7 Aralık 2009 Pazartesi

Milli Birlik ve Kardeşlik Açılımı Nereye Kadar?

Milli Birlik ve Kardeşlik Açılımı Nereye Kadar?

Veysi ERKEN

Kendimi bildim bileli ülkemizde kargaşa çıkarmak ve kargaşayı yaymak isteyenlerin mevcut olduğunu fark ettim.

Tabii ki, bu menhus, menfur ve mel’un zihniyeti ve yapıyı fark eden yalnız ben değilim. Akl-ı selim ve hissi selime sahip olan herkes bunu fark etmektedir.

Dün TV’de seyrettiğim bir tartışma programı bu lanetli yapıyı tekrar hatırlattı.

Ülkemizi kargaşaya sokan zihniyet boş durmuyor. Mutlaka ayrılığı körükleyecek bir konu seçiyor ve o yönde kışkırtmalarda bulunuyor.

Lanetli zihniyet özellikle seksenli yıllardan beri kesif bir şekilde “Kürt” kavramını ayrılık unsuru ve kargaşa sebebi haline getirmiş vaziyette.

Bu konu kaynakların heba edilmesi, gençlerin tüketilmesi, korkunun hâkim kılınması ve ülkenin tüketilmesinin aracı haline getirilmiştir.

Tartışma programından anlaşılan kim bu sorunu gündeme getirmiş veya çözmek istemişse yok edilmeye çalışılmış.

Turgut Özel, Hiram Abas, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Adnan Kahveci ve diğer isimleri geçenler “Kürt” konusunu gündeme getirdikleri ve çözmek istedikleri için katledilmişlerdir.

Sorunlardan beslenenler sorunların çözümünden yana tavır sergilemezler. Bilakis, sorunların çözümsüzlüğünden yana tavırlarını ve çabalarını sürdürürler.

Böylece halk perişan olurken onlar sefalarını sürdürürler.

Kürt açılımı ile başlayıp milli birlik ve kardeşlik projesine evirilen süreçten aynı lanetli yapı rahatsız. Maşalarının uçlarında tuttukları piyonlarını onunu için piyasaya sürdüler.

Yakarak, yıkarak hiçbir sorunun çözülmeyeceğini piyonlar bilmez ama onları piyasaya süren lanetli yapı çok iyi bilir.

Yakma ve yıkma oligarşik çetenin işine gelir.

Biz bu filmi çok gördük diyen herkese sesleniyorum.

Bu filmi bir daha görmek istemiyorsak etrafımızı uyaralım.

Bilelim ki, görünümleri ve sıfatları farklı bilinse de piyonlar aynı merkezden yönetilmektedir. Çete “kargaşa” çıkararak milleti “kafes”lemek istemektedir.

Kan ve şiddetten medet umanların yaptıkları tek şey vardır. Aynı toplarlar üzerinde birlikte yaşama iradesini gösterenlerin iradelerini iğfal etmek ve birbirlerini “öteki”leştirmelerini sağlamaktır.

Birbirini “öteki”leştirenler birbirlerini yok etmeye başlar.

İşte “kargaşa” çıkarıp milleti “kafes”lemek isteyen lanetli çetenin amacı budur.

Meşrebi, dini, dili, milliyeti, cinsiyeti ne olursa olsun birlikte yaşama iradesinde olanlar bu oyuna düşmemelidir. Birbirlerine “lekum dinikum veliye din” diyerek beraber yaşamayı ve kışkırtmaları savuşturmayı becermelidirler.

Merhum Mehmet Akif ayrılığı(tefrika) içimize sokup bizi parçalayan lanetli zihniyeti şu şekilde tasvir etmiş idi:

Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez.
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!

Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.

Siz bu davada iken yoksa iyazen-billâh,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.

Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!

Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.

Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.

İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.

Umulur ki, uyanırız, tefrikayı aradan kaldırırız ve kardeşliğimizi pekiştiririz..

Selam ve Sabırla…………….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?