8 Aralık 2013 Pazar

Big Brodher (Büyük Abi) Sizi GBT İle Arıyor



Big Brodher (Büyük Abi) Sizi GBT İle Arıyor

Veysi ERKEN

            George Orwell’in 1984 isimli romanını okuyanlar büyük abinin insanın zihni dâhil her şeyini kontrol altına aldığını sevgi bakanlığı marifetiyle insanlara işkence ettiğini bilir.
            Bir önceki yazım çok ses getirdi ve okuyucularımın bir kısmı GBT marifetiyle işkencenin 1984 romanındaki yaklaşıma benzediğini ifade ettiler.
            Gerçekten romanı okuyan bir kişi olarak GBT marifeti ile bakaya kalmış 650 bin genci aramaya tabi tutmak, onların seyahat ve öğrenim özgürlüklerini kısıtlamak akıl ve izanla izahı kabil olmayan bir şeydir. Uygulama romandaki sevgi bakanlığının uygulamalarının tıpkısının aynısıdır.
            GBT suçla mücadele için ihdas edilmiş, anlaşılır tarafı vardır. Bunu kabahat olarak kabul ettiğiniz alana teşmil ettiğinizde Big Brodherlik ortaya çıkar.
            Sayın Başbakandan beklentimiz önceki yazımda da belirttiğim gibi kendisini yanıltan bürokratların görüşleri doğrultusunda kullandığı “yakalayın” talimatını geri çekmesi ve 650 bin genç için GBT’den vazgeçilmesidir.
            Sayın Başbakandan beklentimiz sadece bundan ibaret değildir. Beklentimiz “zorunlu askerlik” konusunun topyekûn çözüme kavuşturulmasıdır.
            Herkesin şu konuda ittifak halinde olduğunu biliyoruz.
            Dış tehditlere karşı güçlü bir orduya sahip olmamız gerekir. Amenna.
            Ordu askerlik kanununda belirtildiği gibi hem harp sanatının öğrenildiği, icra edildiği ve Bakanlar Kurulunun kendisine tevdi edeceği dış savunmalara yönelmelidir.
            İç güvenlik ile dış güvenlik kavramları netleştirilmeli ve ordu dış güvenliği sağlayacak şekilde asrımızın gerektirdiği kabiliyetlere sahip kılınmalıdır.
            Sayın Başbakan bu konuda gereken talimatı verirse bakaya kalmış 650 bin gencin sorununa bedelli veya diğer kamu hizmetleri marifetiyle daha çabuk çözüm üretilir.
            Böylece Sevilay Yükselir Hanım efendinin sorusuna verdiği 25 yaş ve 15 bin TL ücret kısa sürede devreye sokulabilir.
            Bilindiği üzere bütçe kanunundan sonra demokratikleşme paketlerinden birisi daha meclise geliyor. İlave olarak da torba kanun.
            Zorunlu askerlik ve bedelli konusu bu iki kanun tasarısının içinde yer almalıdır.
            Artık ülkemiz bir “sosyal sorun”dan daha kurtulmuş olacaktır.
            Sayın Başbakandan beklentimiz budur.
            Hemen Milli Savunma Bakanına talimatı vermeli ve askerlik ile ilgili düzenleme tasarısı demokratikleşme paketi ile torba kanun görüşmelerine yetiştirilmelidir.
            Özgürlük sevdalılarına yakışan budur.
           
            Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’a Çağrı
           
            Sayın Bakan demecinizde "600 bine yakın insanımız askerden bakaya veya kaçak durumunda. Bunlardan birçoğunun yoklama kaçağı olması veya bakaya kalması, ya 'askerlik kısalacak' ya 'biraz daha bekleyin' ya 'bedelli çıkacak biraz daha bekleyin' diye düşünmesindendir. Onu da diyenler, Silahlı Kuvvetlerimizin veya Genelkurmayımızın ihtiyaçlarını dikkate almadan yapılan açıklamalarla bir algı oluşturuluyor. Bizden önce askerlik hizmet süresi 18 aydı. Önce 15 aya düşürdük. Şimdi 12 aya düşürdük. 12 ay da normaldir. Her iki ayda bir 2 günlük izin var. Bu da 24 gün, bir ay demektir. Askerlik 11 ay kalıyor. Yedek subay olanlara ise yaklaşık bir yıl oluyor, 2 bin liranın üzerinde de maaş veriyoruz. 'Gel güzel kardeşim yurdumun dört bir tarafındaki güzel kardeşlerimle tanış, bir ol. Kardeş olduğunu gör. Bir de sana üstüne para vereyim' diyoruz. Dolayısıyla askerlikte yeni bir çalışmamız yok. http://www.timeturk.com/tr/2013/12/08/milli-savunma-bakani-yilmaz-askerlikte-yeni-bir-calismamiz-yok.html "diyorsunuz.
            Bilinen bir gerçek yönetimde bulunanların vazifesi sorunları çözmektir. Üstlerini örtmek ve görmezlikten görmek değildir.
            GBT Marifetiyle aranan 650 bin civarındaki gencin yaşadığı durum sosyal bir sorun ve psikolojik bir işkencedir. Üstelik bunların çoğunluğu bahsettiğiniz gibi 2000 liranın üstünde maaş alacak kategoride de değildir.
            Siz gençlere askerliğini yap üstelik para verelim diyorsanız ki bu doğrudur. Katılıyorum.
            Bunu için yapmanız gereken ilk iş “zorunlu askerlik” uygulamasından vazgeçmek, profesyonel er ve erbaş sistemine geçmek ve Anayasanın 72. Maddesinde belirtilen tarzda bir düzenleme ile milletin gönlüne su serpmektir.
            Herkesin bildiğini biliyorsunuz.
            Sosyal sorunlar görmezlikten gelindikçe büyür. Kangrenleşir. Askerlik ve Bedelli konusu da gittikçe kangrenleşen bir sosyal sorundur.
            Bedelli çıkarttınız beklentilerinizi karşılamadı.
            Müracaat eden kişi sayısı az oldu ve bakaya’ya kalanlar çoğaldı.
            Neden mi?
            Siz de biliyorsunuz ki, bedel ve yaş sizi yanıltan bürokratlar marifetiyle yüksek tutuldu ve kanun amacına ulaşamadı.
            Ocak ayında bir demokratikleşme paketi ile torba kanunu tasarısı gündeme geliyor. Eğer yaş 20 bedel 5000 veya 10000 civarında tutulursa bu yaranın kapanmasına yol açar.
            Sizden beklentimiz bu konunun çözümü için çaba harcamanız ve bir an önce bedelli konusunu meclise taşımanızdır.
            Selam ve Sabırla.

         Kastamonu Belediye Başkan Adaylarına Dair

            Esasında bu konuyu bir daha gündeme getirmek istemezdim.  Bundan sonra da bir daha gündeme getirmeyi düşünmüyorum. Ancak bu konuda kısa bir yazım için gönderilen maillerin çokluğu ve yapılan yorum kısa bir açıklama yapmamı zorunlu hale getirmiştir.
            Yazım genel olarak bir belediye başkan adayında bulunması gereken ufuk üzerine idi. Hiçbir parti veya aday ile ilgili değildi. Buna rağmen farklı anlayanlar oldu.
            Okuyan, yorum yapan ve mail gönderen herkese teşekkür ediyorum.
            Bütün okuyucularıma şu bir kere daha tekrar edeyim. Ben Kastamonu’daki adaylar için yorum yapamam. Tanımadığı kişiler için yorum yapmam ahlaken doğru değildir.
            Ancak uzun yıllar siyaset yapmış bir kişi olarak her partinin ve adayın bir ufka sahip olmasının gerekliliğine inanmışımdır.
            Biz geniş ufuklu bir siyaset yaptık. Hazırladığımız projelerin ekseriyeti uygulandı.
            Bu anlamda Kastamonu’nun adayları halkın karşısına projeleriyle çıkmalılar. Projeler Olukbaşı ile Kuzeykent arasında sıkışmamalı derim.
            Kastamonu sevdalısı olarak bir önceki ifadelerimin bu mantıkla okunması gerekir diye düşünüyorum.
            Dua ile kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?