11 Ocak 2015 Pazar

Makyavelist Anlayış Hâkim olursa



 İslamî Zannedilen Gruplara Makyavelist Anlayış Hâkim olursa

Veysi ERKEN

            Merhum Necip Fazıl “doğru yolun sapık kolları” tespitinde bulunmuştu. Bu ifade ile çok şey anlatılmıştır.
            Anlayanlar için.
            Evet, doğru yoldan sapmalar olursa “sapık kollar” ortaya çıkar. Doğru yolun/sırat-ı müstakimin umdeleri bellidir.”
“Kur’an ve Sünnet” neş’et eden ilkeler.
Kur’an ve Sünnet değişmez esas olmaktan çıkarılırsa “sapıklık” ve  “sapma”lar başlar.
            “Ilımlı İslam”, “Türk İslam’ı” gibi ifadelerle İslam başkalaştırılmak istenmiştir. Merhum Ömer Lütfi Mete’nin ifadesiyle “Allah’sız Müslümanlık” oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu yola efendilerinin emriyle sapanların hali ortadadır.
            Ilımlılıklarını ortaya koymak için “Kur’an ve Sünnet”i hayatlarından çıkardılar ve Makyavelist bir düşünceye saplandılar.
            Bilindiği üzere Makyavelist anlayışta "Amaca giden yolda her şey mubah" kabul edilir. Bu anlayışı esas alanlar yalanı, iftirayı, casusluğu, hırsızlığı vs. mubah görür.
            Bu tür ahlaksızlıklar onlar için bir vasıtadır ve kullanılabilir.
            Makyavelist anlayışı benimsemiş olan gruplar sıkıştıklarında sureta haktan görünmek için “ayet ve hadis”leri kullanmaktan veya çarptırmaktan geri durmazlar.
            Yıllardır niyetlerini gizlemeyi başaranların durumu ortadadır.
            “İslam’ı başkalaştırma” çabası içinde olanların anlaşılması kolay değildir. Zira kurdurdukları veya kendilerine kurdurulan yapılarla kendilerini gizlemeyi başarmışlardır. Bu tipler “Allah’a inanıyorlar Allah yokmuş gibi yaşıyorlar”
            Bu tipler ticaretlerini, mekteplerini, zimmete geçirdiklerini hep amaca hizmet için kullandıkları ifade ede gelmişlerdir.
            Ülkemizde oluşturdukları tahribatı gidermek kolay değildir. Zira bugün gerçekten saf ve temiz diyebileceğimiz gruplar da makyavelist anlayıştakilerden etkilenmiş ve sapmaları mubah görmeye başlamışlardır.
            Peki,
            Her şeylerini İslamî ahlak anlayışından uzak tutan bu gruplardan kurtulmak mümkün mü?
            Elbette ki mümkündür.
            Dilimizde malum bir söz vardır. “Yiğit düştüğü yerde kalkar”
            Kendini Müslüman olarak bilen herkesin yapması gereken şey düştüğümüz veya düşürüldüğümüz yerde ayağa kalkmaktır.
            Düşürüldüğümüz yer “Kur’an ve Sünnet”ten uzaklaştırılma yeridir.
            Ayağa kalkışımız da “Kur’an ve Sünnet”le mümkündür.
            Her şey “Kur’an ve Sünnet” ekseninde ve “açıklık/şeffaflık” ilkesince olursa kurtuluş ve diriliş mümkündür.
            Bilindiği üzere İslam şeffaftır.
            Gizliliği asla tasvip etmez.
            Tedbir”, kabul edilmeyen şeylerin yaşanması demek değildir.
            Tedbir takdir dengesini çarptıranlar benimsemiş oldukları makyavelist anlayışı “tedbir” diye topluma telkin etmişler ve İslamî esasları başkalaştırmışlardır.
            Şimdi uyanış ve makyavelist grupları faş etme zamanıdır.
            Şimdi “Kur’an ve Sünnet”i esas alan düşünme zamanıdır.
            Şimdi “kardeşlik ve birlik” zamanıdır.
Kardeşlik ve esaretten kurtuluş öze dönüşle mümkündür.
            Öze döndüğümüzde katalog evliliklerin ne manaya geldiğini, dinlemelerin neden yapılıp servislendiğini, tehdit ve şantajların neden gerçekleştirildiğini daha iyi anlarız.
            Umarım ki, öze dönüş hızlı olur.
            Ve
            Makyavelist anlayışı temel felsefe haline getirenin sonu gelir.
            Selam ve Sabırla…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?