29 Eylül 2015 Salı

Yerli Otomobil



Yerli Otomobil

Veysi ERKEN

           
“Yerli ve Milli” tartışması bir turnusol kâğıdı gibi ayırt edici oldu.
Malum olduğu üzere “doğan görünümlü şahin” ifadesi kullanılırdı. Bunun gibi “yerli ve milli” tabiri “yerli ve milli görünümlü” olanları piyasaya çıkardı.
Artık bunlar kendilerini gizleyemez oldular.
Bu tipler milli, milliyetçi, halk, ulusal, vatansever, yurtsever gibi tabirleri kullanırlar. Kullanırlar da “yerli ve milli” olan her şeye karşı çıkarlar. Tahfif ederler. Sadece milli görünümlüdürler. Neşriyatlarına bakınız. Milli ve yerli olmayan her şeyi bulursunuz. Medet umdukları da yerli olmayanlardır.
Lafı uzatmayalım.
Bu konuda ki yazım epey ses getirdi.
Yerli ve milli olmayanların şifrelerini ortaya çıkardı.
Yerli otomobilden, uçaktan, kanalistanbul'dan, Ilgaz ve ovit tünellerinden, açık üniversiteden neden bu kadar bahsediyorsun, yazıyorsun itirazında bulunuldu.
İtiraz edenler bellidir. “Yerli ve milli görünümlü” ellerdir.
Tabii ki olumlu yazanlar da vardır.
İsimsiz kahramanlardır bunlar.
Bu ülkenin milli ve yerlileridir. Milli ve yerli değer üretmek istemektedir.
İnsanımızın mutlu, müreffeh ve huzurlu olmasının çabasındadır.
Emeklerine teşvik beklemektedir.
Bu anlamda bir dostum ürettikleri ( prototip) elektrikli otomobilin özelliklerini anlattı ve linkini gönderdi. İşte özellikleri ve o otomobilin linki: Bu otomobil el ürünümüzdür. Kaportası fiber glas, şase demir profil, % 100 elektrik enerjisi ile çalışıyor. Bana ait bir binanın bodrum katını (yaklaşık 150 m2) atölye olarak kullandık ve bütün imalatını orada yaptık. Bazı parçaları iç piyasadan tedarik ettik. https://www.youtube.com/watch?v=S_flL_kXKvU
Yüzde yüz yerli. Seri üretime geçilebilecek noktaya gelmişler. Teşvik bekliyor. Bunca teşvik ve yatırım boşa gitmemeli. AYAŞ tüneli gibi projelerde harcanan (2002 öncesi) 560 trilyona yazık olmamalı. Ayaş Tüneli ve hızlı treni ile dönemin bakanının açıklamalarının linki: https://www.youtube.com/watch?v=EHSZiC8KaOI
Yerli otomobili teşvik edelim. Bir an önce bir projeyi hayata geçirelim ve diğerlerine devam edelim.
Bir markamız değil markalarımız olsun.
Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bilim ve Sanayi Bakanını sesleniyorum. Bu ay içinde yerli otomobil projesi hayata geçirilmelidir. Prototipi üretenler hazırdır.
Yerli otomobil için daha önce şunu söylemiştim.
            “Bu ülkenin sevdalılarına, yerli ve milli olanlarına sesleniyorum.
            Artık bu proje geciktirilmemelidir.
            Kanaatime göre bir ay içinde 81 vilayetimizin caddelerinde geliştirilen otomobiller test sürüşüne tabi tutulmalıdır.
            Üretime ise 2015 yılı bitmeden başlanmalıdır.
            Bilinmelidir ki başlanılmayan şeyi geliştirmek mümkün olmaz. Bir yerden başlanmalı ve yerli olmayanların oyunu bozulmalıdır.
            Gecikilen her gün ve saat zarardır.
            Artık dünyanın bütün ülkelerinde yerli teknolojilerimiz konuşulur olmalıdır.
            Gayret bizden olursa Tevfik Cenabı Allah’tan olur.
            Bu bilinçle Kanal İstanbul, yerli uçak, yerli yazılım gibi projeler dâhil olmak üzere otomobil konusunda da Haydi Bismillah denilmelidir.
            Vakit kaybetmeden.
            Hemen sahaya inilmelidir.”
            Kanaatim aynıdır.
            Bu proje hemen hayata geçirilebilir.
            Ve.
            Yerli otomobil projesi içinde bulunduğumuz ayda hayata geçirilmelidir.
            Selam ve Sabırla…

           

