15 Eylül 2012 Cumartesi

Ahilik Bir Selam İle Başlar

Ahilik Bir Selam İle Başlar

Veysi ERKEN

Ahilik bir yaşayış tarzıdır. Günümüzün ifadesiyle dünyanın en güzel sivil yaşayış, kalkınış, geçim, dayanışma ve yardımlaşma tarzının hayata geçişidir.

Ahilik selam ile başlar.

“Evvela selam ba’dehu kelâm

Evvela refik ba’dehu tarik”

Selam emniyetin ve güvenin tezahürüdür. Kişinin başkasını “Ahi- kardeş” ilan etmesidir. Benden sana zarar gelmez ifadesinin pratiğidir. Önce selam içindesin, emniyettesin sonra kelam ile muhabbetleşelim demektir ahilik.

Selam ve kelam birbirini tamamlar. Kelam ile halleşme, dayanışma ve yardımlaşma başlar. Cenabı Allah iyilik üzerine yardımlaşın der, kötülük üzerine değil.

Ahilik kelamı iyilik üzerine kuruludur. Boş laflar değildir.

Kelam için arkadaş seçimi gerekir. Önce arkadaşını belirle sonra yola koyul. Arkadaşın seni satmasın ve yolda bırakmasın.

Ahilik böyle bir yaşayıştır.

“Edeb”li olmaktır.

“E- d- b”

“Edeb ya hu” diyen kişi Eline, Diline ve Beline sahip olur. Başkaları ondan emindir. Toplum emandadır, emniyettedir.

Şimdi ahilik haftası deniliyor.

Ahilik haftası değil, ahilik asırları olmalıdır. Ahilik yılda bir hafta törenlerle değil, yılın her gününde ve saatinde yaşanmalıdır.

Başlangıç için bir selam yeter. Çünkü muhabbet ve kardeşlik bir selam ile başlar.

Terör Endüstrisinin Tapınakçıları Faaliyette

Tapınakçılar dünyayı kavuruyor. Ülkemizi huzursuz ediyor. Bir tarafta film ile insanları kışkırtıyor, öbür tarafta kışkırttıkları zavallılar vasıtasıyla etrafı tahrip ediyor.

Endüstrisini ayakta tutmak için yapmadığı melanet, yapmadığı ve yapmayacağı tahribat yok.

Senaryoyu yazanlar ve oyunu yönetenler köşelerinde seyrederken ama biz sizi özgürleştirdik demekten de geri durmuyorlar. Bir taşla bin kuş avlama çabasındadırlar anlayacağınız.

Bu rezil senaryonun içinde yer alan iki ayaklıların bir kısmı içimizde. Tahribatı meşru göstermek için yazarçizer müsveddesi birkaç kişiyi bir araya getiriyorlar ve güya olayları tartıştırıyorlar. Güya bir araya gelenler farklı düşünüyormuş.

Esasen senaryonun ve oyunun farkında olanlar bu herzeleri yutmaz. Biliyor ki, farklı oldukları zannedilenler aynı merkezin görevlileri.

Her kılıktan görevlileri bulunur tapınakçıların. Artık meşhur olmuş bir söz. Bu yapının şeyhi de fahişesi de var.

Terör endüstrisini yönetenler boş durmuyor. Etrafa fitne saçıyor ve ülkemizi de karıştırmaya çalışıyor.

Başbakan yanıltılıyor

Terör endüstrisinin yöneticileri Sayın Başbakanı yanıltıyor. Geniş kitleleri ilgilendiren konularda hep hata yaptırıyor.

Bedelli denildi, bedel fakirlerin çocuklarına denildi.

Eşit işe eşit ücret denildi, sadece bürokratlar düşünüldü. Bürokratlar birkaç görevle ihya edildi. İş gören memur, işçi, esnaf perişan edildi.

Bir gecede vekillere kıyak geçildi. Çifte maaşlı yapıldı.

Yetmedi şike kanunu ile haksızlıklar kutsandı.

Bitti mi yanıltmalar?

Hayır.

Faizciler ve rantiyeciler faal.

Kışkırtmalar devam etmekte.

İstanbul’un şişman kedileri faal.

Halk perişan.

Hala gözleri ve hortumları fakirin cebinde.

Vergiyi tabana yayacaklarmış, bütçeyi denkleştireceklermiş.

Miş miş

Malatya kaysısı sanki.

Miş miş

Yaramadı Sayın başbakan.

Ustalık dönemi size ve millete yaramadı.

Sizi yanıltıyorlar.

Keşke çıraklık döneminin safiyeti devam etse idi.

Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?