7 Mart 2015 Cumartesi

Amaç ve Araç



Amaç ve Araç

Veysi ERKEN

            Bir faaliyeti değerli kılan “araç”lar değil “amaçtır.
            Hani çok kullandığımız bir hadis vardır ““Ameller (başka değil) ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur. Kimin hicreti, Allah ve Resulü (rızası ve hoşnutlukları) için ise, onun hicreti Allah ve Resulü’ne müteveccih sayılır. Kim de nâil olacağı bir dünya veya nikahlanacağı bir kadından ötürü hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği şeye göredir.” (Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmare, 155; Ebu Davud, Talak, 11)
Evet, ameller niyetlere göre “Salih” veya “batıl” olur.
Bunun içindir ki, amacınız bozuk ise araçlarınız hebadır.
            Üzülerek belirtmeliyim ki, ülkemizi kasıp kavuran tartışmalarda aydın zannettiklerimiz yapıların amaçlarını ve niyetlerini gündeme getirmiyor.
            Aydın zannettiklerimizin sessizliği Makyevelist anlayışlıların ekmeğine yağ sürmektedir.
            Kilise ile iş tutan İsrail’i otorite gören makyevelist zihniyet, kafaları bulandırmak için araçları ön plana çıkarmaktadır.
            Şu kadar okul, ev, şirket vs. kurduk.
            Hep güzel iş yaptık deyip duruyorlar.
            Aydınlarımız bu makyevelistlerin amacını hiç sorgulamıyor.
            Hep savunmada kalıyor.
            Bildiği halde susuyor.
            Esasında ilk sorulması gereken soru, amaçla ilgili olmalı ve daima sorulmalı.
            Sürekli sorulmazsa makyevelist anlayışta olanlar kendilerini hep sütre gerisine çekerler.
            Amaçlarını gizlerler.
            Halkı kandırmaya devam ederler.
            İşte sorulması gereken sorular.
            Amacınız, kilisenin misyonunun parçası olmak mıdır?
            Amacınız, dini emirleri furuatlaştırıp yok etmek midir?
            Sorulacak çok soru var?
            Bu sorular amacın ortaya çıkarılması için yeter.
            Kısaca bir yapının amacı “kilisenin Misyonu”nun bir parçası olmak ise araç olarak kullandığı her şey hebadır, işe yaramazdır.
Yapılan okullar, yurtlar, şirketler vs. ancak hebadır.
            Etrafımızda olup bitenleri amaç- araç dengesinde tahlil ettiğimizde İslamî olmayan otoriteyi meşru görerek izin isteyenlerin niyetlerinin sahih olmadığını söyleyebiliriz.
            Neticede bu türdekilerin niyetlerinin sorgulanması ve bilinmesi gerekir.
            Aksi durumlarda bu türdekiler sıkıştıkları ve deşifre oldukları zaman diliminde "dini Nas"larla insanları kandırma faaliyetleri devam eder.
            Umarım ki, insanımız akıllanır ve olayları sorgular.
            Selam ve sabırla…


1 yorum:

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?