30 Nisan 2024 Salı

İttihatçıların Torunları, Halkçı, Kürtçü, Türkçü Kılıklılar Ülkeye zarar veriyor

 İttihatçıların Torunları, Halkçı, Kürtçü,Türkçü Kılıklılar Ülkeye zarar veriyor

Veysi ERKEN Dr.

Siyonist haçlı zihniyetine ram olanlardan bu ülkeye, İslam âlemine ve insanlığa bir fayda gelmeyeceği aşikârdır.

Maalesef yüzyılı aşkın bir süredir bu mel’un zihniyetin mensupları, muakkipleri ve torunları ülkemize ve İslam âlemine zarar vermeye, fitne fesat tohumlarını ekmeye devam ediyor.

Mel’un zihniyet Arap, Kürt, Alevi, Sünni sıfatları ve kimlikleri altında bölücülükte sınır tanımıyor.

 Türkiye’de ikamet etmekte olan, okuyan, Türkiye’ye gönül bağı ile bağlı olanlarda nefret duygularını oluşturmaya çalışıyor.

Bunları, nefret tohumlarını ekenleri incelediğimizde Moizlerin, kirkorların, suzilerin torunları, sabetaycıların çocukları olduklarını görüyoruz.

Bugün olup bitenler geçmişte de olmuştur.

İttihat ve terakkici diye geçinenler fitne ve fücur tohumlarını ekerek ülkeyi on yılda dağıtmaya ve parçalamaya çalışmışlar ve maalesef becermişlerdir.

Suriye Filistin cephesindeki mağlubiyetin ana sebebini bu zihniyet oluşturmuş, fitne ve fesat tohumlarını ekerek İslam âleminin parçalanmasına ve bu topraklarda siyon terör devletinin kurulmasına zemin hazırlamışlardır.

Merhum Cevat Rıfat Atilhan bu durumu şu şekilde izah ediyor.

*“Ordunun kumandanı, Bahriye Nazırı Cemal Paşa… Büyük azim, himmet ve şiddet sahibi bir kumandan… Yapıcı bir insan… Fakat Meşrutiyet inkılâbının arifesinde, Enver Paşa müstesna, diğer İttihat putları gibi Farmason dinine girmiş bulunuyor.

Hak maskesine bürünmüş, küçük, büyük rütbeli Farmasonlar, Suriye ve garbi Arabistan’da bir (terör) havası doğurmak için karargâhta gayet mahirane ve sessizce çalışıyorlar.

Beyrut ve Şam’da kurulan idam sehpalarında âyan ve mebuslar, eşraf ve Arap kumandanları sallandırılıyor. Müthiş bir korku çöl hudutlarına kadar her tarafı istila etmiş ve yer yer isyanlar, kıyımlar, aksülameller başlamış… İttihat ve Terakkinin, en büyük günahı Siyonist canilerinin ileri karakolu olan Farmasonluk, orduyu içinden kemirmekte… Karargâhlarda ve kıtalarda farmason zabitler İsviçre’nin Bazel şehrinde 1897 senesinde Siyonistlerin ilk kongresinde verilen kararı gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Karar şu:

“Türk İmparatorluğunu yık, siyon devletini kur!..”

İbret alınmasa bugün Arapça tabelalara, ezana, camiye, kelime-i tevhid bayrağına olan saldırıları, düşmanlıkları anlayamayız, doğru yorumlayamayız.

Unutulmamalıdır ki, bugün İslam’a ve Müslümanlara saldıranlar dünün ittihatçı kılığına bürünmüş ve ülkemizi parçalamış olanların torunlarıdır.

Moiz’in Türkçülerini(!), halkçılarını(!), bölücü Kürtçülerini(!) anlayabilir ve şerlerini def edebilirsek Gök vatan, Mavi Vatan ve Kara(toprak) vatanımızı muhafaza edebilir ve büyüterek “gönül vatanımızı inşa edebiliriz.

Selam ve Sabırla… 30.04. 2024

 

 

·         Celil Bozkurt, Mersinli Cemal Paşa’nın Yaveri Yüzbaşı Cevat Rıfat Bey’in Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke Dönemi Anıları, Gündoğan Yayınları, Birinci Baskı, Nisan, İstanbul-2020. S.23.

29 Nisan 2024 Pazartesi

Müfredatta öngörülen değişiklik hemen uygulansın

 Müfredatta öngörülen değişiklik hemen uygulansın

Veysi ERKEN Dr.

Eğitim müfredatında değişiklik yapılmak isteniyor.

Yıllardır aynı cümleler ve kelimeler tekrar ediliyor.

Müfredatımız sakat, insanımızı terbiye etmiyor.

Doğrudur.

Zaten müfredatımız İslam terbiyesiyle terbiyelenmiş, ahlaklı, vicdanlı insanı yetiştirmeyi öngörmüyor.

İyi niyetle maarifin müfredatında kısmi bir değişiklik ön görülüyor ve bunun için bir taslak hazırlanmış ve görüşler alınsın diye internet ortamında herkesin görüşüne sunulmuş vaziyettedir.

Tabii ki, her dersin müfredatını incelemiş değilim.

Fen ve Matematik ilgimin dışındadır.

Moda tabirle “değer”lerin kazandırılması ile ilgili kısımları ve değişiklik tekliflerini inceledim.

Genel kanaatim şudur.

Gerçekten değişiklik isteniyorsa esnek olacak şekilde hemen uygulansın derim.

Benim bu konudaki ölçüm merhum Turgut Özal’ın sözüdür. Özal, “Ben bir icraat yapacağım zaman sol kafaların yazdıklarına bakarım. Eğer hiç sesleri çıkmıyorsa o projeyi yapmam, rafa kaldırırım. Yarısının sesi çıkmıyor, yarısının sesi çıkıyorsa o projeyi yeniler, öyle yaparım. Eğer bütün solcular projeyi engellemek için yaygara yapıyorsa hiç kimseyi dinlemem, o projeyi aynen yapar ve bitiririm. Çünkü o proje memleket için hayırlara vesiledir” diyordu.

Sol, sebatayist ve yerli olmayan kalemşorların karalamalarına bakıyorum.

Gördüğüm manzara şudur.

Yerli olmayanlar, öngörülen değişikliklere hep birlikte ve acımasız bir şekilde tenkit, tahkir, yıldırma ve vazgeçirtme yönünde yazı diye karamalarda bulunuyorlar.

Bu karalamaları görüp okudukça diyorum ki, öngörülen değişiklikler hemen yürürlüğe konulsun.

Gelecek öğretim yılı değil, Yarın değil, yarından yakın bir zamanda.

Değişikliğe karşı çıkan herkese, partilere, partilerin başkanlarına, sendikalara, STK denilen millet düşmanlarına, insan şeytanlarına ve medya şeytanlarına rağmen değişiklikler yürürlüğe konulmalı ve daha mükemmellik için çalışmalar devam ettirilmelidir.

Cesur ve kararlı olunursa “Salih ve Kamil” nesillerin yetiştirilmesinin yolu açılır diye düşünüyorum.

Selam ve Sabırla… 29.04.2024