11 Eylül 2020 Cuma

Kuyuya Atılan Taş: İstanbul sözleşmesi

 

Kuyuya Atılan Taş: İstanbul sözleşmesi

 Veysi Erken

     İçtimai (sosyal) hayatımızı anlatan iki söz vardır.

            Biri "bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" diğeri "duvar taş taş yıkılır" veya "duvardan bir taş çekerseniz duvar yıkılır"

            Evet.

            Devleti devlet yapan "aile"mizin duvarı ve direği yıkıldı kabul edilmiş ithal mevzuatla.

            Taş taş çekildi duvardan ahlâk, fazilet, merhamet, iffet, sadakat, birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma duyguları.

            Aile geçici konaklama mekânına çevrildi, yol geçen hanı oldu kabul ettirilen mevzuatla.

             Önce iffet kavramı uzaklaştırıldı mevzuattan ve okullardan.

             Duvardan taş sökülmüş oldu böylece.

            İffet de neymiş denilmeye başlandı.

            Hem de iffetli kabul edilen çevrelerce.

             Çağdaş olacaktık "iffet"sizce.

            Gerisi malum.

            Cedaw yetmedi İstanbul sözleşmesi ile aile denilen devletin duvarı yıkıldı.

            Aile parçalandı.

            Milyonlarca erkek evden uzaklaştırıldı.

             Çocuklar babasız kaldı. İcralık oldu bebekler.

            Sokağa atılanlarda merhamet ve şefkat duyguları yerine kin, nefret ve intikam duyguları gelişti.

             Cinayetler ve ihanetler arttı.

            Aile dağıtıldı böylece.

             İstanbul sözleşmesi ve evveliyatı olan mevzuat bizi böyle uzaklaştırdı sosyal ve aile hayatımızdan.

             Azıcık İslami hayatımız vardı geleneksel olarak. Onu da yıktı bu mevzuat. İthal ilke ve kurallar.

             Vahiyden uzaklaştıkça felâket, kın, nefret hâkim oldu tüm hayata.

             Farkında olanlar şaşkın ve sessiz.

             Batılın uşakları sevinç ve oynaşta.

            Ne diyordu Şeref Malkoç.

            "Meğerse aileyi yıkan kanunlar çıkarmışız."

            Elhak doğru.

            Aile duvarının taşlarını söktünüz, sökülmesine katkı sağladınız. Taşlar biter biter sökülüyor ve dökülüyor.

             Kuyuya bir taş attınız. Akıllılar çıkaramıyor. 

Yetkileri yok.

             Millet taşı kuyudan çıkarıp duvarı tamir etmek istiyor. Millet gayret ediyor.

             Artık tahribatın farkına varın yetkililer ve etkililer.

             İslâmî hassasiyeti olmayanlara da sesleniyorum.

            Duvarın altında sadece Müslümanlar kalmadı siz de kaldınız. Sizler de cinnet haline dönüştünüz.

             Ailemiz ve mutluluğunuz bitti. Özümüze dönün.

             Hatadan dönmek fazilettir.

 Aile duvarının tamirine katkı sağlayınız, İstanbul sözleşmesi ve benzer yıkım mevzuatı ortadan kaldırınız ki, artan şiddet ve cinayetler azalsın, evler devlet ve aileler mutlu olsun.

             Selâm ve sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?