19 Şubat 2012 Pazar

Ölüm Dediğin

Ölüm Dediğin

Veysi ERKEN

Hazreti Âdemden beri beşeriyet ölmekte, doğmakta ve yaşlanmaktadır.

Ölüm bizim için yokluk değil, vuslata ermektir. Onun içindir ki, bizler ölüm için hoş geldi safa geldi deriz.

Biliyoruz ki, her nefis ölümü tadacaktır.

Dün bir dostumuzun gemisi sessizce limandan hareket etti. Arkasından ne el ne de mendil sallayan vardı.

Okunan sadece Fatihalar, Yasinler ve dualar idi.

Arif dostumuzun cenazesinde buluştuk.

Elbette ki, beşer olarak üzüldük.

Ama beni daha çok kahreden başı kesilerek katledilen gencecik bir kadının babasıyla karşılaşmak oldu. Meğerse yıllardır tanıdığım Mehmet beyin kızıymış Cuma vaktinde katledilen kadın.

Kabristanda öğrendim.

Baba bir hafta öncesi kızının cenazesine katılan arkadaşının cenazesinde idi dün.

Evlat acısı zordur.

Annemden bilirim.

Yedi sene geçti ağabeyimin vefatı üzerinden.

Tevekkül ehli ve musalli olan annem hala kendini toparlaya bilmiş değil.

Bir de kafası kesilerek katledilen kızın babasını düşünün.

İnanıyoruz ki, kısasta hayat vardır.

Ya siz.

Suçluyu sokağa salacak kanunları çıkaranlar, katilleri şımartanlar neye inanıyorsunuz.

Hani insanın yaşama hakkı vardı?

Ey kalemşorlar.

Neredesiniz?

Efendileriniz size bu konularda yazdırmıyorlar mı?

O masumun suçu ne?

Bakkal dükkânında kendisinin, kocasının ve çocuklarının rızkı peşinde koşmak mı?

Hem de Cuma vaktinde.

İçiniz sızlıyor mu?

Hiç zannetmem.

Türkiye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de ve dünyanın her yerinde insanlar mazlumca katledilirken, faili meçhullere havale edilirken kalbi titremeyenlerden hayır gelir mi?

Kafası kesilerek öldürülen bir masumun acısını mı duyacaklar.

Merhamet öldü.

Adalet öldü.

Kalpler kaskatı kesildi.

Havfi Yezdan çekildi kalplerinden ve hissiyatlarından.

Dün ölüm güzel olmasaydı hiç ölür müydü peygamber diyen, bu duygularla arkadaşının cenazesine katılan ben.

İsyan ettim adaletsizliğe, merhametsizliğe ve bir kenarda sessizce bir kenarda gözyaşı döken Mehmet beyin çaresizliğine.

Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?