7 Nisan 2014 Pazartesi

Seçimlerin Ardından Hoş ve Boş Konuşanlar ve Yeni İcraatlar



Seçimlerin Ardından Hoş ve Boş Konuşanlar ve Yeni İcraatlar

Veysi ERKEN

            Seçimlerin hemen ardından halkın iki mesaj verdiğini ifade etmiştim. Bunlardan birisinin halkın iradesine müdahale etmek istendiğini fark etmesi ve buna tepki göstermesi, ikincisi bazı partilerin lokal (mahalli, yerel) olmaktan kurtulamadıkları, Türkiye’nin geneline hitap edemedikleri takdirde iktidar olamayacakları ile ilgili idi.
            Bu tespitlerime ideolojik körlük içinde olan ve kendisini bilim insanı zanneden kişilerden itiraz sesleri yükseldi.
            Bazılarını anlarım da, siyaset alanında bilimle uğraşanları yadırgadığımı söylemek isterim.
            Üzülerek belirtmeliyim ki, ülkemizde siyasetin sosyolojisi, ekonomisi, psikolojisi veya teorileri uğraşanların pek çoğu milletimizin ferasetini anlamaktan ve okumaktan acizdir.
            Okudukları metinlerin yabancı olduğunun farkında değildir. Okudukları metinler ne sosyal ne de siyasi bakışımızla uyuşmamaktadır.
            Bilim insanı zannedilenlerin çoğu hoş konuşur ama boş konuşur.
            Siyaseti bildiğini vehmeden siyaset alanında bilim adamı olduğunu ifade edenlerin yazıma gösterdikleri tepkiler bana bu konuda bir fıkrayı hatırlattı. Fıkrayı siz değerli dostlarımla paylaşayım.
            “Balonla keşif uçuşuna çıkan bir grup yolunu şaşırır. Bulundukları yeri anlamaya çalışır. Yerde oturan ve bir konuyu tartıştıkları anlaşılan bir grubu fark ederler. Grup lideri biraz alçalalım ve yerde oturanlara nerede bulunduğumuzu soralım der. Grup öneriyi kabul eder.
            Balon alçalır ve aşağıda oturanlara seslenirler.
            Heyy! Dostlar yolumuzu şaşırdık galiba, nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz?
            Yerdekiler balondakilere seslenir?
            Efendim havadasınız?
            Grup lideri arkadaşlarına döner ve kesin bunlar bilim insanıdırlar der. Arkadaşları nereden anladın diye sorarlar?
            Grup lideri bunları “hoş ve boş konuşmalarından” tanırım der.”
            Evet, aziz dostlar.
            Türkiye’nin siyasi ve sosyal atmosferinden uzak olanların insanımızın davranış kalıplarını anlamaları ve olguları doğru algılamaları beklenmez.
            Onlar ancak halkı hor görür ve tercihlerini küçümser. Zira onların zihin kalıpları “halka rağmen halk için” önermesi ile kurgulanmıştır. Bu nedenle milleti küçümsemeleri, halkın tercihlerini anlamamaları tabii bir şeydir diye düşünüyorum.
            Her şeye rağmen milletimizin ferasetle hareket ettiği bir gerçektir. Artık partiler kendilerini sorgulamalı ve şiddeti, hırsızlığı, yolsuzluğu reddeden ve bütün ülkeye hitap edebilen yapılara bürünmeliler.
            Kendini elit olarak görenlere gelince artık milletin iradesine ipotek koymaktan vazgeçiniz. Okuduklarınızı da anlamaya çalışınız.


 İCRAAT LAZIM

Seçimler bitti.
            Halk artık icraat bekliyor. Özellikle sosyal bünyemizi tahrip eden  ertelenmiş konuların hızla çözülmesi gerekiyor.
            Bunları kısaca maddeler halinde sıralayalım.
           1-Bedelli askerlik hemen çıkarılmalı ve korkuyla yaşayan sayıları 700 bini geçkin insanımızın sorunu ortadan kaldırılmalıdır. İlave olarak Numan Kurtulmuş’nun sıkça gündeme getirdiği Askerlikle ile ilgili genel düzenleme de acilen yapılmalıdır.
           2-Çalışanların mağduriyetini giderecek kadro düzenlemesi behemehâl çıkarılmalı ve özellikle üniversitelerdeki mağduriyetler giderilmelidir.
           3- Esnaf ile ilgili mali düzenlemeler yapılmalı, vergiler düşürülmelidir.
           4- Kazanmayandan vergi adı altında alınan ve haraca dönüşen uygulamalardan vazgeçilmelidir.
           5- Bütün kurumlarda şeffaf yapı oluşturulmalı, hesap verebilirlik sağlanmalıdır.
            Rüşvet ve haksızlığı beraberinde üreten oligarşik bürokratik yapıdan kurtulma ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
           6- Bütün kurum ve kuruluşlarda üst yönetime yapılacak atamalara süre sınırlaması getirilmelidir. Makamların  ebediyen işgal edilmesi sonlandırılmalı, liyakatini kaybedenler o makamlardan uzaklaştırılmalı, makamlar ebedi olmaktan çıkarılmalıdır.
           7-Hiçbir yönetici bulunduğu yerde beş yıldan fazla çalışamayacağını bilmeli ve buna göre düzenlemeler yapılmalıdır.
           8-Makam aracı, özel şoför, lojman saltanatı bitirilmelidir. Hiçbir makama özel şoför tahsis edilmemelidir. Makam sahipleri kendi araçlarıyla işe gidip gelmelidir.
           Bu konuları uzatmak mümkündür.
           Bahsi geçen alanlarda düzenleme yapılır mı?
           Vazifemiz uyarmaktır.
           Yapmayanları teşhir etmektir.
           Selam ve Sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?