“Zenginleri Vergilendiriniz”
Veysi ERKEN Dr.
New York Belediye başkanlığına seçilen Zohran Mamdani seçim kampanyasında sürekli “zenginleri vergilendiriniz” mesajını verdi.
Kapitalist dininin
sömürücüleri bundan çok rahatsız oldu. Dolar milyarderleri kudurdu.
Türkiye’de de “zenginleri vergilendiriniz” kampanyası
mutlaka başlatılmalıdır.
Peki, bu mümkün mü?
Zannetmiyorum.
Bakanların
açıklamalarından dolayı zannetmiyorum.
Bakanların açıklaması
hep “vergiyi (kepçeyle alma) tabana yayacağız” şeklinde oluyor ve maalesef
uygulama bu şekilde oluyor.
Yani icraat “fakirden
alma zengine verme” şeklinde tecelli oluyor.
Bunun için yönetme
gücünü elinde bulunduranların samimiyetinden hep şüphe etmişimdir.
Bunun nedeni o
makamlara oturmadan önceki halleri ile sonradan yaşadıkları değişimdir.
Genel anlamda
yönetenler kendilerine ve zenginlere “hak” olarak gördüklerini yönetilenlere
görmemekle kalmaz, yönetilenlere her olumsuzu “müstahak” olarak görüyorlar.
Esasında biraz
tefekkür edip “hak”tan yana olsalardı.
Asli ihtiyaçtan zekât
alınmadığı, vergilendirilmediğini, dolayısıyla “vergi”nin değil, vergisizliğin
tabana yayılmasının gerekliliğini savunur ve uygularlardı.
Bunun için Zohran
Mamdani’nin sözü Türkiye için de geçerlidir.
Ve “zenginleri
vergilendiriniz” fakirin ve yoksulun hakkını veriniz.
İnancımıza, İslam’a göre
zenginlerin malında fakirin ve yoksulun hakkı vardır. Zengin bu hakkı kendisi
sahibine, fakirlere tevdi etmezse, yönetim cebren almakla mükelleftir.
“Onların mallarında
(yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı istemeyen) mahrum olanlar için bir hak
vardır. Zariyat-19”
Zengini
vergilendirmek ve zenginliği ve geliri tabana yaymak malın temizlenmesi ve
kurtuluş demektir.
“Kad eflaha men
zekkaha- A’lâ-14” nefsin temizlenmesi ve kurtulmasını ifade eder.
Zenginlerin ve yüksek
gelirlilerin vergilendirilmesi zenginlerin frenlenmesine, tasarrufa zemin
hazırlar.
Yoksa ister seçilmiş
ister atanmış olarak fark etmez. Onlar her şeyi israf edebilirler.
İsrafı kendileri için bir hak olarak görürler.
Kapitalist dininin
müntesipleri olan zenginler için tasarruf geçerli değildir.
Tasarrufu
yönetilenlerden ve az gelirlilerden beklerler. Vergiyi tabana yayıyoruz diye
fakirden alıp zengine ikram ederler.
Bu bir olay değil “olgu”dur ve hep sürer gider.
Makam araçları, yüksek ücretler, maaşlar, lojmanlar,
sosyal tesisler, kokteyller, davetler vs. hep yöneticiler için mubah
yönetilenler için günahtır.
Bazen sorarım.
Davetler, kokteyllerin masrafları kesenizden mi karşılanıyor.
El-cevap sükûttur.
Tabii ki tasarruf
değil, israf yöneticiler için sadece maddi konularda değil zaman ve maddi
olmayan konularda da geçerlidir.
İsraf yöneticiler için mubah, yönetilenler için haramdır,
günahtır. Tasarruf yönetilenlerden beklenmelidir.
Hâsılı kelam adil bir
paylaşım isteniyorsa vergiler tabana yayılmamalı, fakirler ve mahrumlar
korunmalı, asli ihtiyaçlar vergiden muaf olmalı ve ZENGİNLER zenginlikleri
oranında VERGİLENDİRİLMELİDİR.
Selam ve Sabırla… 06.11.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?