18 Nisan 2016 Pazartesi

1916 Kıyamı (Kozgalışı) ve Büyük Türkistan Katliamı (Soykırımı)



1916 Kıyamı (Kozgalışı) ve Büyük Türkistan Katliamı (Soykırımı)

Veysi ERKEN

            Affetmek güzel. Unutmak pusudur.
            Yüz yıl önce ulu Türkistan’da büyük bir soykırım gerçekleştirildi.
            Yüz yıl öncesinde bir buçuk milyon civarında Müslüman Türk şehit edildi.
            Katiller, soy kırımcılar belli.
            RUSLAR.
            Dün Türkistan’da soy kırım oldu.
            Kazak, Kırgız, Türkmen, Tacik, Uygur, Özbek ve sayamadığımız onlarca Türkistanlı şehit edildi büyük kıyamdan sonra.
            Bugün de aynı fitne ve soy kırım devam ediyor aynı coğrafyada ve tüm İslam diyarlarında.
            Büyük kozgalış, ulu direniş, haklı kıyam.
Allah yolunda Türkistan’ı kapsayan bir cihattır kozgalış.
İhtiyarından sabisine, kadınından erkeğine kadar herkesi ihata eden bir cihat. Hanlık ilanı ile gerçekleşen bir cihat.
            Dik durmak, esareti reddetmek. İçin cihat.
            İşte kıyam ve cihat budur.
            Yüz yıl geçti.
            Kıyam ve soykırım unutuldu, pusulandı.
            İslam coğrafyasında belki hiç hatırlanmadı.
            Yüzyıl sonra bu kıyam hatırlandı.
            Pus giderilmeye çalışıldı.
            Hatırlayanlara ve hatırlatanlara selam olsun.
            “II. Uluslar arası Türkistan Kurultayı”nın ana teması “1916 Kıyamı ve Büyük Türkistan Katliamı’nın 100. Yıl Dönümü” başlığını taşıyor.
            17-18 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen kurultay bir ilk.
            Tertipleyen kuruluşlar Kastamonu Üniversitesi, Bağcılar Belediyesi ve Uluslararası Türkistanlılar Derneği.
            Uluslar arası Türkistanlılar Derneği öncü rol aldı. Aksakallıları devreye girdi. Kastamonu Üniversitesi ve Bağcılar Belediyesi katkı sağladı.
            Katkı sağlayan her kuruma ve kişiye selam olsun.
            Emeği geçenlere, bildirileriyle katkı sağlayanlara, oturumları yönetenlere ve uzaklardan gelenlere selam olsun.
            Yüz yıl geçti.
            Milyonlarla ifade edilen, mezarları bile olmayan şehitlere binlerce rahmet olsun.
            Unutmak pusudur.
            Hatırlamak ve yaşatmak diriliş muştusudur.
            Ulu Türkistan’ın ihyasına, inşasına ve dirilişine vesile olacaklara binlerce selam olsun.
            Dünün Aksakallıları yarınların muştusudur.
            Türkistan’ın ihyası kendi kavramlarımızla ve kendi kurgulamamızla mümkün olacaktır inşallah.
            Kurultayın bildirilerini tahlil etmek farklı bir zemini gerektirir.
            Bu zemin ulu Türkistan’ın acısını, uğradığı zulmü ve işgali hatırlama ve hatırlatma zeminidir.
            Bu zemin unutmama ve unutturmama zeminidir.
            Ulu Türkistan’ı unutmama zemini, büyük bir alanı ihata eder.
            Bilinmelidir ki, ulu Türkistan, sadece Asya kıtasından ibaret değildir.
            Ulu Türkistan’ı anlamak ve yaşatmak için Afrika’nın güneyinde medfun olan Alperen Ebubekir efendiyi ve Çad’lı Ahmet’i fark etmek gerekir.
            Kefensiz yatan milyonlarca şehidi unutmamak icab eder.
            Onlar diridirler ve yaptıklarımıza şahitlik edecekler.
            Bilinen husus inananlar sadece yaptıklarından değil, yapmadıklarından da sorumludur.
            Yapabileceği ve katkı sağlayabileceği bir şey olup da yapmayan mümin yapmadıklarından da hesaba çekilecek.
            Acaba ulu Türkistan için neyi yaptık. Neyi yapabilecekken yapmadık.
            Ulu Türkistan için yeryüzünün bir yerinde kefensiz yatanların yaptıklarını yapmak gerekir.
            Bunun için diyorum ki, ulu Türkistan’ın ihyası Ebubekirlerin, Çad’lıları, Moro’luların, Sudan’lıların, Kazakların, Türkmenlerin, Özbeklerin, Taciklerin, Kırgızların; Azerilerin imanını, irfanını ve kahramanlıklarını anlamak ve yaşamakla mümkündür.
            1916 Kozgalışını bunun için bilmek ve unutmamak gerekir.
            Kıyam direniş,  direniş özgürlük demektir.
            İçimizdeki Ruslara, Siyonistlere, İngilizlere, Amerikalılara rağmen kozgalışları yaşamak gerek.
            Yüz yıl geçse de kıyamlar unutulmamalı, unutturulmamalı.
            Yüz yıl öncesinin soy kırımını unuttuğumuz için bugün Türkistan’da, Hocalıda, Suriye’de, Miyanmar’da, Afganistan’da ve topyekûn İslam coğrafyasında katliamlar ve soy kırımlar devam ettirilmektedir.
            Yeniden kıyam etmek gerekir zalimlere karşı.
            Özgürlük için cesur yüreklere ve sadece Allah’ın huzurunda eğilen başlara ihtiyaç vardır.
            Kutlu doğum haftasına denk gelen bu bilgi şöleni ve kurultay yeni dirilişlere başlangıç olur inşallah.
            Dualarımız katkı sağlayan herkesedir.
            Rahmet dileklerimiz bütün şehitleredir.
            Tez elden bildiriler kitaplaşmalı, sanal âlemde yerini bulmalı ve yeni bir ihyaya yol açmalıdır.
            Unutmayalım ki, küçük bir çığlık büyük çığlara, bir kanat çırpışı fırtınaya ve bir toplantı yeni bir ihyaya yol açabilir.
            1916 Ulu Türkistan Kıyamını zihinlerimizde ihya eden bu kurultay, insanlık için bir başlangıç olur inşallah.
            Zulmün, kederin, sömürünün ve esaretin İslam coğrafyasından def edildiği, medeniyetimizin ihya ve inşa edildiği bir dünya hayal ediyorum.
            Ayağımızın bastığı her karışın adaletle, huzurla ve barışla ihya edildiği ulu bir Türkistan hayal ediyorum.
            Unutmayalım ki, hayal edenler geleceği inşa eder.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?