9 Şubat 2010 Salı

Balyoz

Balyoz

Veysi ERKEN

Vatandaşı “kafes”lemek için “balyoz” darbelerinden vazgeçecekleri yok çetecilerin. İster ikiz, üçüz, dördüz deyin, ister başka bir şey fark etmez.

Hepsi birer insan şeytanıdır.

Kimi peygamber efendimizi (s.a.v.) istihzaz ve istihfaf ile örtü ile alay etme terbiyesizliğini gösterir. Kimi ayakkabı ile camiye girilmesinden bahseder.

Topu bir. Genleri aynı. “Gen-etik”leri bozuk.

Balyozlarının gücü yetmemişse hukukun katilleri devreye girer.

Hayatı bu kadar telvis edenler varken güzel şeylerden bahsetmek mümkün mü?

Her şeye rağmen evet.

Çünkü biz Allah’ın rahmetinden umudunu ve ümidini kesmeyenleriz.

Dün bunun misalini yaşadım.

Yurtder yöneticileriyle tanıştım.

Anlattıkları ibretlik.

Her birisinin yaşanmış binlerce hatıraları var. Toplumun “Yetiştirme yurtlarında kalan çocuk ve gençlerle” ilgilenmelerini ve sahip çıkmasını bekliyor. Ailenin parçalanmasının engellenebilmesi için çabaların harcanmasını istiyor.

Güzel projeleri var. Büyük Birlik Hareketinin mensuplarına hararetle anlattılar. Destek beklediler.

Acı dolu hatıraların yanında güzel anılarından da bahsettiler.

İşte YURTDER Genel Başkan Yardımcısı Oruç Ümran’ın Merhum Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ile aralarında geçen bir anısını:

“Yetiştirme Yurtlarında kaldığım sıralarda Muhsin Yazıcıoğlu bizi ziyarete geldi. Onunla orada tanıştık.

Bir kâğıda ‘Dünyada en değerli şey nedir?’ sorusunu yazarak, benden o kâğıda cevabını yazmamı istedi.

Ben de aile ve sevdiklerim cevabını yazdım.

O kâğıdı aldı ve ‘Zaman’ yazdı.

Altına da not düştü.

Notta; ‘Bu kelimeyi tersinden okumayı da ihmal etme’ yazıyordu.

Muhsin Yazıcıoğlu, o cevabı ile bana yol gösterdi.

Bütün kanaat önderlerine sesleniyorum.

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumlarını ziyaret edin.

Bir sözünüzle bir çocuğa ve insanlığa faydanız dokunur ve yol gösterirseniz ne mutlu size…”

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu bir kelime ile “zaman”ın ve “Namaz”ın kıymetini öğretti. Bu kelime Oruç beyin hayatına şekil kazandırdı, yaşayışına rehber oldu. Hayatın tanzimine yol açtı.

Her birimiz yol gösterici olabiliriz o masum yavrulara, öksüz, yetim, kimsesiz ve taş atan çocuklara.

Evet

Bu güzel şeyleri duyduk dün.

Ama sadece bunlar olmuyordu Türkiye’mizde.

Bu güzel hatıraların yanında darbeci baronun işgüzarlığı da gündeme girdi ve adalet bir kere daha katledildi.

Selam adaleti savunanlara ve dünyamızı aydınlatanlara.

Selam ve Sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?