22 Şubat 2013 Cuma

Berfo Ana



Berfo Ana



Veysi ERKEN



            Bu ülkede binlerce ana ızdırapla kıvrandı. Kıvranıyor. Zulüm ile abâd olmak isteyenler binlerce fidanı kuruttular.

            Fidanların kurutulabilmesi için ayrılık tohumları ekilmeliydi. Bunu başardılar öncelikle. Kardeşi kardeşe düşman ettiler.

            Kimi vatan sevgisi, kimi tam bağımsızlık diye haykırdı.

            Bir grup sosyalist diğeri ülkücü olarak bilindi.

            Sağ- sol, alevi- Sünni, Kürt-Türk, doğulu- batılı ayrımları yapıldı bu topraklarda. Sırf derinler iktidarlarını ve soygunlarını devam ettirsinler diye.

            Bir sürü kışkırtma gerçekleştirildi beyaz, kırmızı, mavi, siyah, yeşil kuvvetler tarafından.

            Tam bir hengâme.

            Bu hengâmede Berfo Ananın oğlu kaybettirildi.

            Yıllar sürdü acısı.

            Evinin kapısını hiç kapatmamış oğlu götürüldüğünden beri.

            Bir gün döner diye beklemiş sabırla.

            Direnmiş zalimlere ve katillere yıllarca.

             Yüz beş yıllık ömrü oğlunun kemiklerine kavuşmasına yetmemiş.

            Otuz üç yıllık direnişe vücut tahammül edememiş.

            Berfo Ana bir direniş sembolü oldu.

            Mazlumder’in plaket takdim ettiği günde Befro anayı gördüm.

            Başındaki beyaz tülbendi kadar saf ve temiz bir mücadeleyi sürdürüyordu.

            Kırmadan dökmeden sabırla direniyordu.

            Başka analar da var sabırla bekleyen ve direnen.

            Herkes kuzusunun akıbetini sorguluyor.

            Zalimler hesap versin diye.

            Berfo Ana gibi Fidan ana da bekliyor oğlunun katilleri bulunsun diye.

            Fidan ananın oğlu 25 Mart 2009 tarihinde şehit edildi.

            Muhsin’in anası hala bekliyor katillerin bulunmasını.

            Tekerlekli sandalyede.

            Artık bu ülkede Berfo anaların Fidan anaların gözyaşı dinmeli.

            Darbeciler,  Balyozcular, Ergenekoncular kısaca bütün zalimlerden hesap sorulsun.

            Yüz beş yaşında direnenlerin, ambulansla mahkemeye gidenlerin, evinin kapısını hiç kapatmayanların oğlum bir gün gelir diyenlerin mücadelesi artık meyve versin.

            Umutlu muyuz?

            Elbette.

            Biz Allah’a teslim olanlarız.

            Biz ümit var olanlarız.

Azimle, dirençle sonuç bekleyenleriz.

O günün geleceğini ümit edenleriz.

Muhsinlerin, Ali Bülent Orkanların, Cemillerin ve binlerce mağdurun hesabının sorulduğu, zalimlerin sorgulandığı ve mahkûm edildiği günün geleceğinden ümit varız.

Burada olmazsa bile “Hesap günü”nün mutlaklılığına inananlarız. Zalimler orada hesap vereceklerdir.

Adalet yerini bulacaktır.

Selam ve Sabırla. 22.02.13


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?