2 Mayıs 2024 Perşembe

Suçlar ve Cinayetler Artıyormuş?

 Suçlar ve Cinayetler Artıyormuş?

 Veysi ERKEN Dr.

Cinayetler ve suçlular artıyor.

Dosyalar kabarıyormuş.

Kararlar yıllara sâri oluyormuş, adalet çöküyormuş.

Bunlar doğruymuş.

Etkililer ve yetkililer her gün birkaç suç örgütünün çökertildiğini, binlerce kişinin yakalandığını, hapishanelerde yer kalmadığını, cinayetlerin arttığını dillendiriyor.

Evet, suçlular ve cinayetler artıyor.

Peki, neden suçlular ve cinayetler artıyor bunun için hiç tefekkür ediyor muyuz?

Etkililer, yetkililer ve sorumlular bunların esbab-ı mucibesi üzerinde düşünüyorlar mı, tefekkür ediyorlar mı, azaltmanın çarelerini arıyorlar mı?

Evet.

Cinayetler ve suçlar artıyor da doğru tedbirler bilerek ve isteyerek alınmıyor.

Zira görebildiğim kadarıyla kanunlarımız “mağdur”u değil, suçlu ve caniyi koruyan yapıdadır. Kanunlarımız inancımıza (İslam) tanzim edilmediğinden adeta suçluyu ve caniyi teşvik eder mahiyettedir.

Etkililer, yetkililer ve sorumlular doğru yönde tekdirler almıyorlar, kanunları vaz etmiyorlar.

Ve.

Cinayetler, suçlar artarak devam ettiriliyor, mağdurlar çoğaltılıyor.

Maalesef hukuk dediğimiz kanunlarımız “mağdur”u iyice mağdur ettiğini, suçluyu ve caniyi koruduğunu görüyoruz.

Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki, hak ve hukuk açısından meseleye bakıldığında mağdur hakkından vazgeçmedikçe başkasının onun adına “suçluyu affetme” denk bir cezayı vermeme yetkisi olamaz.

Her gün hırsızlık, gasp, kapkaççılık, cinayetler işleniyor ve bunlara karşı verilen cezalara bakıyoruz.

Verilen cezalar suçla orantılı değil. Aksine suça teşvik nitelikte.

İdamı gerektiren suçun karşılığı katili hapishanede beslemek şeklinde tecelli ediyor.

Irza musallat olanın cezası bir iki ay hapis ile geçiştiriliyor.

Kısaca ceza- suç denk değil.

Mağdurun aleyhine bir kanuni yapılanma söz konusudur.

Kanunlarımız bu şekilde olduğu müddetçe bilinmelidir ki suçlular, suç örgütleri, cinayetler ve caniler artacaktır.

Bu bir kehanet değildir.

Görünen ve yaşanan bir durumdur.

Yapılması gereken bir tek şey vardır.

Suçlu ve cani olanların suçuna göre cezanın verilmesi ve bireylere karşı işlenen suçların cezasını mağdurun mağduriyetine göre takdir edilmesidir.

Cezalar mutlaka caydırıcı ve adaletli olmalıdır.

Ve.

Bizi mağdur edenleri rızamız dışında etkililer ve yetkililer asla yargılama ve cezalandırma yoluna gitmemelidir. Affetmemelidir.

Yargı adil olmalı ve suçlular işledikleri suça göre mağdurun mağduriyetine orantılı ve rızası ile ceza takdir edilmelidir.

Mesela tepemize bomba yağdıran vatan hainlerinin cezası olan idamlar verilmelidir.

Hâsılı kelam, Cinayetlerin, suçların, canilerin, hırsızların, ırz ve namus düşmanlarının çoğalmasını istemeyenlerin yapmaları gereken kanuni düzenlemeleri caydırıcı olmasını sağlamalarıdır. Kanunların suçları azaltıcı yaptırımları olmalıdır. Günümüzün yönetim anlayışında bu kanuni düzenleme yetkisi TBMM’ye ait olduğundan behemehâl vekiller görevlerini ifa etmekle mükelleftir.

Bu düzenlemelerden kaçınmak suçluyu ve caniyi koruma sonucunu doğurur.

Unutulmamalıdır ki;

Kurallarda, kanunlarda haklara uygun düzenlemeler yapılmadıkça “mağdur”lar artacak, tavizler devam edecek ve aramızda binlerce “suçlu” olan hırsız, arsız, katil, soyguncu, hortumcu ve soysuz dolaşmaya devam edecektir.

Selam ve Sabırla… 02.05.2024

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?