10 Mart 2015 Salı

Şubatla Gelen



Şubatla Gelen
Veysi ERKEN
Türkiye’yi çökertmek isteyen küresel haydutların darbe dönemlerini, 28 Şubat düzenini ve soygunlarını devam ettirmek için daimi hareket içinde olduklarını, gezi parkındaki ağaçları bahane ederek her tarafı yakıp yıkmalarından, hırsızlık kılıfı ile insanımızı fişleyip tapınakçı efendilerine pazarlamalarından biliyoruz.
            Bu tahribata yol açanların bir kısmının parti ve cemaatlerdeki piyonlar olduğu aşikârdır.  Özellikle içteki piyonlar ve “kanaat çobanları” insanımızı fena yanıltmaktadır.
            Elime 28 Şubat döneminde yaşanan ibretlik, ibretlik olduğu kadar zalimane vaziyeti anlatan bir kitap geçti.
            Şubatla Gelen”
            Okunması ve ibret alınması gereken bir kitaptır. Zulmü yaşatanların bilinmesi için okunması gerekir.
            Esasında zalimler sadece darbeciler değildir.
            Darbecilerden müşteki olmayan Meraller, Şevketler ve furuatçılardır.
            Etkili makamlarda oldukları halde zulmedenlere karşı vicdanlarının (!) sesini dinleyip davacı olmayanlar ile onlara yanlış yapsalar da sevap kazanırlar diyen fürüatçılardır.
            Cenabı Allah adildir.
            Mazlumları terk edip darbecilerden yana tavır takınanların ilahi adalette adil yargılanacaklarına ve darbeciler birlikte haşr olunacaklarına inanıyorum.
            “Şubatla Gelen” anıları okudukça eğilip bükülmeyen yiğit insan Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşları aklıma geliyor.
            Onlar Muhsin başkanın ifadesiyle hep dik durdular. Dik yürüdüler. Saniyesine hükmedemedikleri hayat için fırıldak olmadılar.
            Ülkemizin Baasçılaştırılmasına müsaade etmediklerini gösterdiler. Merve Kavakçı’nın şahsında mazlumun hakkını savundular.
            Dik duranlar milletin gönlünde taht kurdular. Bu âlemde taht sahibi olamamış olabilirler. İnanıyorum ki Cenabı Allah’ın yanında baht sahibidirler
            “Şubatla Gelen” Başörtüsü mazlumlarının çalınmış hayatlarından bir kesit. Ali Yılmaz tarafından yayına hazırlanmış, Tablet yayınevince Konya’da yayınlanmıştır.
            Okuması ve o günlerin unutulmaması temennisiyle.
            Zira unutmak pusudur.
            Unutmak darbecilerin işini kolaylaştırmaktır.
            Unutmak kaybetmektir.
            Unutmadan yaşayalım.
            Selam ve Sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?