21 Şubat 2024 Çarşamba

Dünyadan Nasibini Unutma*

 Dünyadan Nasibini Unutma*

Veysi Erken Dr.

Hayat imtihanlarla doludur Kur’an ahkâmına ve Hz. Muhammed Mustafa’nın sav tebliğine iman edenler için.

Böyle bir şuurda olanların hayatında kolaylık ve zorluk günleri olur. Ancak zorluklar ve kolaylıklar içinde de işimizi yapmakla mükellefiz. Ayetlerde; Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar. İnşirah 5-8”

Demek ki, her hâlükârda zorlukları aşmak için çaba sarf etmemiz gerekir. Helalinden ve Allah’ın rızasını kazanmak için gayret ve çaba.

Unutulmamalıdır ki; İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder. Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir. Sonra kendisine karşılığı tastamam verilecektir. En sonunda yalnız rabbine varılacaktır. Necm 39-42”

Çalıştık, çabaladık ve dünyevî mal, mülk ve meta elde ettik. Edindiklerimiz bizi şımartmamalı, haksızlığa yönetmemeli ve azgınlaşmamalıyız. Ayetlerde; “Kārûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez. Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez. Kasas 76-77”

Bizler Kur’an-ı Kerimi okuyup anlayıp yaşadıkça azgınlıktan, haddi aşmaktan ve dünyadaki konumumuzdan uzaklaşmayız. Allah’ın vahyine ve tebliğcisi olan Hz. Muhammed’in yol gösterdiği şekilde yaşarız, başkasını düşünür hakkını veririz. Ayetlerde “Allah'ın farz kıldığı sosyal yardım düzeninin icabı, yardım isteyenler, medet umanlar ve iffetinden sesini çıkarmayan yoksullar için, onların mallarında, servetlerinde vermekle mükellef oldukları paylar, haklar vardır. Zariyat-19 Ahmet Tekin Meali”

Ve.

“İsteyene (sail) ve yoksun (mahrum) kalmışa mallarında belli bir hak vardır. Meâric 24-25” denilir. İnanlar buna göre yaşar ve gereğini yapar.

İnananlar hem nasibini unutmaz hem de nasibinden başkalarını da nasiplendirir.

Rabbulalemin bizleri vahyini ve Hz. Muhammed’in sav tebliğini idrak ederek yaşayanlardan eylesin.

Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.

Unutmayalım ki, hayat iman ve cihadtan ibarettir.

Selam ve Sabırla… 21.02.2024

“Ben sadece sizin gibi bir beşerim…”*

 “Ben sadece sizin gibi bir beşerim…”*

Veysi ERKEN Dr.

Müfsit ve münafık karakterli iki ayaklı ademler, başka bir ifadeyle şeytanlar Hz. Muhammed Mustafa’nın sav bizim gibi bir beşer olduğunu söyleyip ifsad faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyorlar.

Evet.

Siyonist haçlı zihniyetinin piyonluğuna dönüştürülmüşlere ayetin ve ayetlerin devamını okuyun denildiğinde hemen kıvırırlar.

Hani birine sormuşlar neden namaz kılmıyorsun?

Cevabı Kur’anda namaza yaklaşmayın deniliyor, onun için kılmıyorum demiş. Ona, ayetin devamını oku dediklerinde ben Mısır hafızı değilim diye cevap vermiş?

İblis seciyeli olan bu münafık ve müfsitlere ayetleri ve Kur’an-ı Kerimi bir bütün olarak okuyun denildiğinde biz Kur’anı bilmeyiz, okumayız, öğrenmeyiz, anlamayız ve yaşamayız tavrını takınırlar. Zira Kur’an-ı Kerimle irtibatları yoktur.

Hz. Muhammed elbette bir beşerdir. Ayetlerde; “Bu Kur’an, rahman ve rahîm olan Allah’ın katından indirilmiştir; Bilmek isteyenler için âyetleri apaçık hale getirilmiş Arapça okunan bir kitaptır. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak indirilmiştir ama çokları yüz çevirdi, artık onu ­işitmezler. Dediler ki: “Bizi çağırdığın şeylere karşı kalplerimiz kapalıdır, kulaklarımızda da sağırlık var; bir de seninle bizim aramızda perde bulunmaktadır. Sen yapacağını yap, biz de yapmaktayız!” De ki: * sadece sizin gibi bir beşerim; bana ilahınızın tek ilah olduğu vahyedilmiştir, doğruca O’na yönelin, O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline! Ki onlar mallarından muhtaçları yararlandırmazlar; onlar âhireti de inkâr ederler. İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, onlar için eksilmeyen bir mükâfat vardır.”  Fussilet 2-8”

Bizim gibi beşer olan Hz. Muhammed Mustafa’ya sav vahyedilmiş ve bu nitelikleri ile normal beşerden farklılaştırılmıştır. Ayetlerde “Kişisel arzularına (heva) göre de konuşmamaktadır. O (size okuduğu), kendisine indirilmiş vahiyden başka bir şey değildir. Necm 3-4

Vahiy açık olduğu halde doğrudan biz Kur’an ahkâmını red ediyoruz demiyorlar. Hz. Peygamberin konumunu tartışmalı hale getirerek İslam’ı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

Maalesef bu oyuna düşen saf Müslümanlarla karşılaşıyoruz. Tabii ki bunun en önemli nedenlerinden birisi “cehalet”in toplumda hâkim olmasıdır.

Türkiye’de cehalet o kadar hâkim ki, bu kadar “cehalet ancak okullarda kazandırılır” hükmünün sübut bulmasına delil teşkil edecek durumdayız.

“Okumuş cahiller” ifadesi isabetlidir.

Hâsılı kelam münafık ve müfsitlerin ifsadını ortadan kaldırma veya azaltmanın yolu İslam’la İslamlaşmamızla mümkündür.

Acilen hem de hiç vakit geçirmeden hayatın bütün alanlarını kapsayacak bir müfredatı hâkim kılmamız icab eder ki, insanımız İslam’la İslamlaşsın ve İ’lâyı Kelimetullah için nizam-ı âlemi kursun ve dünya huzur ve sükûn bulsun.

Kur’an merkezli bir tefekkür zeminini oluşturmazsak münafık ve müfsitler toplumumuzu daha fazla ifsad edecek ve milletimizin yıkılıp dağılmasına vesile olacaklardır.

Unutulmamalıdır ki, Tarih aynı zamanda devletler ve milletler mezarlığıdır.

Selam ve Sabırla… 21.02.2024