hakkından, kamu hizmetlerinden yararlanamadığını anlatan Yıldız, bunun insan haklarına, medeni dünyaya yakışmayan davranışlar olduğunu kaydetti.

Tercih yapan nice kadının hayalinden, istikbalinden olduğunu vurgulayan Yıldız, "Şimdi bir yasak yok, doğru, ama 2012'ye kadar bu yasağın etkilerini gördük. Keyfiliklerle, yönetmeliklerle, idari kararlarla buraya geldik. Bir temel hak olan inanma hakkını anayasanın koruması altına almaktan niçin beri duralım, niçin karşı çıkalım. Dini inancı sebebiyle başını örtmenin sakıncasını bana anlatacak, beni ikna edecek bir arkadaşımız var mı?" diye konuştu.”

 https://www.tbmm.gov.tr/Haber/Detay?Id=c8d9b2aa-d4bb-43be-adf6-0185e53a8d93

Sonuç olarak.

Başta Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet olmak üzere ve dahi bütün vekillere ve partilere çağrımdır.

Bu imanî konuyu bugün çözünüz. 6284 sayılı kanun ve türevlerinin tahribatının azaltılmasına katkı sağlayınız.

Varsa dini inanç ve aile düşmanları ortaya çıksın ve Türkiye sathında, bütün alanlarında ve evlerinde teşhir edilsin.

Haydi icraata.

Selam ve Sabırla…26.03.2023

 

25 Mart 2023 Cumartesi

Herkese seçmene çağrı “Vebal”e Ortak Olmayın, Oy vermeyi reddedin

 Herkese seçmene çağrı “Vebal”e Ortak Olmayın, Oy vermeyi reddedin

Veysi ERKEN

Hangi İttifakın adayı olduğunu bilmeyen, kendini ve yanındakilerini “Cumhur İttifakı”nın liderleri olarak takdim eden Kılıçdaroğlu ve taifesini destekleyerek bu vebale ortak olmayın.

Evet.

Çağrım bütün seçmenleredir.

Partiniz ne olursa olsun bu vebale ortak olmayın.

Yavuz Ağıralioğlu vebale ortak olmayacağım diyerek bütün seçmenlere sesleniyor esasında.

Yavuz Ağıralioğlu “Bildiğiniz üzere, TBMM'de düzenlediğim basın toplantısı ile itirazlarımı ve şerhlerimi de ilkeli siyaset ve şahsiyetimize borcumuzun bir gereği olarak milletim ile paylaştım. Malum ve haklı itirazlarım sebebiyle de partimize 28'inci dönem milletvekili adaylık müracaatında bulunmadım. İrademi beyan ettim. İradem nettir ve zamanla anlaşılacaktır. Parti teşkilatlarımızın hissiyatı ise bilinsin, duyulsun istiyorum. Gelen telefonlardan anlıyorum ki kızgın, kırgın, üzgün, hırpalanmış ve kahırlı bir şekilde oy verilecek. Ben kendi adıma bu vebale ortak olmayacağım.

 https://www.sondakika.com/politika/haber-iyi-partili-agiralioglu-milletvekili-adaylik-15720091/

Yavuz Ağıralioğlu daha ne desin. Kılıçdaroğlu ve etrafında kümelendirilenlere “oy” vermek vebaldir diyor. Bu vebale ortak olmayın diyor.

Benzer açıklamayı Temel’in partisindekiler de yapmıştı.

Evet.

Haymana Mutabakatı heyeti “Saadet Partisi yönetiminin davamıza, Milli Görüşçülere ve milletimize güveni kalmamıştır.

Saadet Partisi yönetimi, şu haliyle bu milletin inançlarıyla, değerleriyle, kültürüyle ve tarihiyle kavga etmiş, büyük tahribatlar yapmış partilerin karargâhına dönüşmüştür. Saadet Partisi yönetiminin girmiş olduğu bu yol, almış olduğu bu karar asla Milli Görüş Hareketini ve Hareketimizin tertemiz mensuplarını bağlamaz. Milli Görüş leke tutmaz bir kumaştır. Kin ve nefretle hareket etmeyen bir ahlaka sahiptir. Milletimizi; işbirlikçi, küreselci ve ihanet şebekelerine bırakmayacak bir cihat karargâhıdır.” diyerek Yavuz Ağıralioğlu gibi “vebal”e ortak olmayacaklarını deklere etmişlerdir.

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/politika/haymana-mutabakati-heyetinden-spye-sert-bildiri-milli-gorus-tarihinde-kara-bir-gun-953204

Bütün seçmenlere çağrıda bulunuyorum.

Bu vebale ortak olmayın ve Kemal Kılıçdaroğlu ve taifesine “oy” vererek “veballerine ortak olmayın. İlayı Kelimetullah için nizamı Âlem’in inşasına katkı sağlayınız. Yıllardır Biden’lerin, Bolton’ların, Soros’ların ve bilumum Türkiye’ye muhaliflerin oluşturdukları -7’li mi dersiniz başka bir ad ile mi anarsınız fark etmez- yapının Türkiye’ye vermek istedikleri zarara ortak olmayınız, “vebal”e girmeyiniz.

Her seçmen sahaya inmeli ve Biden’cilerin Türkiye’nin aleyhine olan icraatlarını milletimize anlatarak “vebal”den kurtulmalıdır.

Rabbulalemin bizlere sırat-ı müstakimi hidayet etsin ve bizi sırat-ı müstakimden ayırmasın.

Selam ve Sabırla… 25.03.2023