6 Kasım 2025 Perşembe

Zenginleri Vergilendiriniz

“Zenginleri Vergilendiriniz”

Veysi ERKEN Dr.

New York Belediye başkanlığına seçilen Zohran Mamdani seçim kampanyasında sürekli “zenginleri vergilendiriniz” mesajını verdi.

Kapitalist dininin sömürücüleri bundan çok rahatsız oldu. Dolar milyarderleri kudurdu.

Türkiye’de de “zenginleri vergilendiriniz” kampanyası mutlaka başlatılmalıdır.

Peki, bu mümkün mü?

Zannetmiyorum.

Bakanların açıklamalarından dolayı zannetmiyorum.

Bakanların açıklaması hep “vergiyi (kepçeyle alma) tabana yayacağız” şeklinde oluyor ve maalesef uygulama bu şekilde oluyor.

Yani icraat “fakirden alma zengine verme” şeklinde tecelli oluyor.

Bunun için yönetme gücünü elinde bulunduranların samimiyetinden hep şüphe etmişimdir.

Bunun nedeni o makamlara oturmadan önceki halleri ile sonradan yaşadıkları değişimdir.

Genel anlamda yönetenler kendilerine ve zenginlere “hak” olarak gördüklerini yönetilenlere görmemekle kalmaz, yönetilenlere her olumsuzu “müstahak” olarak görüyorlar.

Esasında biraz tefekkür edip “hak”tan yana olsalardı.

Asli ihtiyaçtan zekât alınmadığı, vergilendirilmediğini, dolayısıyla “vergi”nin değil, vergisizliğin tabana yayılmasının gerekliliğini savunur ve uygularlardı.

Bunun için Zohran Mamdani’nin sözü Türkiye için de geçerlidir.

Ve “zenginleri vergilendiriniz” fakirin ve yoksulun hakkını veriniz.

İnancımıza, İslam’a göre zenginlerin malında fakirin ve yoksulun hakkı vardır. Zengin bu hakkı kendisi sahibine, fakirlere tevdi etmezse, yönetim cebren almakla mükelleftir.

“Onların mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı istemeyen) mahrum olanlar için bir hak vardır. Zariyat-19”

Zengini vergilendirmek ve zenginliği ve geliri tabana yaymak malın temizlenmesi ve kurtuluş demektir.

“Kad eflaha men zekkaha- A’lâ-14” nefsin temizlenmesi ve kurtulmasını ifade eder.

Zenginlerin ve yüksek gelirlilerin vergilendirilmesi zenginlerin frenlenmesine, tasarrufa zemin hazırlar.

Yoksa ister seçilmiş ister atanmış olarak fark etmez. Onlar her şeyi israf edebilirler.

 İsrafı kendileri için bir hak olarak görürler.

Kapitalist dininin müntesipleri olan zenginler için tasarruf geçerli değildir.

Tasarrufu yönetilenlerden ve az gelirlilerden beklerler. Vergiyi tabana yayıyoruz diye fakirden alıp zengine ikram ederler.

Bu bir olay değil “olgu”dur ve hep sürer gider.

Makam araçları, yüksek ücretler, maaşlar, lojmanlar, sosyal tesisler, kokteyller, davetler vs. hep yöneticiler için mubah yönetilenler için günahtır.

Bazen sorarım. Davetler, kokteyllerin masrafları kesenizden mi karşılanıyor.

El-cevap sükûttur.

Tabii ki tasarruf değil, israf yöneticiler için sadece maddi konularda değil zaman ve maddi olmayan konularda da geçerlidir.

İsraf yöneticiler için mubah, yönetilenler için haramdır, günahtır. Tasarruf yönetilenlerden beklenmelidir.

Hâsılı kelam adil bir paylaşım isteniyorsa vergiler tabana yayılmamalı, fakirler ve mahrumlar korunmalı, asli ihtiyaçlar vergiden muaf olmalı ve ZENGİNLER zenginlikleri oranında VERGİLENDİRİLMELİDİR.

Selam ve Sabırla… 06.11.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?