30 Ağustos 2018 Perşembe

Kibrit Suyunu Bilir misiniz?


Kibrit Suyunu Bilir misiniz?

Veysi ERKEN

NOT: Yazılarımı sosyal medya hesaplarınızdan link olarak paylaşabilirsiniz.

            Çocukluğumuzda “kibrit suyu” tabiri kullanılırdı.
            Günümüzün gençleri “gaz yağı”nı bilmezler ki, “kibrit suyu”nu anlayabilsinler.
            “Kibrit suyu” petrol ürünlerinden “gaz yağı”dır.
            Döküldüğü yerdeki bitkileri ve diğer canlıları yok eder. İçeni öldürür.
            Büyüklerimiz özellikle garplıları (batılıların tümü) kibrit suyuna benzetirlerdi.
            Haklıymışlar.
            Batının düşünce yapısı, ilkeleri, kuralları ve yöntemleri kibrit suyu gibi yok edicidir.
            Merhum Akif, bu düşünce mantığını “tek dişi kalmış canavar” olarak nitelendirmiştir.
            Gerçekten de Siyonist haçlı zihniyeti canavarları yetiştirir ve toplumları yok etmeye çalışır.
            İslam ve mazlum coğrafyalardaki “kan” deryaları bu düşünceden oluşmuş ve oluşmaya devam ediyor.
            Bilinmelidir ki, Siyonist haçlı zihniyetinin hiçbir ahlaki ilkesi yoktur.
            Ahlaki ilkelerin olmadığı zihinler ancak kan gölleri oluşturur.
            Asırlardır İslam ve mazlum coğrafyalarda satın alınan, piyonlaştırılan, köleleştirilen ve mankurtlaştırılanlarla bu oyun sergilenmektedir.
            İslam coğrafyasının parçalanmışlığı satın alınan ve piyon örgütlerle gerçekleştirilmektedir.
            Sadece Suriye, Irak, Afganistan, Arakan ve Türkiye’deki örgütlere baktığımızda mankurtluğu anlamamıza kifayet eder.
            Kibrit suyu olan Siyonist haçlı zihniyeti özellikle “one minute”den beri fetövari örgütlenmeleriyle saldırılarını hızlandırmıştır.
            Ekonomik kargaşa çıkararak insanları fakirliye, yokluğa ve açlığa mahkûm etmeye çalışırken mankurtların sevindiklerini görürüz.
            Kibrit suyu olan Siyonist haçlı zihniyetinin zararlarını ve yıkıcılığını ortadan kaldırabilmek için doğru bir teşhis ve bu teşhise dayalı mücadele yöntemi gerekir.
            Ülkemizde Siyonist haçlı zihniyetinin “kibrit suyu” olan fetövari örgütlenmelere ve mankurtlaştırılmış elemanlarına karşı yeterli ve doğru mücadelenin yürütülmediğini görüyoruz.
            Fetövari örgütlenmelerde “fedailer” kadar “dailer (propagandist)” de tehlikelidir.
            Fedailere karşı mücadelede kısmî başarı söz konusu olmakla birlikte “dailer”in faaliyetlerinin kadrolaştıkları bütün kurum ve kuruluşlarda devam ettiğini piyasaya sürülen yalan, dolan, iftira, şantaj, vs. işlemlerden anlıyoruz.
            Misal olarak Türkiye’nin ekonomisinin kötüye gittiğini, düzelemeyeceğini, dolar kurunun daha da artacağını her gün tekrarlayan alçaklar bilin ki, bu dailerdir.
            Bir başka ifade ile dailer kibrit suyu rolünü işlemeye devam ediyor.
            Kanaatimce Sayın Başkanın etrafında ve bürokraside mebzul miktarda dai mevcut, hatta kadrolara atanmaya devam ediliyordur.
            Ve bunların görevi ülkemizde karamsar tablo oluşturmaktır.
            Seçimin sonucunu hazmedemeyen Siyonist haçlı zihniyeti bir kere daha dailerini piyasaya sürmüş durumdadır.
            Zaman bu alçak düşünceyi çözme ve pisliklerinden arınma zamanıdır.
            Zaman Siyonist haçlı zihniyetinin küresel haydutlarının bütün unsurlarını, paralarını, ürünlerini ve faaliyetlerini boykot zamanıdır.
            Zaman Siyonist haçlı zihniyetinin dailerinin çabalarını deşifre etme ve ilayı Kelimetullah doğrultusunda âleme nizam verme zamanıdır.
            Unutmayalım ki, inanıyorsak güçlüyüz ve zafer cenabı Allah’a inananlarıdır.
            İnanarak, güvenerek, dayanarak ve boykot ederek kibrit suyundan kurtul.
            Selam ve Sabırla…
           

22 Ağustos 2018 Çarşamba

Midyat’ın Sorunları ve Dertler


Midyat’ın Sorunları ve Dertler

Veysi ERKEN

 NOT: Yazılarımı sosyal medya hesaplarınızdan link olarak paylaşabilirsiniz.