Ilgaz Tüneli



Ilgaz Tüneli
Veysi ERKEN
            Ulaşım ve iletişim bir ülkenin, şehrin veya beldenin hayat damarlarındandır. Yol ve tünel konusunda mesafe alındı.
            Gelişmeler güzel olmakla birlikte engellemelerin de olduğunu düşünüyorum.
            Bu konuyu birkaç defa gündeme getirdim. Karayolları genele müdürlüğüne açık çağrıda bulundum.
            Projelendirmeden yatırıma kadar gecikmelerin varsa makul sebebini sordum.
            Zaman zaman sormaya devam edeceğim.
            Bana kalırsa 2023 hedeflerine uygun yatırım aşamasına gelmiş bütün projeler ihale edilmelidir.
            Gecikmeler asgariye indirilmelidir.
            Kastamonu- İnebolu yolu ve tünelleri derhal ihale edilmelidir.
            Kastamonu’nun dışa açılımı kolaylaştırılmalı. Kastamonu- Karabük ve Kastamonu- Ankara aksı bitirilmelidir.
            Kastamonu- Ankara yolunun en önemli kısmı İLGAZ TÜNELİDİR. Ilgaz tüneli inşaatında gecikme vardır.
            Proje 2014’ün Kasım ayının ilk haftasında bitirilmesi ön görülmüş. 2015’in sonuna geliyoruz. ILGAZ TÜNELİ henüz açılmış değil. Açıklamalara bakılırsa bu yıl da bitmeyecek.
            Bütün yetkililere sesleniyorum.
            Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Vali ve ilgili şirket yetkilileri bu proje bir an bitirilmelidir. Seçimden önce tünelde ışık görünmelidir. Kazı işleminin bittiğinin müjdesini istiyoruz.
            Engelleri aşmanın yollarından birisi rehavete kapılmamaktır.
            Umarım ki, ilgililer, yetkililer ve vekil olmak isteyenler sesimizi duyar ve ILGAZ TÜNELİ ile ilgili makul ve sevindirici bilgiler verirler.
            Her ne kadar yerli ve milli zannedilenlerden ses çıkmasa da biz ilgi bekliyoruz.
            İnanıyorum ki, yerli ve milli olanların hayalleri büyüktür.
            Türkiye’yi dünyanın liderliğine taşıyacak kadar büyüktür.
            Unutulmamalıdır ki, “hayali olmayanın hakikati yoktur”
            ILGAZ TÜNELİ hayalden HAKİKATE dönüşmelidir. Hem de bu yıl içinde.
            Selam ve Sabırla...



26 Eylül 2015 Cumartesi

Bismillah'la İşi Olmayanlar



Bismillah'la İşi Olmayanlar

Veysi ERKEN

            Atalarımızın “Birbirine karıştı ablarla dolaplar, ablar(sular) galip gelince döndü dolaplar” diye fiillerimizi izah eden güzel tespitleri vardır.
            Özellikle İslami terminoloji ile akrabalığı olmayan ve yaşamayanlar dolaylı olarak İslami terminolojiye karşı çıkarlar.
            Durum kendilerine hatırlatıldığında hemen biz de Müslüman’ız derler.
            Bu tiplere daima şunu sormuşumdur.
            Mademki, Müslümansınız İslam’ı hayatınızdan neden çıkarıyorsunuz.
 Neden İslami kavramları kullananlara karşı çıkıyorsunuz diye sorduğumuzda cevap yok.
Tık yok.
            İtham bol.
Peki diyorum.
            Demokrasiden bahsediyorsunuz. Batı ülkelerinde “Hıristiyan Demokrat, Hıristiyan Birlik” adlı partiler var ve bu partiler Hıristiyanlık değerleri ve kavramlarını bolca kullanıyorlar niye kimse itiraz etmiyor. Sizler ses çıkarmıyorsunuz. Yine tık yok.
            Bunları yazmamın sebebi “Haydi Bismillah”a yapılan itirazdır.
            İtiraz edenler samimi olsa, itiraz edeceklerine kampanyalarını “Haydi Bismillah”a ilave olarak “Allah’u Ekber”le yaparlardı.
            Ama bunların İslam’la sorunu vardır.
            Umarım ki, hatalarını anlar ve İslam’la Müslümanlaşırlar.
            Bilinmelidir ki, Yapacağı işe besmele ile başlayan Müslüman manen şunları söylemektedir; “İşime, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlıyorum. O’nun emriyle ve O’nun için bu işin başındayım ve O’nun adına teşebbüste bulunuyorum, O’nun emriyle yapıyorum. Çünkü bu başladığım işin tamamlanmasında gerekli olan kuvvet ve kudret O’nun tarafından bana verilmiştir ve O’ndandır. O bana bu kuvvet ve kudreti vermezse ben bu işi tamamlayamam” kasdındadır.
            ÇünküResulullah (sav) her yaptığı hayırlı işe besmele ile başlamıştır. “Bismillah ile başlamayan her ciddi iş noksandır.” diyerek Müslümanları buna teşvik etmiştir. Başka bir hadis-i şerifte de Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizden kim bir şey yerse “Bismillah (Allah’ın adıyla)” desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa sonunda şöyle söylesin: “Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah).” (Hz.Aişe) http://www.dogruhaber.com.tr/haber/12902-besmele-her-hayrin-basidir/
                Özetle her Müslüman’ın vazifesi yapacağı ve yapmayı düşündüğü hayırlı işe “Bismillah” ile başlamalı ve yaptığı hatalı işlerden dolayı İstiğfar ve tövbe etmelidir.
            Bilinmelidir ki, istiğfar ve tövbe de her Müslüman’ın şiarıdır.
            Selahattin Demirtaş Ahmet Davutoğlu Bismillah mitingleri yerine istiğfar ve tövbe mitingleri düzenlemelidir mealinde bir ifade kullandı.
            İfadesi eksik olmakla birlikte doğrudur.
            Kanaatime göre 1 Kasım seçimleri için bütün partiler Bismillah'la başlayıp istiğfar ve tövbe ile biten mitingler düzenlemelidir.
            Samimi bir şekilde “Bismillah”la başlayan eylemler hayırla sonuçlanır. Eylemlerimizdeki hata ve kusurlar için de istiğfar ve tövbeyi de ihmal etmemeliyiz.
            Hepimiz insanımızı sıkıntıya sokan, ülkemizi zayıflatan silahtan, hendekten, tuzaktan uzak durmak için bismillah demeliyiz, silah kullanana, hendek kazana, tuzak kurana, korku ve dehşet saçana destek olabilecek ifade ve eylemlerden dolayı istiğfar ve tövbe etmeliyiz.
            Bu taleplerim bütün partililerdendir.
            Ayrım yok.
            Haydi, “bismillah” diyerek hayırda yarışmaya, istiğfar ve tövbe ile kötü eylemlerden uzak durmaya.
            Selam ve Sabırla...

