Sessiz Geminin Yolcusu: Ökkeş Şendiller

Sessiz Geminin Yolcusu: Ökkeş Şendiller

Veysi ERKEN Dr.

Hepimiz ölecek yaştayız. Her nefis ölümü tadacaktır.

Vade doldu mu hepimiz sessiz gemiye bineceğiz. Nerede ve ne zaman öleceğimizi bilmesek de ölüm vaki olacaktır.

Önemli olan hak yolunda, Allah yolunda yaşarken ölmek ve sessiz gemiye binmek.

“Artık demir almak günü gelmişse zamandan

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden” diyordu merhum Yahya Kemal.

Bu dünyadan gidiş tek yönlüdür ve seferden döneni yoktur.

Ehemmiyetli olan bu dünyada hayırlı işler yapmak, Allah için cehd etmek ve Ahirete intikal ederek cenneti hak etmek.

Allah için cehd ettiğine inandığım ÖKKEŞ ŞENDİLLER de sessiz gemiye bindi, ötelere, ahrete seferi başladı.

Mekânı cennettir inşallah.

Kenan Tufanı öncesinde Allah için cihad eden bir dostumdu.

Hayatı hep cehd ve mücadele ile geçmiş, işkencelere maruz kalmış, haksızlıklara uğramış ve zindanlara atılmış bir dost idi.

28 Şubat zalimlerine karşı cihadı dillere destandır.

Ülkümüz ve davamız bir idi. Kalu beladan beri davamız birdi.

Elestü” sorusuna aynı cevabı vermiştik hepimiz.

Yollarımız merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisinde kesişti.

Aynı dönemlerde görev ifa etmeye çalıştık.

Eğilmedik, dik durduk, dik yürüdük.

Merhum ÖKKEŞ de son nefesine kadar dik durduğuna, Allah yolunda tavizsiz olmaya çalıştığına inanıyorum.

Eksiğimiz, kusurumuz, hatamız olabilir ve olmuştur.

Bizler Allah’ın rahmetine sığınanlarız.

Merhum dostum, yol ve gönül arkadaşım da Allah’ın rahmetine sığına ve bu şekilde çileli, meşakkatli bir şekilde mücadele eden biriydi.

Ökkeş dostum, hemşerisi merhum Abdurrahim Karakoç’un diliyle

“Kör dünyanın göbeğine
Hak yol İslâm yazacağız.
Kuşların göz bebeğine
Hak yol İslâm yazacağız.

Yola, ağaca, pınara
Esen yele, yağan kara
Yağmur yüklü bulutlara
Hak yol İslâm yazacağız.

Koç burcuna, yay burcuna
Bebeklerin avucuna
Minarelerin ucuna
Hak yol İslâm yazacağız.

Bucak bucak, köşe köşe
Kara taşa, kor-ateşe
Yıldıza, aya, güneşe
Hak yol İslâm yazacağız.

Askerlerin miğferine
Kağnıların tekerine
Buda´nın tunç heykeline
Hak yol İslâm yazacağız.

Her kapının eşiğine
Her sofranın kaşığına
Balaların beşiğine
Hak yol İslâm yazacağız.

Herkes duyacak, bilecek
Saklanmaz gayrı bu gerçek
Yaprak yaprak, çiçek çiçek
Hak yol İslâm yazacağız.” diyenlerden ve mücadelesini sürdürenlerdendi.

Mekânı Firdevs cennetinde Hz. Muhammed Mustafa’nın ravzasıdır inşallah.

İnşallah Hz. Muhammed’e birlikte komşu oluruz.

Selam ve Sabırla… 02.10.2025