20 Ocak 2011 Perşembe

Millete Ters Düşen Kurumlar Lağvedilmeli

Millete Ters Düşen Kurumlar Lağvedilmeli

Veysi ERKEN

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan başörtüsü konusunda kendisine yöneltilen bir soruya 'İleri demokrasi, özgürlük' diyorsak, bu sorunu ele almalıyız. Batıda hak ise biz de bu hakkı vermek zorundayız. ABD'de var. Japonya'da var. Avrupa'da var. Türkiye'de yok. 'Çünkü kendine özgü şartları var' deniliyor. Bu çok zorlama. Dürüst ve samimi bir savunma değil. Şimdi Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı geliyor. Anayasa Mahkemesi nasıl yasal olmadığı halde bir engel koyduysa, bireysel başvuru da yeni bir süreç başlatacak. Bu hak mücadelesinde er ya da geç bir noktaya varılacak” dediğinin akabinde malum çevreler hemen harekete geçmiş ve ülkeyi tekrar germe faaliyetine başlamışlardır. Artık gizlenemez hale gelmiştir.

Huzurdan rahatsız olan grup oyunundan ve senaryolarından asla vazgeçmiyor. Sokağı hiç görmüyor.

Görmek istemiyor.

Ülkemizin insanı er veya geç kendini biçimlendirmeye çalışan, kültürüne ve yaşayışına yabancı mühendislerden kurtulacaktır. Çünkü artık gizlenemiyorlar.

Er veya geç diyorum ama iktidara talip olan meclisteki muhalefetten tık yok. Adeta onlarla olduklarını deklere ediyorlar sessizlikleriyle. CHP, BDP ve MHP’li yöneticilerin sessizliği veya despotizme destekleri hepimizi üzüyor.

Yakında tekrar göreceğiz. Bu toplum zulme sessiz kalan ve destekleyenleri sandığa gömecektir.

Bu konuda samimi tavır sergilemeyen her parti faş edilecek bu böyle biline.

Sessiz kalmayanlar ve tepki gösterenler de var.

İnsanlık dışı uygulamalara zemin hazırlamak için karar alanlara tepki gösteren BBP Genel Başkanı: “Başını örten kadının çocuğunu cepheye göndermekten imtina etmiyorsan, eşi şehid oluyorsa o halde ölmesini bilenlerin çocukları, anaları hayatın har alanında olmalılar. Bu gerçeği görmezden gelenler ideolojik bir bağnazlık içerisindeler. Bu bağnazlık, yüzyılın gerçekleriyle örtüşmüyor.” diyerek tepkisini ortaya koyuyor.

Başbakan şu sözlerle tepki gösteriyor: TÜSİAD'ın 41 Olağan Genel Kurulu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın son başörtüsü kararını değerlendirdi. Karara tepki gösteren Erdoğan, "En son dün Danıştay ALES sınavıyla ilgili bir karar aldı. ALES sınav kılavuzunda öğrencilerin kılık kıyafetiyle ilgili yasaklama, kısıtlama olmadığı için yürütmeyi durdurdu. Karar son derce keyfi, vicdanları yaralayan, evrensel hukuk kuralarını çiğneyen bir karardır." diye konuştu. Hukukun insanların eğitim almasının bir teminatı olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanların eğitim hakkını kısıtlamaz. Bu karar öncelikle hukuksuzluktur. Anayasa ve yasalarda kılık kıyafete ilişkin tek bir kısıtlama bulunmazken, Anayasanın 125. maddesi ortadayken, yasalara, anayasaya aykırı bu karar kanunsuzdur. Yargının siyasallaşması asıl budur. 8 yıldır düzeltmeye çalıştığımız manzara işte budur. 'İktidar yargıyı siyasallaştırıyor' diye itiraz edenler aslında yargıdaki siyasallaşmanın kapalı devrenin devamını isteyenlerdir. Biz istiyoruz; yargı milletin yargısı olsun. Vicdanına göre hareket eden bir yargı sistemi tesis edilsin istiyoruz. Anayasa noktasında da aynı yaklaşım içindeyiz."

Bu tepkiler doğru, örtülü olanlar hayatın her alanında olmalıdır. Örtülü olanların yakınları bu zulme sessiz kalmamalı.

Çare var. Çare örtüyü engellemek isteyen kurumları lağvetmektir.

Yapılacak en hayırlı iş bu yerleri lağvetmektir. Gerekiyorsa halkoyuna sunulmalı. Bilinmelidir ki, hiçbir kurum halkın üstünde değildir.

Hele hele “hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” deniliyorsa.

Kısaca vekilleri göreve çağırıyorum.

Hemen şimdi. Millete ters düşen kurumların lağvedilmesi için harekete geçiniz.

Kaybedilecek saniyeye yer yok.

Selam ve sabırla…………..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?