            Midyat.
            Ah Midyat.
            Kadim şehir.
            Kadimliği kadar ihmal edilmiş şehir.
            Her daim vatan sevdalıların şehri olmuş şehir.
            Midyat ülkemizin ve Mardin’imizin incisidir.
            İhmaller içinde kıvranan inci.
            Yatırımlardan mahrum olan Midyat.
            Kayyumlar marifetiyle diğer yerler imar edilirken sorunlar içinde boğuşmakla baş başa bırakılan Midyat.
            Sorunlar ve dertler.
            Sudan doğal gaz’a.
            Ulaşımdan sağlığa,
            Üniversiteden imara kadar her şeyi sorun haline dönüşen bir yerin adıdır Midyat.
            Dertleri bitmiyor.
            Yolları bir türlü bitirilmiyor.
            Konumu itibarıyla ülkemizin cazibe merkezlerinden birisi olabilecek potansiyeli olan Midyat’ın yolları berbat. Midyat- Mardin, Midyat-Batman, Midyat- Cizre, Midyat- Nusaybin yolları bir türlü bitmiyor.
            Sebebi ne ola?
            Ya üniversite.
            Ses seda yok.
            Bilebildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan Midyat’a çok değer veriyor. Üniversite konusunu sayın başkan’a iletecek kimse yok mu?
            Bu konuyu Sayın Kaymakam Beye izah ettim. Memnun oldu.
            Sıra diğer yetkililerde.
            Artık Midyat’ta üniversite kurulmalıdır.
            Bilindiği üzere becerikli yönetime sahip üniversiteler şehirlerin kalkınmasını sağlar.
            Üniversite kararname ile hemen kurulmalı ve faaliyete geçirilmelidir.
            Midyat üniversiteye ve doğal gaza kavuşturulmalıdır.
            Doğal gaz çalışması hızlandırılsa DOLARLA İTHAL KÖMÜR TİCARETİNE HAYIR kampanyası da başarıya ulaşmış olur.
            Bütün yetkililere buradan sesleniyorum.
            Lütfen DOĞAL GAZ projesini hızlandırınız ki yolların yapımı tekrara düşmesin.
            Midyat’ın şehir içi yolları da berbat.
            Yollar sorun olmaktan çıkarılmalı ve hastahane bölgeye hitap edecek hale getirilmelidir.
            Sağlıkta kaplıcadan da faydalanılabilir. Dargeçit bölgesi, ılısu kaplıca bölgesidir.
            Bir nefes sıhhat için şifahane olabilmelidir hastane.
            Su ve Sanayi bölgesi konusu acilen çözülmeli ve Midyat’ın, dolayısıyla Türkiye’nin hizmetine sunulmalıdır.
            Bir ziyaretin izlenimleridir.
            Bu sorunlar.
            Şehrin Kaymakamıyla paylaşılan sorunlardır bunlar.
            Umarım ki, bu sorunları çözmek için çalışmalar hızlandırılır ve Midyat bir inci olarak huzurunu devam ettirir.
            Haydi, birliğe, huzura, kalkınmaya ve refaha.
            Selam ve Sabırl

Midyatlılar Dolarla İthal Kömür Kullanımına Hayır Kampanyası Başlattı


Midyatlılar Dolarla İthal Kömür Kullanımına Hayır Kampanyası Başlattı

Veysi ERKEN

 NOT: Yazılarımı sosyal medya hesaplarınızdan link olarak paylaşabilirsiniz.
           
