HAMAS olmadan Asla Barış olmaz

HAMAS olmadan Asla Barış olmaz

Veysi ERKEN Dr.

Teşhis doğru değilse tedavi ve çözüm mümkün olmaz. Filistin, GAZZE konusu da böyledir.

 “Bir Direniş Hareketi olarak: HAMAS” isimli çalışması teşhisin doğru konulduğunu gösteriyor.

Hak ve hukuktan taraf olanların zihinlerini berraklaştırmak için kitabı okumalarında fayda var.

Evet.

“Birkaç cümleyle ifade etmek gerekirse çatışan iki taraftan biri kolonyal bir devlet yapısına sahipken diğer taraf, Filistinliler, kolonileştirilmeye çalışılan bir halkın karakteristiklerini ve onun ulusal kurtuluş mücadelesini yansıtmaktadır. Dolayısıyla İsrail, sadece Filistinlileri ve toprağı kolonize etmemekte, aynı zamanda Filistin’in tarihini de kolonilileştirmektedir” s.8” tespiti ve kabulü işgal edilmiş zihinleri temizleyebilecek bir bakış açısıdır.

Osmanlı Devletinin Filistin denilen kısmının kolonileştirilmesinin, sömürgeye çevrilmesinin ve istila edilmesi Balfour deklarasyonu ile başlatılabilir.

Küresel Siyonist haçlı çetesinin Filistin- Suriye cephesinde içimizdeki hainlerin marifetiyle topraklarımızı ele geçirmesiyle kolonizasyon hız kazanmıştır.

“Kolonizasyon ülkelerin, başka ülkeleri ele geçirerek buradaki maddi ve manevi kaynakları kendi çıkarları doğrultusunda kullanımına verilen isimdir. Sömürgeleştirme ile aynı anlamlı bir kelimedir. https://www.milliyet.com.tr/egitim/kolonizasyon-ne-demek-kolonizasyon-faaliyetlerinde-bulunan-medeniyetler-nelerdir-6440294

Tanımdan anlaşılacağı üzere Siyonist haçlılar mandacılık adı altında peyder pey Siyonistleri Filistin’e yerleştirmiş, göç ettirmiş ve topraklarını işgale başlamıştır.

“Yerleşimler krallığı” mantığı ile Filistinlilerin her şeyini yok etmeye başlamış ve günümüze kadar devam ettirmektedir.

HAMAS bu işgale ve soykırıma karşı başlayan bir direnişin adıdır, canıdır, mücadelesidir.

HAMAS ümmetin masum bir beldesinin mücahitlerinin adıdır.

Hamas “Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ” duasının kabulü için Allah’a yalvarışının ismidir.

Hâsılı kelam, “Filistin-İsrail meselesi, özünde bir kolonizasyon ve yayılma projesinin doğurduğu sorunlar dizisinin adıdır. Tarihsel süreç içinde İngiliz manda yönetimi yıllarına kadar giden ve İsrail’in 1948’de kurulmasıyla devam eden, bir halkın “yersiz yurtsuz” bırakılma süreci bu sorunun temelinde yatmaktadır.  Daha açık bir ifadeyle meselenin özü, İsrail’in Filistin topraklarını işgal ederek bu topraklar üzerinde sürekli yayılması ve kontrolünü genişletmesidir. S.130

Ve.

Hamas mücadele ve direnişini, Filistin topraklarının kurtuluşuna ve bu topraklar üzerinde bağımsız bir Filistin milli devletinin kurulmasına adamıştır. Önemli olan, İslam’ın ve İslamî dilin, benimsenen bu yaklaşım içerisinde nerede durduğudur. HAMAS’ın kurulduğu andan itibaren İslamî dilden ve yaklaşımlardan uzaklaştığını söylemek doğru olmayacaktır. Ancak önüne temel hedef olarak “Müslüman Filistin halkını özgürleştirmeyi ve bağımsız bir Filistin devletinin başkenti olarak Kutsal Kudüs şehrini kurtarmayı” koyan bir hareket olarak” tarihte yerini almıştır. S.131-132

Bu gerçekler ışığında diyoruz ki, HAMAS’sız bir barış mümkün değildir.

Korsan haydutlarla, Trumplarla anlaşma olmamalıdır.

HAMAS Filistin Devletinin tamamını temsil eden yapı olarak tanınmadıkça asla anlaşma cihetine gidilmemeli aksine karadan, denizden ve havadan azimle, kararlılıkla, SUMUD’LA kışla olan İsrail’in tasfiyesi hızlandırılmalıdır.

Selam ve Sabırla… 01.10.2025

 

*Bir Direniş Hareketi Olarak: HAMAS, Ersin Doyran, Elips Kitap Yayınları,  Ankara-2008