23 Eylül 2015 Çarşamba

Sayın Yalçın Topçu’ya Çağrı



   NOT: Esasında Bayram ve Kurban kavramları ile ilgili yazmak isterdim. Gündem başka konuları gerektiriyor. Sevdamız bir, sevincimiz birdir diye düşündüğümden Bayram ve Kurban konusuna girmedim.

            Cenabı Allah Bayramımızı sürurlu, kurbanımızı makbul kılsın. Âmin.


Sayın Yalçın Topçu’ya Çağrı

            Veysi ERKEN

            Bakan oldunuz.
            Hayırlı olsun.
            Dostların talebi üzerine bu yazıyı kaleme alıyorum. Görüşseydik şifahi olarak iletirdim.
            Malumu ilan etmeğe gerek yoktur. Bir dönem ayni partide görev yaptık. Merhum Yazıcıoğlu döneminde GÖR projesi hazırlandı. Güvenlik (güven) Özgürlük ve Refah kelimelerinin kısaltılmışı. Projeye katkımı bilirsiniz. Özgürlük kısmı tamamen tarafımdan hazırlanmıştı.
            Projenin ekseriyeti bugün de uygulanabilir durumdadır.
            Bu kısa hatırlatmadan sonra birkaç hususu Başbakan Sayın Ahmet hocaya iletirseniz ülkemize katkınız olur.
            Malumunuz emeklilerin promosyon konusunu gündeme getirmiş ve bu konuyu kamuoyuna mal etmiştik. Profesyonel askerlik, Açık Üniversite konuları gündemimizdeki konulardı. Ayrıca üniversite personelinin özlük, çalışma şartları konusu ve genel olarak istihdam politikaları gündem olmuştu. ODTÜ’nin rektörü sizlere açıklama yapmak durumunda kalmıştı. Özellikle istihdam konusunda kamu personelinin çalışma tarzı (esnek çalışma), ücret ve işleri geciktirici tavırlarının çözülmesi gerektiği gündeme taşınmış ve çözümler sunulmuştu.
            Yine İHLAS Finans mağdurlarının konusu gündeme taşınmıştı.
            Bu konuları çoğaltmak mümkündür.
            Acilen çözülmesi gereken konulardır.
            Ülkemizin kalkınması ve refahı için bu sorunların acilen çözülmesi gerekir. Yönetmelikler veya Bakanlar Kurulu kararlarıyla hızlı bir şekilde konular çözülebilir. Umarım ki, kısa zaman içinde bürokratik vesayetin azalmasına vesile olabilecek kararların alınmasına katkı sağlarsınız.
            Bilirsiniz ki, makamlar fani eserler kalıcıdır.
            Görev alanıma girmiyor diyeceğinizi zannetmiyorum.
            Bakanlar birbirlerine ve aynı zamanda başbakana kolaylıkla ulaşırlar.
            Bizim gibi sade vatandaşın bakanlara ulaşması zordur.
            Bunun farkında olan birisi olarak geçmişte oluşan hukukumuza istinaden dostların taleplerini iletmek istedim.
            Umarım ki, danışmanlarınız bunları size iletir ve gerekirse dönüş yaparsınız.
            Hoşça ve Sağlıkla kalınız.
            Selam ve Sabırla...