         Kurban kurbiyet demek. Kurban Cenabı Allah’a yakınlaşma demek. Zaten kesilen hayvanın etinin, kanının veya herhangi bir unsurunun değil, TAKVANIN cenabı Allah’ yakınlaşma vesilesi olacağını ayetler bize bildirir.
            Takva kötülükten sakınmayı ifade eder. Kötülükten sakınan cenabı Allah’ın emirlerini yerine getirmiş olur.
            Konulara bu bağlamda baktığımızda Midyatlılar hayırlı bir kampanyayı başlattılar.
            Dolarla ithal edilen kömürün kullanımına hayır.
            Evet, Küresel haydutların, Siyonist haçlı zihniyetinin dolarlarına, dolarlarıyla ithal edilen kömürlerin kullanımına binlerce kere hayır.
            Midyat özelinde doğal gaz kullanımı bu kış döneminde kullanımı sağlanmalı ve başta kamu kurumları olmak üzere bütün evlerde ve sitelerde dolarla ithal kömürün yakılması yasaklanmalıdır.
            Bu konuda kampanyayı başlatan M. Ziyaeddin Ayyıldız olmak üzere kampanyayı destekleyen kaymakam sayın Hüseyin Tekin beyi tebrik ediyorum.
            Kaymakam Hüseyin Tekin bey hemen kamu kurumlarının amirlerine talimat vererek dolarla ithal edilen kömürün kullanılmamasını bildirmiştir.
            Kampanya başarıya ulaşmalı ve Türkiye kazanmalıdır.
            Midyatlıların başlattığı bu kampanyayı Mardin valiliği ve Büyük şehir Belediyesi Başkanlığı, Akmercan doğal gaz dağıtım şirketi desteklemeli ve iyilikler vesilesine dönüştürmelidir.
            Evet, bu kampanya örnekliği ile bütün Türkiye’ye yaygınlaştırılmalı, yerli ve milli ürünlere dönülmelidir.
            Dolarlarınızı bozdurun çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum.
            Bu tür kampanyaların başarıya ulaşması için çağrıda bulununuz.
            Kazanan sadece Midyat değil, Türkiye olsun.
            Diyorum ki, “amazon ormanlarında esen rüzgâr, Kanada’da fırtınaya dönüşebilir” misali Midyat’ta başlatılan bu kampanya Türkiye’ye, hatta tüm İslam ve mazlum coğrafyalara yaygınlaştırılmalıdır.
            Bu kampanyalar Siyonist haçlı zihniyetinin küresel haydutlarının suratlarına bir tokat gibi inmeli dolarlarını yerle yeksan etmelidir.
            Midyat Kaymakamına teşekkürler.
            Kampanyayı sahiplendiği, desteklediği ve yaygınlaştırmaya çalıştığı için.
            Haydi Midyatlılar,
            Haydi Türkiyeliler
            Ve Haydi Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
            Bu kampanyayı sahipleniniz ki, ülkemiz ve insanlık kazansın.
            Selam ve Sabırla…

16 Ağustos 2018 Perşembe

Dolarlarını Satanlar Dolarlara Satılanlar


Dolarlarını Satanlar Dolarlara Satılanlar

Veysi ERKEN

NOT: Yazılarımı sosyal medya hesaplarınızdan link olarak paylaşabilirsiniz.
            Siyonist haçlı zihniyeti saldırılarını bodoslamadan yapıyor.
            Bunu anlıyoruz.
            Çünkü saldırılar yeni değil,
            Saldırılar bitmedi, bitmeyecek.
            Siyonist haçlı ruhu bu.
            Gerçek bu.
            Önemli olan bu saldırılara karşı geliştirilen ve takınılan tutumdur.
            Son ekonomik saldırıya karşı en net tutumu takınan, saldırının püskürtülmesini sağlamaya çalışan, yönetime destek olan Sayın Devlet Bahçeli’nin şahsında ülkücü camia olmuştur.
            Ülkücüler özlerine evirildikçe Siyonist haçlı zihniyeti ile mücadelesi artmıştır. Artacaktır.
            Çünkü ülkü erleri “Hayır Diyebilen Güçlü Türkiye”nin sevdalılarıdır.
            Öbür taraftan Siyonist haçlı zihniyetinin yanında ve emrinde yer alan haşhaşi, bölücü ve sol görünümlü hainlerdir. Medyayı takip edin bu güruhun ihanetlerini ve uşaklıklarını anlarsınız, çözersiniz.
            Ülkücüler ve vatan sevdalıları dolarlarını satarken, haşhaşi fetö ve şerikleri olan uşaklar dolarlara satılıyorlar.
            Bu durum çok açık bir şekilde tezahür etmiştir.
            Ben şahsen bütün alçaklıklara, kahpeliklere ve satılmışlıklara rağmen Türkiye’nin bu saldırıları püskürteceğine ve büyüyüp İslam ve mazlum coğrafyalara önderlik edeceğine inanıyorum.
            Cenabı Allah inananlara zaferi vaat ediyor.
            Yeter ki, bizler inancımızı kavi tutalım ve gereğini yapalım.
            Kavi iman üretimi, tasarrufu, boykotu ve direnci sağlar.
            Bugün Siyonist haçlı zihniyetine, uşaklarına, köpeklerine ve örgütlerine direnme zamanıdır. Onlara karşı üretimi, tasarrufu ve boykotu gerçekleştirme zamanıdır.
            Haydi, birliğe ve dirliğe.
            Haydi, yeniden İslam’da dirilmeye ve İlayı kelimetullahı yükselterek, yücelterek nizamı âlemi kurmaya.
            Dünya bilmelidir ki, bizim mefkûremiz var ve diyoruz ki,
            Mefkûremiz göklerde dalgalanan bir sancak.
            Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak.
            İnanç var, Allah var gam yok.
            Üretim, tasarruf ve boykot var.
            Direnç ve direniş var.
            Dolarları satma var.
            Dolarlara satılma yok.
            Selam ve Sabırla…