27 Ekim 2010 Çarşamba

Hilal Gül Zemininde Siyaset

Hilal Gül Zemininde Siyaset

Veysi ERKEN

Samanyolu Haber Televizyonunda gündemi değerlendiren BBP Genel Başkanı Sayın Yalçın Topçu “Hilal Gül zemininde” tanınmış şahsiyetlerle siyaset ve seçim işbirliği yapabileceklerini ifade etti.

Fikir doğru.

03 Ağustos 1992 tarihinde yayınlanmış bulunan Milli Mutabakat çağrısı da aynı düşünceleri ifade ediyor ve bunun temel ilkeleri olan MİSK’i ortaya koyuyordu.

Milli, İslami, Sivil ve Katılımcı ilkelerini esas alabilecek herkesle ve her kesimle işbirliğine gitmek, yan yana durmak Büyük Birliğe gönül verenlerin arzusudur.

Dolayısıyla, Hilal Gül zemininde ve Büyük Birliğin çatısında siyaset ve seçim işbirliğine herkesi davet etmek güzeldir.

Temennimiz MİSK çerçevesinde bunun yankı bulması ve toplumda heyecan meydana getirmesidir.

Bize göre bu safhada yapılması gereken şey 1992 yılında yapılan çağrıya benzer bir çağrının yapılması, topluma deklere edilmesi ve başta büyük birlik hareketinin cefakârlarının birliğinin sağlanmasıdır.

Kısaca ben buna içte ve dışta birlik diyorum.

1992 yılından beri yolu, düşüncesi ve gönlü MİSK kokanların birliği, beraberliği ve birlikteliği, beraberinde sinerji oluşturacak ve dışa açılımı kolaylaştıracaktır.

İç birliğe dayanmayan birliktelikler ve katılımlar kısa sürede çözülmelere yol açabilir. Kaş yapayım derken göz çıkarılabilir.

Gönül birliği hareketi olarak başlayan ve toplumun bütün kesimlerinde heyecan oluşturan Büyük Birlik hareketinin 1992’de başlayan süreç içinde yaşananlar hepimizin malumudur. MİSK’i benimsemeden harekete katıldıklarını gördüklerimiz kısa vadede umduklarını bulamadıklarından veya yapıyı diledikleri gibi kullanamadıklarından terki diyar ettiklerini biliyoruz.

Terk edenler sadece terkle kalmadılar bünyeye de zarar verdiler.

Sonuç olarak ilkeli birliktelikler Türkiye’nin ihtiyacıdır.

İlkeli birlikteliklerin yolu iç birlikten ve şeffaflıktan geçmektedir.

Birliğe çağrı öncelikle bu harekete başından beri gönül ve omuz vermişlere yapılmalıdır.

Küskünlüğün, dargınlığın ve yorgunluğun bitirilebileceği samimi bir çağrı olmalıdır.

Hareketin kapısı “edeb”li olan herkese açık olmalı.

Biliyoruz ki, “edeb” “elif”, “de” ve “be” harflerinden oluşmakta ve bu harfler kişinin eline diline ve beline sahip olmasını ifade eder.

Kısaca yeni birliktelikler için “edeb” aranmalı ve yeni ufuklara yelken açılmalıdır.

Selam ve sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?