10 Ekim 2011 Pazartesi

Göz Yaşı ve Anayasa

Göz Yaşı ve Anayasa

Veysi ERKEN

“Her nefis ölümü tadacaktır” ilahi emre iman ve itaat etmiş kullarız. Bu bağlamda Recep Tayyip Erdğan’ın benden bir farkı yoktur.

O bir evlat olarak annesinin vefatına üzülmüştür.

Bizler de üzüldük.

Rabbim rahmetiyle, mağfiretiyle muamele etsin.

Ben cenaze anındaki samimi gözyaşını görünce bu konuya temas etme ihtiyacını hissettim.

Evet, Recep Tayyip Erdoğan samimi olarak gözyaşını tutamadı.

İhtiyar olsa da o bir evlat.

Annesinin çocuğu ve kuzusu.

Annesinin şefkatini hep hissetmek isteyen bir evlat.

Samimi.

Şeksiz ve şüphesiz bir samimiyet.

Anayasa konusunda da samimi.

Bir yılda yüz anayasa hazırlanır.

Samimi ve doğru bir yaklaşım.

Ama içimizdeki hanfriler hep engel.

Yok, uzlaşma komisyonu, yok bilmem ne çalışması.

Bana göre uzlaşmama komisyonu kuruluyor.

Anayasa çalışması sabote ediliyor.

Ben Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın samimiyetine inanıyorum ve çağrıda bulunuyorum.

Gelin kısa bir anayasa taslağını hazırlatın.

Eminim ki, taslak bir günde hazırlanır.

Mesela Anayasa hukukçusu ve milletvekili Mustafa Şentop bunu bir günde hazırlar.

Halk bunu bir ay tartışsın, eksiği gediği halk tarafından giderilsin ve halk oylamasıyla bu tartışmalar sonlandırılsın.

Artık milletimiz gözyaşı dökmesin.

Bilesiniz ki, halk sizin gibi samimi bir şekilde gözyaşı dökmektedir.

Siz Ananızı Rahmeti rahmana tevdi ettiniz.

Diktatörler, cuntacılar ve oligarşik çete halkın hürriyetini ve değerlerini iblislerine tevdi ettiler.

Geliniz halkın hürriyetinin iadesine zemin hazırlayacak anayasayı bir ayda yürürlüğe koyalım.

İçimizdeki hanfrilerin oyunlarını bozalım ve onları şeytanlarıyla baş başa bırakalım.

Evet…

Merhume Tenzile Erdoğan hanımefendi vuslata erdi. İnşallah makamı Firdevs cennetidir.

Halkın da yurdu huzur mekânı olsun diye anayasa hazırlık komisyonu olmasın, taslak halka sunulsun.

Selam ve sabırla…

3 Ekim 2011 Pazartesi

Şehid Muhsin Yazıcıoğlu

Şehid Muhsin Yazıcıoğlu

Veysi ERKEN

Bir cinayet işlendi.

Artık bu kesinlik kazandı.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte beş kişi daha şehid edildi.

Muhsin Başkan bizden biriydi.

Herkesin beğendiği, takdir ettiği bir niteliği vardı.

Aynı davaya inandık, aynı mekânları paylaştık ve en son aynı partide bulunduk. O bizim başkanımızdı.

Ve

Başkanımız bir cinayetle şehid edildi beş yol arkadaşıyla beraber.

Aradan günler, aylar ve yıllar geçti.

Yürekler huzur bulmadı. Sevenleri ve gönüldaşları hep buruk yaşadılar ve rahmetle andılar.

Cinayeti planlayanlar ve katiller cinayetin unutulacağını umdu.

Ama cinayet unutulmadı.

Unutturulamadı.

Muhsin Başkanın cinayetini unutturmayan, unutulmasına ve faili meçhul kalmasına engel olan herkesten cenabı Allah razı olsun.

Evet, bu cinayet mutlaka aydınlatılmalı.

Sadece tornavidalarla delilleri karartmaya çalışanlarla sınırlı kalınmamalı.

Önemli olan bu cinayeti planlayanları, destekleyenleri, finanse edenleri ve tetikçileri kullananları ortaya çıkarmaktır.

Bu cinayetin işlenmesinde kimin dahli varsa ortaya çıkarılmalıdır ki, ülkemiz rahatlasın, insanımız huzur bulsun.

Muhsin Yazıcıoğlu bir beşerdi ve her beşer gibi ölümü tadacaktı.

Tattı da.

Ama ölüm bir cinayetle olmamalıydı.

Katiller aramızda dolaşmamalı.

Planlayanlar ve finanse edenler villalarında rahat yaşamamalı.

İlayı kelimetullahın alp-erenleri bu cinayetin bütün yönleriyle çözülmesi için çabalarından asla vazgeçmemelidir. Her alperen bunu bir vazife addetmelidir.

Muhsin Başkan şehid edildi ama davası yaşıyor, yaşayacak.

İlayı Kelimetullah bilincinde olan milyonlar yeryüzünün her karışına Allah’ın adını yaymaya devam edecek.

İnsan şeytanları istemese de.

Merhum Muhsin başkana tuzak kuranların tuzaklarını cenabı Allah bozacak, dağıtacak buna inanıyoruz.

Bize düşen gayrettir.

Hani büyüklerimiz “gayret bizden tevfik Allah’tan diye bitirirlerdi ya.

Bu cinayetin çözülmesi için gayret bizden tevfik Allah’tandır.

Yeter ki niyetimiz halis, amelimiz Salih olsun.

Selam ve Sabırla…03.10.11